LONDRA - Bloomberg TV’de “İşin Aslı” programıyla büyük üne kavuşan televizyoncu, gazeteci, yazar Aslı Şafak, Londra’da “Türkiye’de ekonomi ve finans” konulu konferans verdi.

Çiğdem Beyköylü ve Nilgün Çolak’ın kurduğu Leyra UK Media şirketinin organizasyonu, avukatlık firması Collyer Bristow ve City Bank’ın sponsorluğunda gerçekleşen toplantıda, Aslı Şafak yeni bir twitter diliyle yönetilen dünyada yaşadığımızı, en önemli iki kelimenin “sahip olmak” olduğunu belirterek, Türkiye’de ekonomi ve finansın konumunu değerlendirdi.

Holborn’daki  Collyer Bristow avukatlık firmasının merkezinde gerçekleşen etkinliğe çok sayıda davetli katıldı. Collyer Bristow’un ünlü vergi uzmanı William Hancock’un konuklara “hoşgeldiniz” konuşmasından sonra aynı firmada partner olan avukat Tülin Hamit söz aldı.

İngiltere’ye gelip, yatırım yapmak isteyenlere yardımcı olduklarını ve özellikle vergi konularında danışmanlık verdiklerini söyleyen Hamit, kişinin yerleşim durumuna göre vergi mükellefi olup olmayacağını, kimlerin vergi ödeme zorunda olduğunu, Ankara Anlaşması yoluyla kalanların bu konudaki durumları konusunda bilgiler verdi. Kendilerine danışanlara mümkünse İngiltere’ye gelmeden önce vergi planı yapmalarını tavsiye eden Tülin Hamit, “İngiltere’de vergi mükellefi olduğunuzda, tüm dünyadaki gelirinizi deklare etmeniz gerekir. Tereke (probate) planına dikkat edin. Türkiye’deki emekli maaşınızı da burada bildirmeniz gerekir.  Ve mutlaka vasiyet yapın” şeklinde konuştu.

Konuşmacılardan Damla Toker, City Bank grubunda Türkiye masasında çalıştığını ve 82 ülkede servis verdiklerini belirtti.

Gecenin ana konuşmacısı Aslı Şafak, programın sponsorlarına teşekkür ederek, İngiltere’de yüzde 40 vergi mecburiyetine rağmen, Türkiye’den çeşitli nedenlere parasını bu ülkeye getirenlerin artışına dikkati çekerek, bankadaki kayıtlı paranın azalmaya başladığını vurguladı.

TARIMI UNUTMANIN GÜNAHINI ÇEKİYORUZ

İngiliz ekonomisinin Boris Johnson’un seçim zaferinden sonra düzlüğe çıkıp, çıkmayacağını soran Şafak, şöyle devam etti:

“Boris Johnson, Donald Trump gibi twit  atmasa bile başka demeçlerle faciaya yol açabiliyor. Yeni bir twitter diliyle yönetilen bir dünya var. Bugünkü dünya düzeninde en önemli iki kelime “sahip olmak”. 1980’lerde Turgut Özal dönemiyle tarımı küçümsemeye başladık. Özal’ın deyimiyle transformasyon, aslında kalkınma dönemine girdik. Ekmeyi biçmeyi unuttuk. Hala o günlerin günahını çekiyoruz. Yatırım görgüsü diye bir kavram var. Emtia zengini değilseniz, tarımınızı da geriye atmışsanız, size gelen paranın görgüsüne bürünmeye mahkumsunuz. Avrupa Birliği ile 1995’de Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladıktan sonra Türkiye’ye çok sayıda sanayici yatırıma geldi. Şimdi ise artık Körfez parası geliyor. Son 10 yılda AVM, konut, emlak sektörüne yatırım yapıldı. Yatırımımız görgüsüz yeşil sermayeye döndü.”

BİREYSELLEŞMENİN EN KANLI TARAFI KREDİ KARTLARI

Kredi kartlarına da değinen Aslı Şafak, bireyselleşmenin en kanlı tarafının kredi kartları olduğuna değindi, şöyle konuştu:

“1990’lardan sonra bireyler taksitle borçlanmaya başladılar. Borçlar nedeniyle sokağa çıkamaz hale geldiler. Kapitalizmle, neo-kapitalizmle bunlar açıklanamıyor.

Yeni dünya düzeni oluşuyor. Yardım ederek, kendi marka değerimizle yeni bir dünya doğuyor. Dünyada ifade, düşünce özgürlüğünün olmadığını düşünüyorum Bu ülkede yüzde 40 gibi bir vergi sistemi var. Artık kimle neyi paylaştığımızın sorgulanacağı bir dünya düzenine gireceğiz. Her türlü bagajımızı azaltmaya gitmek gerekiyor. 2025’ten sonra başka şeyler konuşuyor olacağız. Dünyanın yeniden üretime dönmesi şart. Tek yol tarıma dönmek olacaktır. Artık bireysel anlamda itibarımızı kaybettik. Yeniden bunu kazanmamız, harcamalarımızı gözden geçirmemiz gerekir. Paylaşımcı olmalıyız. Başka bir yol göremiyorum.”