“Aşk sadece aşktır ve bütün aşklar aynıdır” dedik ve konuyu bağladık.

Yani sanırım bu konuda hemfikiriz.

Bir genellemenin içinde yer almak biraz sevimsiz ama öyle...

Tam da herkes kendisini çok özel zannederken...

Çok farklı hissederken...

Hem de niyeyse!

Ama hayatta hem özel hem de aynı zamanda genel olan bir sürü duygu ve hâl var.

Annelik, aşk, seks, ayrılık, aldatılış, böyle binlercesi...

Ama kimin başına geldiyse birden çok özelleşiyor.

Bir de üstüne “benimki başka” kanısı ekleniyor. İşte olayın “Niyeyse?”si de buradan kaynaklanıyor.

Ne acayip değil mi?

Bencil miyiz, neyiz?

Yoksa etrafla alakamız mı yok!

Neyse...

Hayırlısı!!!

Biz dönelim aşklara, âşıklara...

Diyeceğim şu: Aşklar aynı da, farklı olan âşıklar...

İki tür âşık vardır.

Sabit ve değişken...

Anlatayım...

- Sabit âşık: Kiminle aşk yaşarsa yaşasın, aynıdır. Hep kıskançtır, hep vurdumduymazdır, hep iyi sevişir veya hep kötü sevişir, hep sosyaldir, hiç sosyal değildir vs.

Kime sorsan onu aynı tarif eder. Bütün eski aşkları, aynı dertlerden müzdariptir ya da aynı güzelliklerini sayar.

“O mu? Üf, çok kıskançtır.”

“Evet yaa... Ama çok da neşeledir ya, kapatır.”

“Aynen!”

Ona gelenler farklı olabilir ama o değişmez.

Herkesle aynı aşkı yaşar. Aynı aşkı arar; artık kafasındaki aşk neyse!

Ama onun kesin bir tarifi vardır. Belki de bu yüzden değişmez.

- Değişken: O da, kiminle aşk yaşarsa ona göre değişir. Yani onun nasıl bir âşık olduğunu tanımlayamazsın. Biri der ki:

“Yahu o da çok asosyal”

“Yok be! Biz çok gezerdik”

“Seks hayatımız süperdi!”

“Onunla mı???!!”

Herkes onu farklı tarif eder. Çünkü adamına/kadınına göre değişir. Ha, davranış olarak... Yoksa hani bazı tipler vardır; adam keman çalıyorsa o da keman çalmaya kalkışır, kadın çok kitap okuyorsa o da kitap okumaya başlar falan, onlardan bahsetmiyoruz. Âşık hallerinden söz ediyoruz.

Kimini kıskanır, kimini kıskanmaz. Kimine karşı fedakârdır kimine hiç!

O, herkesle farklı bir aşk yaşar.

Diğerinden farkı, onun bir aşk tarif yoktur. Hatta o da değişkendir!

Tabii bunlar daha tutkulu aşklar yaşarlar...

Aşklar!

Bir değil, iki değil!

İnsan kaç kere âşık olabilir ki?

(Vatan gazetesinden alınmıştır)