Aylardır iktidar partisinin kurultayını ve Lefkoşa Türk Belediyesi’nin sorunlarını konuşuyoruz...
   Gündem tamamen bu iki konuya odaklandı...
   Halbuki; her açıdan bağımlı olduğumuz Türkiye’de ve yakın ülkelerde önemli gelişmeler yaşanıyor...
   Suriye’de hemen her gün yüz kişi hayatını kaybediyor...
   Irak’ta intihar saldırıları sona ermedi...
   Türkiye’de baş döndüren değişimler yaşanıyor...
   Özellikle AK Parti iktidarının Kürt sorunuyla ilgili açılımları büyük bir ilgiyle izleniyor...
   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Yunanistan Başbakanı Samaras ile görüşerek, Türk-Yunan sorunlarının çözümü yönünde yeni umutların yaratılması bir başka önemli gelişmedir...
   Yunanistan Bakanlar Kurulu’nun, gelecek ay içinde Ankara’da, Türk hükümetiyle ortak toplantı yapması bekleniyor...
   İki ülke tarihinde bir ‘ilk’ yaşanacağı için, barış ve dostluktan yana olan ülkeler bu girişimleri büyük bir memnuniyetle karşılıyor...
   Geçelim Güney Kıbrıs’a...
   Önümüzdeki pazar günü yapılacak ikinci tur seçimlerden sonra yeni Cumhurbaşkanı ‘ağır sorunların’ bilincinde olarak göreve başlayacak...
   Sorunlardan bir tanesi batmış ekonomidir...
   Diğeri de Kıbrıs sorunu...
   Ekonominin kısa sürede düzelmesi mümkün değildir...
   Ancak Kıbrıs sorununun çözümü halinde, krizin daha kısa sürede atlatılması mümkündür...
   Öyleyse yeni Rum lideri, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili girişimler karşısında ‘RET’çi bir yaklaşım sergileme şansına sahip değildir...
   Peki tüm bu gelişmeler karşısında biz ne yapıyoruz?..
   Zirvede sert tartışmalar yaşanıyor...
   Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki ipler tamamen kopmuş vaziyette...
   Parlamentomuz çalışmıyor, aylardır beklemeye alınan yasalar geçirilemiyor...
   Hükümet, 7 ayı aşkın bir süredir kurultay çekişmeleri yüzünden arzu edilen hizmetleri veremiyor, sıkıntıların aşılması yönünde ciddi adımlar atamıyor...
   Diğer siyasi partiler ise, nisan ayında yapılacak Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanlığı seçimlerine odaklandı...
   İki tanesi, milletvekillerini aday yaptı...
   Görüldüğü gibi bizim gündemimizde, Dikilitaş politikasından başka hiçbir şey yoktur...
   Ne Ortadoğu’da yaşananlar...
   Ne Güney Kıbrıs’ın, İsrail, Amerikan, İtalyan ve Fransız şirketleriyle yapmış olduğu doğal gaz anlaşmaları...
   Dünkü yazımda Lefkoşa-Gazimağusa ana yolundaki refüjlerin ‘Gömeç tarlasına’ dönüştüğünü vurgulamıştım...
   “Hiç olmazsa gömeçleri temizleme becerisini göstersinler” diyecek noktaya geldik...
   Ne kadar üzücü değil mi?..

(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)