Anna dul kalan annesinin kimseyle konuşmak istemediğini ifade etti. Çok güzel olduğu için erkeklerin Vera’nın peşini bırakmadığını anlatan Anna, “Annem ise onun (Nazım) adımlarını odada duyduğunu söylüyordu. O her zaman onunla birlikte idi.” dedi.

Para konusunda zorluk yaşadıklarını anlatan Anna, “Cenaze töreninden sonra Galina Kolesnikova (Galina Moskova’da Nazım’ın hem sevgilisi hem de doktoruydu) Nazım’ın eski bir vasiyetini bir yerlerden bularak Konstantin Simonov’a (SSCB Nazım Hikmet Kurulu Başkanı) verdi. Vasiyete göre ölümünden sonra Nazım’ın mirası oğlu Memet ve Türk Komünist Partisi arasında paylaşılmalıydı.” diye anılarını paylaştı.

Vera’nın Nazım’ın mirası için mahkemeye başvurmaktan vazgeçtiğini kaydeden Anna, “Sovyet yasaları gereği karısı (Vera) mirasın yarısına hak sahibi olabilirdi. Çoğu arkadaşı Vera’yı mahkemeye başvurarak haklarını savunmak için ikna etmeye çalıştı. Fakat annem, “Ben çocuk ve Komünist Parti’yle mahkemelik olamam” diye reddetti. Geçenlerde anneminden arşivinden Nazım’ın imzasıyla beyaz kağıtlar buldum. Şöyle düşündüm: Eğer Vera’nın yerine başka bir kadın olsaydı onun (Nazım) adıyla o kağıta vasiyet yazardı. Ama bu kadın Vera değildi. Vera alın teriyle çalışmaya başladı.” dedi.

Aziz Nesin de Nazım’ın miras vasiyetiyle ilgili önemli iddialarda bulunmuştu

Türk Sözcükler Dergisi (Ocak 2009 sayılı) ünlü Türk yazar Aziz Nesin oğlu Ali Nesin'e yazdığı son derece önemli bir mektup yayımlamıştı. Nesin 24 Şubat 1992 tarihini taşıyan mektubunda Nazım’ın üç kez intihara teşebbüs ettiğini ve her teşebbüsten önce de birer vasiyet yazdığını iddia ediyor. Yazıya göre Nazım’ın öldüğü günlerde Nesin de Moskova'da bulunuyordu. Simonov, Nesin'e başvurarak bu vasiyetlerden hangisinin geçerli olması gerektiğini sorar. Tercümanlığı ise Názım Hikmet'in yakın arkadaşlarından Azeri asıllı Ekber Babayev yapmaktadır. Nesin şöyle yazıyordu: “Son vasiyetinde oğlu Memet'e mirasını bırakmamış. Sanırım, Münevver'e kızdığı sıralar yazmış olacak... Şöyle düşündüm. Nasıl olsa yaşadığı ev ve eşyalar karısı Vera Tulyakova'nın olacak. Ayrıca Vera'nın hiçbir geçim sıkıntısı da yok. Bu durumda Vera'nın telif haklarından yararlanması yazılmamış olan vasiyetin geçerli olmasının daha ádil olacağını düşündüm. Bu vasiyetinde Názım kalıtını (mirasını) yani telif haklarını oğlu Memet'e ve Türkiye Komünist Partisi'ne bırakıyordu. İşte bu vasiyet geçerli sayıldı.”

 

F. Rafael