İngiltere İçişleri Bakanlığının, 2 Ağustos'ta yürürlüğe giren ve iltica başvurularını inceleyen yetkililer için hazırladığı kılavuzda, yüksek profilli ve siyasi olarak etkin İhvan üyelerinin iltica taleplerinin kabul edilebileceği belirtildi.

Dr. Azam, açıklamada, bakanlığın yeni kılavuzunu "olumlu bir adım" olarak nitelendirdi.

İltica başvurusunda bulunanların ülkelerine iade edilmeleri halinde despotik bir rejimin siyasi mahpusları olarak işkence, vahşi muamele ve infaz tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun hep akılda tutulması gerektiğini vurgulayan Dr. Azam, "Sisi rejimi sadece bölgede değil, bütün dünyadaki en feci insan hakları ihlallerinden sorumlu." dedi.

Dr. Azam, "İngiliz hükümetinin, bu insan hakları sicilinin ışığında Mısır'la ilgili bütün politikasını da acilen gözden geçirmesi gerekiyor." diye konuştu.

İhvan'ın siyasi kolu niteliğindeki Hürriyet ve Adalet Partisi'nin Dış İlişkiler Komitesi Genel Sekreteri Muhammed Sudan da İçişleri Bakanlığı kılavuzunun İngiliz hükümetinin, Mısır'daki askeri darbe yönetiminin işlediği suçları kabul ve teslim etmesi anlamına geldiğini söyledi. 

İngiltere'nin İhvan'ı uzun yıllardır mercek altında tuttuğunu ifade eden Sudan, "İngiltere, İhvan'ın diktatörlere karşı samimi ve  barışçıl bir mücadele verdiğini bilecek durumda." değerlendirmesinde bulundu.

Sudan, İngiliz hükümetinin İçişleri Bakanlığı kılavuzuna yansıyan kararının, İngiltere ile Mısır arasındaki ilişkilerdeki bir değişikliğe işaret edebileceğini de vurguladı.

- Kılavuzda neler var?

İngiltere İçişleri Bakanlığı, ay başında yayımladığı "Mısır'la ilgili bilgi ve kılavuz: Müslüman Kardeşler" başlıklı belgede, İhvan üyelerinin yanı sıra yüksek profilli İhvan destekçilerine ve gazetecilere de iltica hakkı tanınmasına yeşil ışık yakılmıştı.

İhvan'ın düşük profilli destekçilerinin, siyaset dışı veya pasif destekçilerinin ise rejimin hedefi haline gelmedikleri için böyle bir kovuşturma riski taşımadıkları savunulan kılavuzda, bu türden kişilerin başvuruların vaka temelinde incelenmesi gerektiği vurgulanmıştı.

İhvan'ın Ocak 2015'te Mısır’daki darbe rejimine karşı "cihat çağrısı" yaptığı yönündeki haberlere işaret edilen kılavuzda, başvuru sahibinin bu konudaki dahline bağlı olarak iltica başvurularında istisna uygulanabileceği ve bu hakkın tanınmayabileceği de belirtilmişti. 

- Terör örgütü listesine alınmadı

İngiltere, İhvan'ı terör örgütü olarak tanımlamayı reddetmiş ancak hükümet için hazırlanan bir raporda "örgüte üyeliğin, bu örgütle bağlantının veya bu örgütten etkilenmenin aşırılık göstergesi olabileceği" iddia edilmişti.

Dönemin Başbakanı David Cameron'ın talimatıyla geçen yıl nisan ayında İhvan'ın ülkedeki faaliyetlerini incelemek için İngiltere'nin Riyad Büyükelçisi Sir John Jenkins başkanlığında kurulan heyetin hazırladığı rapor, İhvan'ın tepkisini çekmişti. Örgüt, raporu mahkemeye taşıyacağını açıklamıştı.

Cameron da raporla ilgili olarak aralık ayında parlamentoda yaptığı konuşmada, aşırıcı yorumlar yaptığı belirlenen İhvan üyelerine vize verilmeyeceğini, bağlantılı vakıf ve derneklerin kendi yasal amaçlarının dışına çıkarak örgüte kaynak aktarmasının önüne geçileceğini, uluslararası ortaklar ile işbirliği halinde bu gibi uygulamaların soruşturulacağını, İhvan'ın görüş ve etkinliklerinin yasalar çerçevesinde kalıp kalmadığının sürekli olarak izleneceğini bildirmişti.

İhvan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'da terör örgütü kabul ediliyor.