Galler Prensi Charles, insanlığın doğayı sömürüsünü "delilik" olarak niteledi.

BBC Radio 4'un Today Programme'inde romancı Margaret Atwood'a konuşan Prens Charles, insanların son yıllarda doğadan nasıl giderek daha fazla soyutlandığını anlattı.

"Makrokozmos içindeki bir mikrokozmosuz ama bunu unuttuk veya doğayla hiçbir alakamız bulunmadığını, doğanın sömürülebileceğini düşünecek şekilde beynimiz yıkandı" dedi.

“Ve bulunduğumuz yeri sömürmeye devam edersek, doğaya tüm yaptıklarımızı, bu büyük kirliliği, kendimize yapmış olacağız. Bu delilik.”

Charles ayrıca iklim kriziyle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini daha iyi anlamaları adına insanları "yerli toplulukların bilgeliğine" kulak vermeye çağırdı.

Prens, "Geçen sene Kanada'daki pek çok yerli liderle görüştüm. Onların ve dünyanın dört bir yanındaki yerli halkların bilgeliğine dikkatimizi daha çok vermemizin tam vakti" dedi.

Onlardan dengeyi yeniden kurmak ve kutsal olanın duygusunu yeniden keşfetmeye başlamak konusunda çok şey öğrenebiliriz, çünkü doğa yani Doğa Ana bizi ayakta tutuyor ve bizler doğanın parçasıyız. Biz doğayız.”

Charles çevreciliğe olan bağlığına da değinerek, 1970'te çevresel sorunlardan bahsettiğinde insanların nasıl kendisinin "kafayı tamamen sıyırmış" olduğunu düşündüğünü hatırlattı.

Atwood o sene plastik atık ve hava kirliliği sorunuyla ilgili yaptığı konuşma sonrası "tepki" görüp görmediğini sorduğunda, Charles şu cevabı verdi:

“Tabiri caizse epeyce tepki gördüm ama o zaman kimse bu konuyu gerçekten öğrenmek istemiyordu, kafayı tamamen sıyırdığımı düşünüyorlardı.”

Prensin yorumları, çevre aktivisti Greta Thunberg'le görüştüğü Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'ndan önce, 11 gün içinde özel jetiyle üç ayrı yolculuk yaptığı için eleştirilerin hedefi olmasının ardından geldi.

The Mail on Sunday, Charles'ın bu jet ve helikopter seyahatlerinde 25 bin km kat ettiğini ve bunun vergi mükelleflerine 280 bin sterline (yaklaşık 2 milyon 795 bin TL) mal olduğunu bildirmişti.

Bir Clarence House (Prens Charles'ın konutu -çn.) sözcüsü, The Mail on Sunday'e şunları söyledi:

“Küresel seyahatler, Prens'in Kraliyet Ailesi'nin Birleşik Krallık'ı yabancı ülkelerde temsil eden kıdemli bir ferdi olarak üstlendiği rolün kaçınılmaz bir parçası.”

(independent.co.uk)