İsrailliler artık ne istediklerine bir karar vermeli. Yani Filistinlilerin demografik haklarından korkuyorlar ve ’bir devlet’ mi istiyorlar veya 1967 sınırlarına dayanan, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu bir ’iki devletli’ çözüm mü istiyorlar. Eğer iki devletli çözüm istiyorlarsa, o zaman, Filistin bölgelerine yeni yerleşim yerleri inşa etmek yerine masaya gelmeliler. Eğer ’bir devlet olmasın’ diyorlarsa da bunu açıkça söylesinler. Böylece kimin barış istediğini, kimin istemediğini biliriz."

Ortadoğu’daki hiçbir konunun Filistin ve Kudüs’e atıf yapılamadan anlaşılamayacağını söyleyen Bakan Davutoğlu, Arap ayaklanmalarıyla bölgede yeni ortadoğunun ortaya çıktığını, tüm bunların çekirdeğinde Filistin sorununun bulunduğunu, dolayısıyla bu yeni dönemde sorunun çözümü için yeni bir girişim, yeni bir yaklaşım olması gerektiğini belirtti.

Mısır ile Filistinli gruplar arasında uzlaşı sağlamak için son 5-6 aydır sıkı çalışma yürüttüklerini ifade eden Davutoğlu, Hamas ile El Fetih arasındaki anlaşmayı anımsatarak, şimdi bu konuda olumlu gelişmeler olduğunu söyledi. Filistin’de tek yönetimin olmaması halinde, taraflardan biri barış anlaşmasına varsa bile bunu uygulamanın zorluğuna dikkati çeken Davutoğlu, şöyle konuştu: "Hamas ile El Fetih arasındaki ulusal uzlaşı sonucunu desteklemeliyiz. Böyle bir uzlaşı olmadan anlamlı bir barış süreci olamaz. Bunun kritik noktası iki taraf da barışçıl direnişi kabul etti. Bu, Hamas’ın artık barışçıl politik yöntemleri benimsediğinin bir işareti. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, eğer bir ülke halkı yıllardır işgal altındaysa, direnmenin onların hakkı olduğunu, ama bunu barışçıl şekilde yapmaları gerektiğini anladı. Bu, Filistinliler için iyi bir haber."

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in bugüne kadar ne bölgeye, ne ABD’ye, ne de uluslararası topluma bu konuda olumlu mesajlar vermediğini söyledi. İsrail’in yeni yerleşim yerleri inşasına devam edip, Filistin konusundaki provokatif açıklamalarını sürdürdüğüne dikkat çeken Davutoğlu, şunları söyledi: "İki devletli çözüm, İsrail’deki hükümetin tüm üyeleri tarafından açıkça savunulmuyor. Artık karar verme zamanı. Filistin’in geleceği ne olacak. Kimse artık mevcut statükonun devamını bekleyemez. Filistinliler kendi devletlerini hak ediyor. Çok açık konuşmak istiyorum; Suriye konusunda Rusya’nın vetosu yanlıştı, Filistin’in tanınması konusunda da ABD’nin vetosu yanlıştı. Bugün nereye giderseniz gidin tüm insanlık Filistin devletinin tanınmasının arkasında. Bazı dogmatik kişiler hariç herkes Suriye halkının taleplerinin yanında. Türkiye olarak Filistin’in devlet olarak tanınmasını destekleyeceğiz. Eğer hatta mümkünse yarın, bugün mümkünse bu saatte. Çünkü bu millet kendi devletlerini kurmayı hak ediyor. Eğer bunun için bir müzakere gerekiyorsa, İsrail, yerleşim konusu gibi herhangi bir peşin hüküm sergilemeden masaya gelmeli. Artık yeter. İsrail-Filistin meselesinin uzamasının bedelini, Türkiye de dahil olmak üzere bölgemiz halkı ödüyor.

(Milliyet)