İster yüz kişi olsun isterse tüm dünya sırada beklesin; söylenecek temel kurallar vardır ve asla sekmez. Ben ise sizlere bu hafta hem bu demirbaşları hem de bir kurgu yazarı olarak kendi tavsiyelerimi aktaracağım. Şayet bir yazar olmak yerine öncelikle iyi yazmak istiyorsanız gelin, hep birlikte aşağıda yazdıklarıma bir göz atalım.

  • Kendine bugünden itibaren bir günlük oluştur ve her gün atlamadan, sıkılmadan neler yaptığını yaz. Yazarken kimi zaman duygularını açığa çıkart kimi zaman da başkalarının gözünden aktar yaşadıklarını.
  • Başta ne imlaya ne de diğer yazım kurallarına ihtiyacın yok. Sen, öncelikle duygularını, içinden geldiği gibi aktarmakla sorumlusun. Bunları şimdilik sadece sen okuyacaksın. Dolayısıyla ince eleyip sık dokumaya gerek duymadan nasıl içinden geliyorsa o şekilde yazmaya başla.
  • Elbette bol bol yazmanın dışında en önemli altın kural ise OKUMAK. Öyle böyle değil, periyodik olarak her türden her telden kitapları okuman gerek. Kimi zaman bir roman kimi zaman bir biyografi ilgini çeksin ve sen ayırt etmeden her türü okumaya çalış. Çok yönlü okumak ufkunu genişleteceği gibi aynı zamanda birbirinden farklı türleri ve kalemleri de hafızana almış olacaksın. İlerde her çiçekten bal alan arılar gibi olmak işine yarayacak ve kendi kalemini geliştirme sürecinde kendi imzanı nasıl atacağını öğreneceksin. Unutma, iyi bir okuyucu değilsen iyi bir yazar olamazsın.
  • Gelişim sürecinde hayalindeki bir hikayeyi kurgulamaktansa öncelikle bildiğin şeyleri yaz. Bebek adımları atarken bildiğin şeyi yapmak işini kolaylaştırıp seni motive edecektir.
  • Yazmak bir disiplin işidir. Yazmakla ilgili piyasada pek çok kılavuz kitap bulabilirsin ancak hepsi doğru ve kesin bilgiler içerir diyemem. Kiminde her gün en az yüz kelime yazın der kiminde ise en az üç sayfa yazmalısın diye başlar. Böylesi rakam içerikli tavsiyeleri kale alma. Evet, muhakkak her gün yazmalısın fakat bu kimi gün bir sayfa kimi gün on sayfa olacaktır. Önemli olan günü yazmayarak heba etmemektir.
  • Dünyadaki gözde bloglara bir göz at ve sana ilham verenleri listeleyerek kendi gelişiminde bir yol haritası gibi takip et. Bu hem yazma aşamasında seni yüreklendirecektir hem de yelpazenin daha iyi havalanmasını sağlayacaktır.
  • Yazarken dikkatini dağıtacak unsurları engelle. Bu bir cep telefonu veya dış etkenler olabilir. Kendini iyi hissedeceğin bir alan oluşturarak odaklan. Bunu en iyi hissedeceğin yerlerden biri de kütüphanelerdir. Kitap kokusuyla dolu koca bir bina oldukça işine yarayabilir.
  • En iyi yazarlar karakterlerini nereden buluyorlar sanıyorsun? İnsanları gözlemle. Yanında bir kayıt cihazı veya bir not defteri mutlaka bulunsun. Analizlerini kaydetmekten çekinme; söz uçar yazı kalır demişler.
  • İmkanın varsa seyahat et. Kendi çevrenden uzaklaşarak yeni yerler keşfetmek epeyce ilham verecek ve sana altın kural mahiyetinde deneyimler kazandıracaktır. Hem karakter arayışında hem hikayenin arka planı ve hikaye örgüsü anlamında yepyeni beyin fırtınaları başlatacaksın.
  • Her zaman seyahat fırsatı yakalayamayabiliriz. O halde görsel hafızanı güçlendirmek için internette dolaşmayı ihmal etme. Bazen belirli bir konuyla ilgili görseller sana sıfırdan bir kurgu malzemesi olabilir. Bunun için dünyanın en iyi görsel panolarının olduğu web sitelerini ziyaret ederek hayal gücünü renklendir.
  • Şehrindeki edebiyat ve sanat etkinliklerini takip etmeye önem ver. Deneyimli-deneyimsiz herkesi dinlemeye özen göster. İyi bir fikir sadece tecrübe kazanmış kişilerden gelmez.
  • Yazmaya başlamak için kendini mutlu hissetmen gerekmez. En kötü anında bile defteri kalemi eline alabiliyorsan işte o zaman doğru yoldasın demektir. Yazmak, doğal bir yetenek olduğu kadar aynı zamanda da içinde geliştirdiğin çok güçlü bir duygu ve hayatı ifade etme şeklidir.