Ayça Aydoğdu moderatörlüğünde ve elektronik ortamda gerçekleşen seminere Atlantic Council’den Prof. Dr. Anders Aslund, King’s College London öğretim üyesi Dr. Natasha Kuhrt, Ukraynalı milletvekili Inna Savsun ve Lordlar Kamarası’ndan Lord Risby katılım gösterdi.

“Ruslarla iş yapmak kabul edilemez hale geldi”

“Ukraynalıların Rusları ülkelerinden çıkaracağını düşünüyorum” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Aslund Rusya’nın otuz günde elde ettiği kazanımların kısıtlı olduğuna dikkat çekti. Uluslararası kamuoyunun Putin’e sert tepkisini öven Aslund yaptırımların etkili olduğunu söyledi ve uluslararası finansın Rusya ile bağlantısının neredeyse tamamen kesildiğini kaydetti. “Ruslarla iş yapmak batıda kabul edilemez bir hale geldi” diyen Aslund, Kremlin’in geçmişe nazaran enformasyon savaşında da daha başarısız olduğunu savundu. Sözlerini Rusya’ya karşı daha net bir tutum alınması gerektiğini ilan ederek sonlandıran Aslund ABD eski başkanı Obama’nın Suriye politikasına gönderme yaparak “kırmızı çizgilerin artık batı için değil Putin için çekilmesi gerekiyor” diye ekledi.

İkinci sırada sözü alan Dr Natasha Kuhrt çatışmaların düşünülenden daha uzun sürebileceği konusunda dinleyicileri uyardı. “Rus ordusunu gözümüzde fazla büyütmüş olabiliriz fakat önümüzde halen uzun bir yol var” diyen Kuhrt Rusya’nın an itibariyle askeri açıdan dezavantajlı konumda olduğunu ve büyük şehirlerde çatışmaktan kaçınabileceğini belirtti. Putin’in bu duruma rağmen Ukrayna’ya olabildiğince zarar vermek istediğini ekleyen Kuhrt, Rus ordusunun şehir merkezlerini ele geçiremese de bombardımanlara davam edeceğini ve çok sayıda sivil kaybının mümkün olduğunu ekledi. “Putin’in Suriye’de yaptığını Rusya’nın yanı başında ve ona yakın bir kültürden gelen bir ülkeye de yapabilecek olduğunu çok geç fark ettik” diyen Kuhrt NATO zirvesinden çıkacak karardan umutlu olduğunu da dile getirdi.

Ukraynalıların %44’ü ailelerinden ayrılmış durumda

Ukraynalı milletvekili Inna Savsun çatışmanın insani maliyetinin yükselmekte olduğu üzerinde durdu. Son bir ayda ülkesinin %44’ünün ailelerinden ve sevdiklerinden ayrılmak zorunda kaldığını belirten Savsun sivillerin yaşadığı ekonomik sıkıntıların birkaç ay içinde daha da kötüleşebileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Askeri durum böyleyken dahi ekonomiyi tekrar işler hale getirmek zorudayız” diyen Savsun Ukrayna hükümetinin kurumlar vergisinde büyük indirimlere gittiğini ve dünya için hayati öneme sahip tahıl üretiminin devam edeceğini belirtti. Savaşın gidişatı konusundaki bir soruya da cevap veren Savsun Kiev’in uzun zamandan beri talep ettiği uçaksavar sistemlerinin ülkeye teslim edilmeye başlandığını söyledi ve “gökyüzünü koruyabilirsek bu savaşı kazanabiliriz” diye ekledi. Savsun sözlerini batı devletlerini Rus siyasetçiler ve onların ailelerine yönelik daha fazla yaptırımı devreye almaya davet ederek sonlandırdı.

En son söz alan Lord Risby “NATO çok yakın zamana kadar hayal dahi edilemeyecek bir uyumluluk içinde birlikte hareket ediyor” dedi ve Putin’in gerilimi daha da çok tırmandırması durumda çok sert önemler alınması gerektiğini öne sürdü. Lord Risby herhangi bir kimyasal silah kullanımı durumunda NATO’nun vereceği cevabın Rusya’ya kesin şekilde bildirilmesi gerektiğini belirterek sözlerine devam etti ve AB’nin gerekirse Ukrayna’nın üyelik sürecinin hızlandırılmış şekilde işleme alması gerektiğini savundu. Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin buradaki doğal kaynakları işlemeye başlaması gerektiğini de belirten Lord Risby buradaki doğal zenginliklerin Rus enerjisine bir alternatif oluşturabileceğini kaydetti.

Etkinlik konuşmacıların Ukrayna halkının gösterdiği cesareti tebrik etmesi ve çatışmaların yakın tarihte sonlanması temennileri ile sonlandı.