Boykot çağrısı yapanlara vize verilmemesini içeren yasa kapsamında İsrail'e girişi engellenen Filistin asıllı İngiliz vatandaşı Prof. Kemal Hawwash, aynı uygulamayı İngiltere'nin de İsrail vatandaşlarına yapması çağrısında bulundu.

Birmingham Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hawwash, Paskalya tatilinde eşi ve 5 yaşındaki oğluyla İngiltere'nin Birmingham kentinden Brüksel aktarmalı olarak Tel Aviv'e uçtu ancak havaalanında İsrail'i Boykot Hareketine (BDS) destek verdiği iddiasıyla ülkeye alınmadı.

7 Nisan'da Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'nda yaşadıklarını anlatan Prof. Hawwash, İngiliz vatandaşlarını da etkileyen, İsrail'e boykot çağrısı yapanlara vize verilmemesini içeren yasakla ilgili harekete geçmesi için İngiliz hükümetine çağrıda bulundu.

Pasaport kontrolünde önce ülkeye gelme sebebinin sorulduğunu, ardından da eşinden ve oğlundan ayrı bir odada sorgulandığını anlatan Hawwash, şunları söyledi:

"Bu ziyaret gayet sıradan. Her yıl yaptığım gibi ailemi görmeye gittim. İsrail'e seyahatlerim hep aile ziyaretidir. Ancak bu sefer açık bir şekilde arananlar listesindeydim. Yetkilinin elindeki kağıt kalabalığında, Twitter'da yazdıklarım vardı. Beni bekliyorlardı, bu açıktı. Yetkili, aile ziyareti yaptığıma inanmadı ve 'Seninle bir sorunumuz var.' dedi. İsrail'i boykot etme çağrısı yapanlara vize verilmemesini içeren yeni yasayı bilip bilmediğimi sordu. Bildiğimi söyledim."

Sorgusunda, İngiltere'de Filistinliler için barış ve adalet kampanyaları yürüten Palestine Solidarity Campaign (PSC) adlı sivil toplum hareketinin üyesi olmasından dolayı, "İsrail karşıtı bir örgütün" parçası olmakla suçlandığını aktaran Hawwash, aynı yetkilinin ayrıca Twitter hesabında yazdıklarıyla ilgili olarak de kendisini sorguladığını kaydetti.

Hawwash, sorgunun bitiminde eline, ülkeye girişinin reddedildiğini bildiren resmi bir yazı verildiğini belirterek, kendisinden aktarma yaptığı Brüksel'e geri dönmesinin istendiğini dile getirdi. Eşinin ve oğlunun ise İsrail'e sorunsuz girdiğini ifade eden Hawwash, Brüksel uçağına bindirilmeden önce görevlilerin sırf kendisini aşağılamak için üzerini aradığını da söyledi.

Ayrıca, "Halen İsrail'de bulunduğu için" pasaportunun kendisi yerine Brüksel uçağının pilotuna teslim edildiğine dikkati çeken Hawwash, Brüksel'e vardığında Belçika polisi tarafından karşılandığını ve tüm bu muamelenin kendisini suçluymuş gibi hissettirdiğini anlattı.

Gelecekte İsrail'i ziyaret için önceden onay alması gerektiğini ve İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında bulunan yaşlı akrabalarını bir daha göremeyecek olmasından dolayı endişeli olduğunu dile getiren Hawwash, "7 Nisan'da İsrail beni kalbimden bıçakladı. Sadece ülkeye girmeme izin vermemekle kalmadılar, beni ailemden kopardılar. Ana vatanıma girme hakkımı reddettiler. Bu aşağılanmayı sadece Filistinli olan birisi anlayabilir." diye konuştu.

Vize uygulamalarında devletlerin karşılıklı olarak hareket ettiğini anımsatan Hawwash, İngiliz hükümetine çağrıda bulunarak, "Eğer İsrail, İngiliz vatandaşlarının ülkeye girmesine engel olmayı sürdürürse, o zaman İngiltere de aynı uygulamayı değerlendirmelidir. Özellikle de İngiltere'nin yasa dışı saydığı ve 'barışa engel olan' yerleşim yerlerinde yaşamayı tercih edenlerin İngiltere'ye girişine engel olunmalıdır." dedi.

İsrail'in Londra Büyükelçiliğinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, Prof. Hawwash "terör faillerini şehit olarak övmekle" suçlanırken, "İsrail, Filistinlilerle olan çatışmaya barışçıl bir çözüm arıyor. Aşırılığı teşvik edenlerin, nefretlerini İsrail'de beslemelerine izin verilmemelidir." ifadeleri kullanıldı.

Hawwash'ın yaklaşık 30 yıldır yaşadığı bölgenin milletvekili Richard Burden ise İsrail'in yasağını "tamamıyla şok edici" olarak tanımladı.

Burden, yasağın yürürlüğe girmesinden bu yana yasanın İngiliz vatandaşlarını etkilemesi ihtimali nedeniyle İsrail'in Londra Büyükelçiliği ile temasta olduğunu belirterek, "Seçmenim Kemal Hawwash'ın sadece İsrail'e girişi değil, işgal altındaki Filistin topraklarına ve ailesine erişimi de engelleniyor. Akrabalarını bir daha asla görememe ihtimali şok edici. Bakanlarımızın İsrail'in eylemlerine yönelik rahat tavrı tam bir skandal. Artık İngiliz bakanların konuşmasının vakti geldi." dedi.

İsrail'i boykot etme çağrısı yapanlara vize verilmemesini içeren "boykot" yasası geçen mart ayında İsrail Parlamentosunda (Knesset) onaylanmıştı.