1871 yılında 17 Mart günü Ellen Sadler isimli bir kız çocuğu uyumaya gitti ve bir daha 31 Aralık 1880 günü uyandı. Dokuz yıl hiç aralıksız uyudu. Hikayesi ve yaşayamadığı için hatırlayamadığı 9 yılını, uyandıktan sonra yaşadıklarını bugün hatırlamak sizi ilginç de bir geleneksel İngiliz köyüne çıkarabilir…İngiltere’nin kalbinde, Chiltern Tepeleri civarında, adını Anglo Saksonlardan alan Turville Köyü’ne…

Ellen, tahmininiz üzerine bir köy çocuğudur, aşırı fakirlik içinde bir ailenin kızı ve çiftlik çalışanı ama hizmetçi olarak çalıştığı yerde uyumaya meyilli olması sebebiyle işten çıkarılır.

Zaten uyku sersemi dolaşan bir çocuk olduğu için bu durum sebebiyle hastaneye kaldırılır ve ‘tedavi edilemez’ kararıyla evine gönderilir. Hastaneden çıktıktan iki gün sonra ise kasılmalar, nöbetler başlar ve kalıcı uyku gelir.

Ancak uyanmamasına rağmen canlı olan, daha önce bu kadar çok uyuyan birini bilmeyen İngilizler ‘Yedi Uyurlar’ Hikayesi’ne inanırken Ellen’ın uyumasını şaşkınlıkla karşılarlar. Ülkenin her yerinden ziyaretçi çiftlik evlerine akın eder. Hoca da başında dua eder. Ayrıca altın Victoria Çağı’nın temel özellikleri merak, öğrenme, ileri gitme, buluş vb. şeylerdir. Ülkenin çeşitli yerlerinden hatta başka ülkelerden dahi doktorların gelip Ellen’nı muayene eder, cimcikler, gıdıklar, sarsar ama Ellen uyanmaz.

Bir de tabi toplu taşımacılığın bu kadar arttığı bir çağda Ellen ve köyü turistik bir yer olur, gelenler Ellen’ı görmek, dokunmak, saçından bir tutam almak dahi isterler. Şüpheciler ise kızın vücuduna iğne batırarak tepkisini test etmek bile isterler. Bu biraz da tarihi eserlere dokunma güdüsündeki gezginlerin yaptığı dokunma hissi gibi. Tüm uyarılarına rağmen…

O zaman işin içine para da girer. Ailenin ve özellikle annesinin para toplamak amacıyla gösteri yaptığı haberi yayılır. O ise kızına bakabilmek için bırakılan sadakaları kabul eder sadece ama çocuk sömürücülüğü şüphesiyle soruşturma bile başlatılır. Çünkü bazı haftalar günümüz parasıyla 200 Sterlin’e kadar para toplanır. Fakirliklerine çok iyi gelse de kıskanç komşular bazı gecelerin Ellen’ın oturduğunu da gördüklerini ifade ederek şikayette bulunurlar. Ayrıca annesi doktorların kesici aletlerle çocuğunun his seviyesinin test edilmesine ve vücuduna elektrik verilmesine izin vermeyince var olan kuşkular daha da artar.

Yerel gazetelerden ulusal gazetelere kadar Ellen’ın durumu, nasıl uyuduğu ve ölmeden nasıl hayatta kalabildiği hakkında haberler yaparlar, doktorlar görüş bildirirler.

Yüzünde ve yanaklarında can var ve pembemsi, kadavra görünümü yok, dudaklarda az da olsa renk var. Gözleri kapalı ve uyuyan sağlıklı bir çocuk görünümünde. Tırnakları düzgünce kesilmiş, ellerinde can yok, göz çukurları içeri batmış. Kol ve bacakları normal ama vücudunda bir dirhem et yok, ayakları demir soğukluğunda ve nefes almıyormuş gibi. Kalbi civarını dinlemedikçe nefes alıp almadığı anlaşılamıyor…’ türü haberler yapılır.

Annesi kızını süt ve bulamaç ile besler, ancak bir süre sonra çenesi de kilitlenir. O zaman da önde eksik azı dişlerinin arasından sıvı dökerek besler. Tuvalet ihtiyacının nasıl olduğu bilinmemekle beraber annesi hiç kaka yapmadığını ama her beş günde bir çişini yaptığını söylediği kaydedilir. Yıllar geçer ve annesi ölür. Ellen da annesinin ölümünden beş ay sonra çocuk yaşında girdiği uykudan genç kadın olarak uyanır ama bu büyüme sadece bedensel bir şeydir. Zihinsel gelişimi uykuya geçmeden önceki seviyesinde kalmıştı. Hiçbir şey hatırlamadığını ve hiç rüya görmediğini söyler, uyumasının uzun dönem etkilerini hiç atlatamaz, bodur kalır, görme sorunu hep olur ama evlenerek 5 çocuk doğurur. Kendisi uyurken toplanan paralar da harcandığı için hayatını kazanmak zorundaydı ve iş buldu. Boncukculuk yaptı.

Hastalığı da daha sonra uykuya meyletme hastalığı denilen ‘narkolepsi’ olarak tanımlanır. Beyin kimyasındaki oreksin maddesi eksikliğidir, çok nadir görülen bir hastalıktır ve hala daha tedavisi yoktur.

20 yıl daha yaşayan Ellen geriye bir hikaye bıraktı. Bugün bile olduğu gibi ayakta olan evine ‘Uyuyan Kulübe’ denildi, köy evlerinin her zaman ismi olur ve bu isim ev için temel karakteristiğidir. Tipik bir köy evi ve çok tipik İngilizin varlığı ile hala çekici, temiz, refah düzeyi iyi, dar sokaklı ve sakin bir köy.


‘9 yıl uyuyan kız’ın köyü ve evine toplu taşıma yoktur. Kendi belirleyeceğiniz yakın bir yere kadar toplu taşıma ile gidip devamında çözüm bulmak zannımca iyi bir yol değildir. Civarı ve Chiltern Tepeleri’ni de gezebilmek için araçla olmak uygun olur.

Tepedeki rüzgar değirmeninden aşağıya bakmayı unutmayın.