HASAN ESEN
BRÜKSEL

Bozkır, Brüksel temasları sırasında Türkiye ve AB arasında varılan anlaşmaya dair açıklamalarda bulundu.

Yoğun müzakerelerin sonunda ortaya çıkan tablonun tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirten Bozkır, "Bu gerçekten Türkiye'nin ve Avrupa Birliği'nin üzerine düşen sorumlulukları aldıkları, bu sayede sorunun çözümüne yönelik belki uzun aylardan sonra ilk defa doğru adımlar atma yönündeki bir anlaşmayı ifade ediyor." diye konuştu.

İnsan kaçakçılığının 6 milyar avroluk bir ekonomiyi oluşturduğunu, bütün dünyada silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapan örgütlerin insanların çaresizliğinden yararlandığını vurgulayan Bozkır, bu sorunda da kaçakçıların onları Ege Denizi'ne yönlendirdiğini söyledi.

- "İlk takas 4 Nisan'da" 

Bozkır, bu psikolojinin önlenmesinin önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bu psikoloji önlendiği zaman, 'Artık burada bize bir imkan yok, biz başka yerlere yönelelim.' şeklinde bir psikoloji oluştuğu takdirde, bu göç dalgalarıyla mücadele mümkün hale gelebilecek. Dolayısıyla, Türkiye 20 Mart itibarıyla Yunan adalarına giden tüm illegal (yasa dışı) göçmenleri, Türkiye'den gelmiş olmaları kaydıyla Türkiye geri alacak. Bunlar karşılığında da her biri için bir Suriyeli misafirimiz kamplardan legal (yasal) olarak Avrupa ülkelerine insan onuruna yakışır şekilde gidecek. Bu illegal olarak Türkiye dönen göçmenlerin, hiçbir zaman bir daha legal olarak gitme şansı olmayacak. Dolayısıyla burada caydırıcı psikoloji var. 'Ben gitmeyeyim, sıram geldiğinde gideyim, denizlerde hayatımı riske etmeyeyim, oraya gitsem bile bir daha legal olarak gitme şansım olmayacak. Her halükarda geri gönderileceğim.' psikolojisi, bu sorunun çözümü için önemli. 20 Mart'tan itibaren tespitler başlayacak, 4 Nisan'dan itibaren de Türkiye, bir mülteci geldiği andan itibaren bir Suriyeli kardeşimizi Avrupa'ya gönderebileceği bir takas sistemini işleme koyacak."

- "2018'e kadar da 6 milyar avroya çıkacak" 

AB'nin ilk baştaki yaklaşımının "Size para verelim, siz de bunu çözün." şeklinde olduğunu kaydeden Bozkır, "Biz bu yaklaşımın hep yanlış olduğunu söyledik. 'Bu para verilerek çözülecek bir konu değil. Türkiye'nin paraya da ihtiyacı yok. Bu parayı Suriyeli göçmenlere verin.' dedik. Bu anlaşmanın diğer bir unsuru da, 3 milyar avronun 2016 için Suriyeli göçmenlere harcanacak olması ve bu meblağın 2018'e kadar da 6 milyar avroya çıkarılması" dedi.

Bozkır, paranın okul, hastane ve altyapı harcamalarına, kampların idaresine, kamplardan çıkacak insanların daha güzel mekanlara yerleştirilmesine ve gerektiği takdirde Suriye'de oluşturulabilecek güvenli bölgelere yüz binlerle intikale kullanılacağını ifade etti. 

- AB fonuna Kızılay formülü 

Bozkır, paranın harcanmasının hızlandırılması için de çeşitli pratik formüller üzerinde mutabakata varıldığını aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Örneğin, bu paranın bütün Avrupa mekanizmaları içinden geçtiği takdirde belki seneler sürecek bir yavaşlama içinde olacağı gerçeği var. Bunun mesela Kızılay'a verilmesi ve bu paraları Kızılay'ın harcaması, ardından da bunun hesabının bizim yıllardır yaptığımız metotlarla AB ile görülmesi şeklinde bir formül var. Bu gerçekleşirse paranın süratle gelmesi, süratle işleme konulması, sonuçlarının da süratle görülmesi ve Suriyeli kardeşlerimizin illegal göçe temayül psikolojilerinin sonlandırılması mümkün olacak."   

- Mayısa kadar vize kriterlerini tamamlayacağız" 

Anlaşmanın diğer bir unsurunun da vizelerin kaldırılması olduğuna dikkat çeken Bozkır, "AB ülkelerine, Schengen bölgesine girmek için 36 yıldır çeşitli sıkıntılarla vize kuyruklarında bekleyerek, vize alamayarak yaşanan hak etmediğimiz bir durum inşallah haziran ayında ortadan kalkacak. Türk vatandaşları haziran ayından itibaren Avrupa ülkelerine biyometrik pasaportlarla vizesiz girebilecekler. İleride pasaporta da gerek kalmadan yeni vermeye başladığımız biyometrik verili kimlik kartlarını göstererek dahi girmeleri mümkün hale gelecek." dedi. 

Bunun için 72 kriterin yerine getirilmesi gerektiği vurgulayan Bozkır, "Bunun için de 1 Mayıs'a kadar bunların tamamlanması lazım. Şu ana kadar biz 37'sini gerçekleştirmiş durumdayız: AB Konseyi'nin kağıtlarında da bu var. Geri kalanlarının da bütün planlaması yapıldı, kanun, yönetmelik, operasyonel önlemler olarak bütün kurumlar görevlendirildi, Meclis'in ne yapacağı saptandı, mayıstan önceki günlerde bunların hepsi yerine getirilecek. İnşallah vize kalkacak." ifadesini kullandı. 

- "Anlaşma AB, Türkiye, barış ve huzur için çok önemli unsurlar içeriyor"

Bozkır, anlaşma sayesinde yeni bir faslın da açılacağını anımsatarak, "29 Kasım zirvesi ile beraber 17. faslı açabildik. Bu, beş yıl süre içerisinde açılmış ikinci fasıldı. İki yıl sonra açılmış ilk fasıldı. Bu Konsey kararı ile beraber 33. faslı da açma kararı ortaya çıktı. Nisan ayında prosedürler başlıyor ve Hollanda'nın AB Dönem Başkanlığında 33. fasıl açılmış olacak." diye konuştu. 

 Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bloke ettiği fasılla ilgili olarak da çalışmaların çok süratlendirilmesine karar verildiğini söyleyen Bozkır, "Böyle bir tablo içinde bunun AB için, Türkiye için, barış için, huzur için, AB'nin geleceği için çok önemli unsurlar içeren bir anlaşma olduğunu söylemek mümkün olacak." değerlendirmesini yaptı.