İngiltere genelinde duygusal stres ve baskı nedeniyle kendine zarar veren gençlerin sayısının 2000 yılından bu yana üçe katlan­dığı görüldü.

İnternet aracılığıyla neredeyse herkesin ulaşabildiği ve sosyal medyada da paylaşılan zararlı içe­riklerin, bu artışa büyük katkıda bulunduğu belirtiliyor.

Hayır kurumları, gençler üzerin­deki duygusal stresi arttırdıkları endişesiyle sosyal medya şirket­lerinin ve online içeriklerin dene­tim altına alınması çağrısı yapıyor.

The Daily Mail gazetesinin ha­berine göre, İngiltere hükümeti, internet üzerinden erişilebilen zararlı içeriklerle mücadele etmek için potansiyel planlar üzerinde çalışıyor.

Gazete, Temmuz ayı içerisinde bu planların son aşamaya gelme­lerinin beklendiğini yazdı.

Çocukların korunması için ça­lışmalar yürüten bir hayır kurumu olan NSPCC (Çocuklara İşkenceyi Önleme Derneği), gençlerin ken­dine zarar vermeye yönelik içe­riklere internet üzerinden sınırsız erişimleri olduğunu söylüyor.

Kendine zarar verme oranında en fazla artış görülenlerin kızlar ve genç kadınlar olduğunu or­taya çıkaran araştırma, The Lan­cet Psychiatry adlı tıp dergisinde yayınlandı.

Yapılan araştırmada, 16-24 yaş aralığındaki genç kadınların ken­dine zarar verme oranının 2014 yı­lında yüzde 19,7 olduğu görüldü. Araştırmaya göre, bu oran 2000 yılında yüzde 6,5 olarak görülü­yordu.

16 ve 74 yaş aralığında olan kişi­lerin ise kendine zarar verme oranı­nın 2000 yılında yüzde 2,4 olduğu, bu oranın 2014 yılında yüzde 6,4’e çıktığı belirtiliyor. National Centre for Social Research’den araştır­manın başyazarı Sally McManus, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “İntihar niyeti olmadan kendine zarar verme durumunun bir şeylerle baş edebilme yöntemi olarak kullanılmasına yönelik ra­por edilmiş vakalar giderek artıyor.

“Özellikle de gençler olmak üzere, duygusal stresle baş edebil­menin daha uygun ve etkili yollarını öğrenmeleri konusunda insanlara yardım etmemiz gerekiyor.”

Sally McManus ayrıca, özellikle gençler olmak üzere bu kişilerin akıl sağlığı konusunda destek ala­bilmeleri için, mevcut hizmetlerin erişilebilirliğinin arttırılması gerek­tiğini söylüyor.

Hayır kurumu NSPCC adına The Telegraph gazetesine konuşan bir sözcünün konuyla ilgili yaptığı açıklamalar ise şu şekilde: “Çocuk hattına yapılan aramalar gösteri­yor ki, birçok çocuk, çağdaş ya­şamın getirdiği baskı ve taleplerle başa çıkabilmek için kendine zarar verme yoluna başvuruyor.

“Teknoloji devi şirketlerin za­rarlı içerikleri yasakladığına dair açıklamalar yapılsa da çocuk ve gençlerin, intihar ve kendine za­rar vermeye yönelik içeriklere in­ternet üzerinden neredeyse sınır­sız erişimi olabiliyor. “Bu yüzden, çocukları istismar ve zararlı içerik riskinden korumak için, Wild West Web isimli kampanyamızla hükü­meti sosyal ağlar üzerinde bağım­sız denetimler uygulamaya çağırı­yoruz.”

Kendine zarar verme vakaların­daki artışa rağmen, araştırmacılar, tedavi isteyen kişi sayısında bir ar­tışa rastlanmadığını söylüyor. Ha­yır kurumu YoungMinds’ın başkanı Emma Thomas, çocuklar ve genç­ler için, kriz noktasına ulaşmadan akıl sağlığı konusunda destek alma­larının çok zor olduğunu belirtiyor. Thomas, gençlerin kendi toplum­ları içerisinde erken zamanda des­tek alabilmeleri için harekete geçil­mesi gerektiğini söylüyor.