Avro Bölgesi maliye bakanlarının 14 saat süren toplantısında, Yunanistan'a 130 milyar avroluk ikinci kurtarma paketine yeşil ışık yakıldı.

Özel banka ve finans kuruluşları, ikinci kurtarma paketinin ön şartı olan borç indiriminde gece boyunca süren pazarlıkların ardından Atina yönetimiyle daha önce uzlaştıkları oranları revize etti. Bankalar adına Avro Bölgesi'yle müzakereleri yürüten Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), Yunan tahvillerinin değerinde nominal yüzde 53,5 ve reel yüzde 75 indirimi kabullendi.

Yunanistan'ın bankalarla tahvil takasını 8 Mart'ta başlatarak 3 gün içinde tamamlaması bekleniyor.

Kurtarma paketi için AB ve IMF'nin hazırladığı yeni ekonomik programla Yunanistan'ın halen gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 160'ını aşan kamu borcunun 2020 yılına kadar yüzde 120,5'e indirmesini hedefleniyor.

AB Komisyonu'nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Olli Rehn, düzenlenen ortak basın toplantısında, uygulanacak programın denetlenmesi için AB'nin Atina'da ''daimi'' heyet bulunduracağını ve borç servisinin güvence altına alınması için açılacak ''kayyum'' hesabında 3 aylık borç ödemelerini karşılayacak kadar kaynak bulundurulacağını söyledi.

Rehn, Yunanistan'ın kurtarılması için Mayıs 2010'da devreye giren 110 milyar avroluk ilk AB-IMF paketinin başarısızlığında bu ülkedeki siyasi bölünmüşlüğün ve kurumsal yetersizliğin etkili olduğunu belirterek ikinci pakette her iki açığın üstesinden gelecek tedbirler aldıklarını ifade etti.

IMF Başkanı Christine Lagarde ise ikinci kurtarma paketine IMF'nin kayda değer miktarda katkı sağlayacağını ama oranın henüz kesinleşmediğini belirtti.

Lagarde, Yunanistan'ın uygulayacağı ekonomik programın iddialı olduğunu ve önemli riskler barındırdığını dile getirdi.

AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin ikinci kurtarma paketi müzakerelerinde esas Yunanistan'ın ekonomik durumu analizinde, programın başarısı için Atina'nın yapısal reformlarını hızla yapması, mali yükümlülüklerini karşılayabilmesi ve özelleştirmelerde hedefi tutturması gerektiği vurgulanıyor.

Analizde, yapısal reformlar ve özelleştirmenin gecikmesi halinde Yunan ekonomisindeki durgunluğun derinleşebileceği ve 2020 yılında yüzde 120 düzeyine indirilmesi hedeflenen borç yükünün yüzde 160'larda kalabileceği uyarısı yapılıyor.