İjmuiden şehrinde toplanan yaklaşık 200 Türk, yürüyüşün sonunda polis karakolunun önüne siyah çelenk bıraktı. 22 yaşındaki Türk asıllı İhsan Gürz, 3 Temmuz 2011’de tutulduğu hücresinde ölmüştü.

İjmuiden Sport Merkezi’nde önünde toplanan Hollandalı Türkler, ellerinde İhsan Gürz’ün posteri ve siyah çelenk ile 20 metre yakınındaki İjmuiden polis karakolu sessiz yürüyerek siyah çelenk bıraktı. Grup karakol önünde ellerinde ‘Hepimiz İhsan’ız’, ‘Suçlular biran an önce bulunsun, ‘Güvenli bir Hollanda’da yaşamak istiyoruz’, ‘Polisi kınıyoruz’ dövizli pankartlar ile slogan attı.

İhsan Gürz’ün babası Cengiz Gürz, İjmuiden şehri polis karakolunda hayatını kaybeden oğlu için polis karakolu önüne çelenk bırakmak için toplandıklarını söyledi. Gürz, “Bizim konuşacaklarımız geçen hafta Beverwijk şehrindeki evimize gelerek bize sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hollandalı yetkililere gerekli açıklamayı yaptı. Daha önce de Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve diğer devlet bakanlarımız açıklama yapmışlardı. Hepsine Hollanda’da şükranlarımızı arz ediyoruz. Gürz ailesi olarak yalnız olmadığımızı devletimizin ve halkımızın bizim arkamızda olması bize güven verdi. Bugün çelenk bıraktığımız İjmuiden Polis Karakolu’nda oğlum İhsan Gürz’ün işkence ile ölümü gibi, daha önce de Afyon Emirdağlı 17 yaşındaki bir Türk gencinin de şüpheli bir şekilde intihar ettiği şeklinde açıklanmıştı. Bunun yanı sıra Afgan kökenli bir genç ölü bulunmuştu. Artık burası karakol mu, işkence merkezimi nasıl bir yer? İjmuiden Polis Karakolu yetkili amirlerini ve burada çalışan polisleri kınıyoruz.” dedi.

HOLLANDALI MAKAMLARDAN SOMUT ADIMLAR BEKLİYORUZ

Türkler İçin Danışma Kurulu (İOT) Müdürü Ahmet Azdural ise gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hollanda ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde bazen polis karakolunda bazen sorgulama sonrasında insanlarımızın hayatını kaybetmesi gerçekten AB ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız arasında huzursuzluğa yol açtı. Biz İhsan Gürz’ün ölümünden hemen sonra da Hollanda Güvenlik ve Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdik. Bu konuda yapılan çalışmaların bir an önce sonuçlandırılmasını ve sorumluların bir an önce tespit edilip adalet önünde hesap vermesinin sağlanmasını talep ettik. Hatta bu konuda kendileri ile bu konuda görüşme talep ettik. Bu görüşme talebimiz henüz gerçekleşmedi. Biz onlardan bir davet bekliyoruz. Bize göre bu türden insanlarımızın şüpheli şekilde hayatını kaybetmesi gerçekten içinde yaşadığımız ülkelerdeki demokratik ve hukuk devletine olan güvencimizi sarstı. Bu nedenle yetkililerden beklentilerimiz gerekli araştırmaları büyük bir titizlikle tamamlayarak tüm açıklığı ile kamuoyuna açıklamaları. Bu konuda bizim de parçasını oluşturduğumuz Hollanda toplumuna, Hollanda demokrasi sitemine olan güvencimizin pekişmesidir. Biz bu anlamda Hollandalı makamlardan somut adımlar bekliyoruz. Vatandaşlarımızın huzursuzluğunu giderici önlemlerin alınmasını bekliyoruz. İhsan Gürz olayındaki araştırmanın kamuoyuna bir an önce araştırma sonuçlarının açıklanmasını istiyoruz. Sorumluların adalet önünde hesap vermelerini istiyoruz. Türk toplumunun bu gibi konularda duyarlı durmalarını bundan sonrada bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

“İHSAN GÜRZ’E KARAKOLDA AŞIRI DOZDA ŞİDDET UYGULANMIŞ”

Yürüyüşün organize komitesinden Arslan Civan, İhsan Gürz’ün İjmuiden polis hücresindeki şüpheli ölümünün üzerinden 6 aydan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz yetkili makamlar tarafından İhsan’ın olum sebebi hakkında kamuoyuna inandırıcı bir açıklama yapılamadığını söyledi.

Civan, “İhsan’ın ailesinin bir avukat aracılığı ile olayın açıklığa kavuşturulması için yapmış olduğu girişimler de bu güne kadar bir sonuç vermedi. Hayatta en kutsal olan yaşama hakkı İhsan’dan gasp edilmiş ve bu güne kadar yapılan açıklamalarda kendisi bizzat ölümünün suçlusu olarak kamuoyuna lanse edilmeye çalışıldı. Öncelikle İhsan’ın ailesi ve tüm duyarlı kamuoyu bu durumdan son derece rahatsızdır. Ailenin mağduriyeti yanı sıra aynı zamanda vicdanları rencide eden bir durum söz konusudur. Zira İhsan’ın annesinin, babasının ve görgü tanıklarının ifadelerine göre, polis İhsan’a tıbbi bir yardımı sağlamak yerine onu zor ve şiddete başvurarak tutuklamayı tercih etmişler. Bu esnada, yine görgü tanıklarının ifadelerine göre, İhsan’a aşırı dozda şiddet uygulanmış vücudunun muhtelif yerlerine şiddetli darp almıştır. Edinilen bilgilere göre İhsan polis hücresindeyken iki kez sağlık kontrolü için doktor çağrılmış olmasına rağmen polis tarafından doktor raporu hakkında ailesine bilgi verilmemiştir.” İfadelerini kullandı.

HOLLANDA HÜKÜMETİNİN İHSAN GÜRZ’E İLİŞKİN DE DUYARLILIK GÖSTERMESİNİ İSTİYORUZ

Civan şöyle devam etti: “Polis hücresinde devam eden aşırı dozdaki şiddet sonucunda İhsan’ın ölümü gerçekleşmiştir. Daha sonra İhsan morga kaldırılmış ve morgda tutulan raporun bir nüshası ailesine verilmeyip sadece sözlü bilgiyle yetinilmesi İhsan’ın ölümündeki şüpheleri daha da artırmaktadır. Bir hukuk devletinde böyle bir olayın vuku bulması kabul edilemez bir durumdur. Bir şahıs her ne sebeple olursa olsun tutuklandıktan sonra yaşam hakkını polis himaye etmek zorundadır. Görünen o ki, vakayla ilgili görevli polis memurları bu sorumluluğun dışında hareket etmişler, hukuk kurallarını çiğnemişlerdir. Yaşanan trajik olayın mağdur ve failleri ortada iken soruşturmanın bu kadar uzun suredir devam ediyor olması kafalarda bir çok soru işaretlerinin oluşmasına yol açmaktadır. Bizler, benzer vakaların diğer ülkelerde vuku bulmasından sonraki Hollanda hükümetinin gösterdiği duyarlılığı İhsan Gürz’e ilişkin olarak da göstermesini istiyoruz.”

(CİHAN)