Hasselt Üniversitesi Genk kentinde bulunan Ford fabrikasının kapanmasının Belçika’da toplam 11 bin 759 kişinin işini kaybetmesine yol açacağını hesapladılar. Fabrikada halen 4 bin 300 kişi çalışıyor. Fabrikanın kapanması fabrika ve fabrikaya parça sağlayan tedarikçi şirketlerde 8 bin 195 çalışanı işinden edecek. Tüm bunlara ek olarak dolaylı olarak da 3 bin 564 kişi işini kaybedecek. Avrupa’nın üzerinde borç krizi nedeniyle dolaşan kara bulutlar Belçika ekonomisinde kışı erken getirdi. Hükümet bütçeyi denklemek için garibanın cebine göz dikerken servetten vergi alınması göz ardı edildi. Belçika’da eylül başından bu yana yaklaşık 15 binden fazla kişi işinden oldu. Kapısına kilit vuran, yeniden yapılanan ve iflas eden şirketlerin listesi uzadıkça uzuyor. Ford Genk, NLMK, Duferco, HP, Arcelor, Mittal, Philips, Alcatel-Lucent, TE Connectivity, ECS Technics, Pattijne-Duprez, Mocasier, Staples, Rapid, Exelto, BNP Paribas Fortis, Belfius, Electrabel Deutsche Bank, KBC, ING… Bu büyük şirketler dışındaki çok sayıda küçük ve orta ölçekli işletmelerde kriz nedeniyle yaşanan dramlar ise haber olma şansı bile yakalayamıyor.
14 Kasım’da Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun çağrısıyla düzenlenen “Eylem ve Dayanışma Günü”nde Avrupa’nın dört bir yanında on binlerce işçi, eylem ve grevlerle artan işsizliği ve kemer sıkma politikalarını protesto etti. İşçiler, hükümet liderlerine büyüyen sosyal kaygıları giderme ve kemer sıkma önlemlerinden vazgeçme çağrısında bulundu. Eylemi düzenleyen konfederasyon yetkilileri kemer sıkma paketlerinin işe yaramadığını vurgulayarak “Eşitsizliği artırıyor, toplumdaki sosyal dengesizliği artırıyor ve ekonomik krize çözüm getirmiyor” dedi. Eski kıtanın tarihinde ilk kez aynı günde birçok üye ülkede birden eylemler düzenlendi. 14 Kasım 2012 tarih kitaplarına sosyalleşmeye geri dönüşün başlangıcı olarak geçebilir, bir milat olabilir. Greve katılmayan ancak Almanya, İspanya, Yunanistan, Kıbrıs, Portekiz ve İrlanda Brüksel büyükelçilikleri önünde eylem yapan Belçika sendikaları daha sonra Avrupa Komisyonu’na “Kemer sıkma Nobel Ödülü” verdiler. Belçika’da sendikalar üzerinde “Kemer sıkma önlemleri: göndericiye geri yolla” yazan bumerang görseli bulunan el ilanları dağıttılar. Bumerang ile geri tepen planı simgeleyen eylemciler “Kemer sıkma önlemleri -> daha az alım gücü -> daha az tüketim -> daha az istihdam -> daha az alım gücü...” yazan bildirilerde “yoksulluk kısırdöngüsüne son verin” çağrısı yaptı. “Şimdiki tasarruf tedbirleri işe yaramıyor.
Aksine krizin tüm Avrupa’ya yayılmasına yol açıyor. Her yerde yoksulluk arttı. 9 kemer sıkma planı, AB yardımı ve borçlarının yüzde 75’ine yeniden ödeme planı yapılmasına rağmen Yunanistan’da devlet borcu yakında milli gelirin yüzde 189’una ulaşacak. Bunun nedeni, durgunluk ve işsizlik yüzünden mali gelirlerin hızlı bir şekilde azalması. Aynı durum Portekiz, İspanya, İrlanda, Kıbrıs... gibi ülkelerde de tekrarlanıyor” diyen çalışanlar “Bankalar ve finans dünyasının krize yol açtığını unutmayalım” hatırlatmasında bulundu. Sendikacılar “Krize neden olanların faturasının kendilerine ödettirilmemesi gerektiğini, finans sisteminde çözüm aranmasını” istedi. Sendikacılar “Bankaların değil, insanların hizmetinde olan bir Avrupa; sürdürülebilir büyüme ve herkese iş; hayrına değil gerçek sosyal güvenlik ve kaliteli kamu hizmetleri”ne ihtiyaç olduğunu belirtti. Sendikacılar “Şirket şirket, ülke ülke, peş peşe bizi bitiriyorlar, buna son verilmeli. Avrupa’da gerçek dayanışma zamanı” görüşünü paylaştı.
Kasım ayının en renkli eylemini ise 26 ve 27 Kasım’da Avrupalı çiftçiler yaptı. Avrupa Birliği’nin süt üreticilerine uyguladığı kotayı eleştiren ve süt fiyatlarının yükseltilmesini talep eden öfkeli süt üreticileri Brüksel’i 800 traktörle esir aldılar. Avrupa Süt Üreticileri Birliği’nin organize ettiği traktörlü protesto eyleminde polisle de karşı karşıya gelen göstericiler yangın hortumlarıyla Avrupa Parlamentosu’na ve polislere süt banyosu yaptırdı. Brüksel’deki eylemlerde saatlerce trafikte mahsur kalmama rağmen deliler gibi sevindiğimi anımsıyorum. Kurban Bayramı’nda, Kuzey Amerika’da rekor düzeyde kâr ettiği halde Belçika’daki Ford fabrikasının kapanacağı duyurulunca “Tanrılar kurban istedi! Ve Genk Ford fabrikası işçileri kurban edildi. Geleceğimize ve hayallarimize fordçuluk yaptırmayalım.!
DÜNYANIN BÜTÜN İŞSİZLERİ vahşi kapitalizme karşı BİRLEŞİN!” diye yazmıştım. Daha da güzeli oluyor, Avrupalı çalışanlar işleri ellerinden gitmeden birleşiyor!
Uyuyan dev uyanıyor!