Avrupa'da İtalya ve Yunanistan'daki başbakan değişiklikleriyle gündeme gelen teknokrat hükümetlerin, mevcut avro krizini daha da derinleştirmesinden endişe duyuluyor.

İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan "Avrupa Reformu Merkezi (CER)" isimli düşünce kuruluşundan üst düzey araştırmacı Philip Whyte konuya ilişkin makalesinde, Yunanistan ve İtalya'daki yeni başbakan atamalarının bu ülkelerde seçimlere gidilmesini önlese de Avrupa'daki mevcut finansal krizi daha da artırabileceğini yazdı.

Whyte, siyasi geçmişi olmayan bu başbakanların tasarruf önlemlerinin uygulanması yönündeki baskı nedeniyle, İtalya ve Yunanistan'daki krizleri daha da derinleştirebileceğini bildirdi. Whyte yazısında ayrıca, "Ortak para biriminde derin bir sorun var ve bu konuda teknokrat hükümetler bir şey yapamaz. Avro bölgesinde siyasi ve mali birlik olmadan istikrar sağlanamaz" ifadesine yer verdi.   

-Seçilmeden yönetmek-   

Guardian gazetesinde konuya ilişkin yer alan yorum yazısında da "Atina'ya Lucas Papademos, Roma'ya ise Mario Monti gibi teknokratları koymak, sorunlara çözüm bulmak yerine daha çok soru doğuracaktır" ifadesine yer verildi.

Seçilmeden başa gelmenin sakıncasına değinilen makalede, Brüksel'in, Avrupa'nın batan ekonomisine ancak konusunda bilgili yetkililerin çare bulacağına inandığı kaydedildi.

Daily Telegraph yazarı Christopher Booker da "teknokrasinin yükselişini sağlamanın, Avrupa'nın planının her zaman bir parçası olduğunu" kaydetti.

İngiliz yayın kuruluşu BBC de bazı uzmanlara dayandırarak, özellikle İtalya'da kurulan teknokrat hükümetin parlamentoda etkinliğinin az olacağını aktardı.