LONDRA - İngiltere, Şah döneminde yapılan tank anlaşması kapsamında İran’a borçlu olduğunu kabul etti.

Bu adım Nazanin Zaghari-Ratcliffe’in serbest bırakılmasına katkı sağlayabilir.

İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, İngiltere’nin İran hükümetine olan borcunu kapatmak için büyük bir ciddiyet ile çalıştığını ilk kez kabul etti.

Borçların ödenmesi, İran hapishanelerinde tutuklu bulunan İran asıllı İngiliz vatandaşı Nazanin Zaghari-Ratcliffe de dahil olmak üzere çifte vatandaşlığa sahip İran kökenli İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılmasına katkı sağlayabilir. Zaghari-Ratcliffe’in tutuklanması iki ülke arasında yıllardır süren bir diplomatik krize yol açmıştı.

Wallace, İran hükümeti tarafından alıkonan kişilerin ailelerini temsil eden avukatlara, İngiltere’nin İran hükümetine olan borçları ödemek üzere olası tüm yasal yolları gözden geçirdiğine dair güvence verdi. Böylece İngiltere hükümeti ilk kez resmi olarak bu borçları kabul etmiş sayılıyor. Söz konusu kabul, İran hapishanelerinde tutulan ve daha sonra cezası değiştirilerek 2016’dan beri ev hapsine alınan Zaghari-Ratcliffe’yi temsil eden avukatlara gönderilen bir mektubun içerisinde geldi.

İran’daki eski Şah rejiminin orduyu güçlendirmek üzere İngiltere hükümetinden satın alma talebinde bulunduğu Chieftain tanklarının, 1979 yılında Şah rejiminin devrilmesi ile teslimatının yapılamaması yüzünden İngiltere’nin, İran hükümetine 400 milyon sterlin değerinde borcu olduğu düşünülüyor.

2008 yılında İngiltere’nin, İran hükümetine söz konusu miktarda borcu olduğuna dair uluslararası bir tahkim kararı çıkarıldı. Ancak verilen hüküm ile ilgili uzun ve peşi sıra gelen çok sayıda mahkeme savaşları ile İngiltere Savunma Bakanlığı’na bağlı (günümüzde mevcut olmayan) silah satış acentesi International Military Services (IMS) Limited Şirketi avukatları yalnızca aşırı yüklü borcun miktarını değil, aynı zamanda başlangıçta herhangi bir borcun ödenip ödenmediğini de sorgulamaya devam etti.

Wallace İran’da tutuklu bulunan kişilerin ailelerine gönderdiği bir mektupta “IMS Ltd ve çözüme kavuşturulmamış hukuki anlaşmazlıklarla ilgili olarak, İngiltere hükümeti ödenmesi gereken bir borcu olduğunu kabul ediyor ve bu borcu yasal ve doğru bir şekilde ödemek için tüm yasal yolları incelemeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Ancak her şeye rağmen herhangi bir yasal ödemenin, Avrupa Birliği (AB) ya da muhtemelen ABD tarafından İran hükümetine dayatılan ekonomik yaptırımlara karşı olmaması gerekiyor.



Wallace, İngiltere Savunma Bakanı sıfatıyla, IMS Ltd Şirketi’ndeki toplam hisselerin yüzde 99’unu elinde bulunduruyor. Bu da kendisini bu önemli konuda ana karar mercii yapıyor. Savunma bakanı olmadan önce eski parlamento üyesi sıfatıyla Wallace, İngiltere hükümetinin dış borçlarının ödenmesinde yaşanan gecikmeyi eleştirenler arasında en öne çıkan isimlerden biriydi ve bunu İngiltere’nin dış politikasının alnına sürülmüş bir leke olarak görüyordu.

Wallace “Bu konudaki şahsi görüşümü açıkça belirttim ve hala önceki kararıma bağlıyım. Ancak şu anda daha fazla yorum yapmam benim açımdan uygun olmaz” şeklinde sözlerini sürdürdü. İngiltere Savunma Bakanı’nın önceki görüşlerinin tekrar altını çizdiği ve üzerinde fazla bir değişiklik yapmadığı son değerlendirmeleri, İngiltere Bakanlar Kurulu’nun kolektif sorumluluğu sınırları içerisinde İngiltere Savunma Bakanı olarak gösterebileceği maksimum tavır olarak görülüyor.

İran ya da İngiltere hükümeti tarafından, İran hapishanelerinde çürüyen çifte vatandaşlığa sahip İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılmasının tank anlaşması kapsamında Tahran’a olan borçlar ile doğrudan bağlantılı olduğuna dair resmi bir itiraf gelmedi. Ancak İran’daki yargıçlar çifte vatandaşlığa sahip İngiliz vatandaşlarının serbest bırakılma konusunu birkaç kez gündeme getirerek bunu İran asıllı İngiliz mahkumların serbest bırakılmasının önündeki en büyük engel olarak gördüklerini ifade ettiler.

Diğer taraftan Ben Wallace’ın açıklamaları hakkında yorum yapan İngiltere’nin eski Dışişleri Bakanı Jeremy “Büyük bir cesaretin göstergesi olan önemli bir adım attı. Nazanin yakında serbest bırakılırsa, tarihi borcumuzu kabul etmenin bunda önemli bir payı olacağını düşünüyorum” dedi.

Zaghari-Ratcliffe’i temsil eden avukatlar bakanlara çok sayıda mektup gönderdi ve söz konusu mektupların içerisinde hükümetin İran-İngiltere çifte vatandaşlığına sahip kişilerin serbest kalmasını sağlama çalışmalarına ilişkin stratejisi hakkında sorular yer alıyordu.