Turgut Özal için anma töreni mezarının bulunduğu Topkapı Anıt Mezar'da yapıldı.  Anıt Mezar'a özel bir asansör sistemiyle gelen Semra Özal, anma töreninde gözyaşlarını tutamadı. Törene Turgut Özal'ın eşi Semra Özal ile oğlu Ahmet Özal başta olmak üzere Özal ailesinin mensupları, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çeşitli siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

AHMET ÖZAL İDDİALARINI SÜRDÜRDÜ

Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal ise, “Daha dün gibi. Sadece benim için değil bütün Türkiye için aynı şekilde. Herkes hala rahmetliyi konuşuyor, onu anıyor, onun yaptıklarını anlatıyor. Bizim için 21 yıl gibi gelmedi” dedi.  Özal'ın ölümünün üzerindeki şaibelerin hala devam ettiğini kaydeden Ahmet Özal, “Şu anda açılan davalar var. Adli Tıp raporunun üzerinde oynanan oyunlar olduğu yazıldı, çizildi. Raporun eksik parçaları var. Birileri engellemeye çalışıyor. Kimlerin engellediğini bilmiyoruz. Mutlaka onlar da çıkacaktır. Adli Tıp'la ilgili de orada çalışan teknisyenlerin de tehdit aldıklarını biliyoruz. Bunların hepsi biliniyor ama bir gün ortaya çıkacaktır bunları kimin engellemeye çalıştığı” şeklinde konuştu. 

ASIR GİBİ

Semra Özal da aradan geçen 21 yılın kendisi için bir asır gibi olduğunu söyleyerek, "Yerinin doldurulması imkansız, dolmadı, dolmaz da…" diye konuştu.

ÇAVUŞOĞLU ADNAN MENDERES'İN MEZARINDA DUA ETTİ

Anma törenine katılan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindekiler, Özal ailesine taziyelerini iletti. Düzenlenen resmi anma töreninin ardından Bakan Çavuşoğlu, Vali Mutlu, Başkan Topbaş ve Emniyet Müdürü Altınok, Adnan Menderes'in kabrini ziyaret etti. Menderes'in kabri başında dua okuyan Bakan Çavuşoğlu, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çavuşoğlu, “Rahmetli Özal, 1993 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur. O gün bugündür milletimiz tarafından unutulmayan, hala rahmet ve minnetle anılan bir liderdir ve milletin evladı olmuştur yaptığı hizmetlerle. Biz de onun açtığı ufukta Türkiye'mizi daha ileriye götürmek için çalışıyoruz. Sadece hoş sedalar bırakmamıştır, Türkiye'ye bir vizyon da bırakmıştır. Önemli olan o vizyonu genişletebilmektir. Allah rahmet eylesin” dedi. 

 Adnan Menderes'in Türkiye'de sivil demokrasiye geçişin önderlerinden olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Kendisi de bir darbe sonucu idam edilmiştir. Rahmetli Menderes de milletin adamı, milletin evladı olmuştur ve ülkemize büyük hizmetler etmiştir. Allah rahmet eylesin kendisine de duamızı yaptık” diye konuştu. 

 Anma töreninin ardından Özal'ın yakınları Anıt Mezar'dan ayrıldı. Özal'ın kabrini ziyaret eden vatandaşlar ise Kuran-ı Kerim okudu.

SERRA ÖZAL: “DEDEM BÜTÜN DÜNYAYA RENKLER GETİRDİ” 

Vefatının 21'inci yılında 8'inci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın kabrine çiçek bırakan torunu Serra Özal, dedesinin bütün dünyaya renkler getirdiğini söyledi. Törene katılan Turgut Özal'ın torunu Serra Özal, dedesinin mezarına çiçek bıraktı. Dedesini çok sevdiğini söyleyen Serra Özal, “O benim dedemdi. Ben onu çok severdim. Annem de babamda bunu çok söylüyor. Ben biliyorum ki o bütün dünyaya renkler getirdi. Dedemi çok seviyorum” dedi.Turgut Özal için Topkapı Anıt Mezar'da tören düzenleniyor. Törene Turgut Özal'ın eşi Semra Özal ile oğlu Ahmet Özal başta olmak üzere Özal ailesinin üyeleri , bakanlar, çeşitli siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katılıyor. Yürümekte zorlanan Semra Özal anıt mezara özel asansörle indirildi.


Çok iddialı hedefleri olan ve icraatlarıyla dönemindeki siyasetçilerden ayrılan Özal, sıra dışı kişiliğiyle de dikkat çekmişti. İşte 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın hayatından kesitler. Babası Malatya/Çırmıktı'lı Ünlüoğulları'ndan banka memuru Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Tunceli Çemişgezekli, ilkokul öğretmeni Hafize Hanım (d. 1906 - ö. 1988) olan Turgut Özal kısmen Kürt kökenlidir. Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak isteyen Özal, Silifke'ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundan sakatlanmış ve kollarından biri diğerine göre daha kısa kalmıştır. Bu durum pilot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine neden olmuştur. 4 yaşındayken Bilecik'in Söğüt ilçesine taşınan Özal, ilköğrenim hayatına burada başladı. Babasının görevi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal, ortaokulu Mardin'de bitirir. Mardin'de lise olmaması nedeniyle, Konya Lisesi'nde eğitimine devam eden Turgut Özal bu dönem içerisinde kardeşi Korkut Özal da ona eşlik etmiştir. Son olarak Kayseri Lisesi'nde lise eğitimini bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni burslu olarak okur. 1950 yılında mezun olur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete girer.

SEMRA YEYİNMEN İLE EVLENDİ

Turgut Özal, ailesinin isteğiyle evlendiği Ayhan İnal'la 1952 yılında kısa süreli bir birliktelik yaşadı. Bu evlilikten sonra çalıştığı kurum Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde sekreter olarak görev yapan Semra Yeyinmen ile evlendi. Bu evlilikten sonra Ahmet (d. 1955), Zeynep (d. 1956) ve Efe (d. 1967) adında üç çocuk sahibi oldu. Evlendikten sonra, Amerika'da Texas Tech Üniversitesine ihtisas yapmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim aldı.

DPT MÜSTEŞARLIĞI VE SÜLEYMAN DEMİREL'İN DANIŞMANLIĞI

Geri döndüğünde EİEİ Genel Müdür Yardımcısı oldu ve Türkiye'de elektrifikasyon üzerine projelerde çalıştı. Turgut Özal 1958 yılında Planlama Komisyonu'nda sekreterya görevini yaptıktan sonra 1959 yılında Ankara Ordonat Okulu'nda yedek subay oldu. Dönemin Devlet Su İşleri Genel Müdürü Süleyman Demirel de, 27 Mayıs Darbesinden hemen sonra askere alındı. Askerliği sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı'nın kuruluşunda çalışan Özal, 1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel'in danışmanı olarak bir dönem görev aldı. 1967 yılında DPT Müsteşarı oldu. 1971'den 1973'e kadar Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde danışman olarak çalışan Özal yurda döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok sektördeki, birçok şirket için yönetici olarak çalıştı. Sabancı Holding'deki görevinin Genel Koordinatörlük olduğu belirtilmektedir.

MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDU SEÇİLEMEDİ

Özal, 1977 genel seçimlerinde Millî Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu; ancak seçilemedi. 43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar vekilliği görevlerine getirildi. 24 Ocak Kararları'nın mimarı olarak görev yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, bu politikaları devam ettirmek amacıyla Bülend Ulusu Hükümeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Bu göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa etti. Turgut Özal Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanı unvanını almıştır.

ANAVATAN PARTİSİNİ KURUYOR

20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Özal 6 Kasım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar ve 45. Hükümet'in Başbakanı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi. Turgut Özal, 1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkartarak tekrar çoğunluğu sağladı ve 46. Hükümet'in başbakanı oldu. İktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5,2 oranında büyümüştür. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nu değiştirerek Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nı kurdu.

SALDIRIYA UĞRADI AMA AFFETTİ

18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda Anavatan Partisi'nin 2. Olağan Kongresi'nin düzenlendiği sırada Kartal Demirağ isimli saldırgan tarafından düzenlenen suikasttan yaralı olarak kurtuldu. Foto muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden ve Özal'a 12 metre öteden saat 12.15'te iki el ateş eden Demirağ, Turgut Özal'ı sağ elinden yaralamıştı. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sebep olmuştu. Yaralananlar arasında Bakan İmren Aykut da vardır. Önce ölüm cezasına çarptırılan, ardından cezası 20 yıla indirilen Kartal Demirağ'ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.

TURGUT ÖZAL CUMHURBAŞKANI

Özal 1989'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Sosyaldemokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi meclise girmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı 3. tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

1. KÖRFEZ SAVAŞI'NDA AKTİF ROL OYNADI
Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının
altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam'ın uzaklaştırılması için mümkün olan her şeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi. Harekata Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.


SİVİL YÖNETİMİ SAVUNDU

Özal, her zaman sivil yönetimi savunmuş ve halk tipi sivil kıyafetlerden hoşlanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarını resmi kıyafetiyle ziyaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kravatsız, keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi programlara katılmıştır. Üst rütbeli askerlerin devir teslim törenine katılmazken, küçük bir ilçede kaymakamın göreve başlama törenine katılmıştır. Askeri birlikleri şortla denetlemesi medya tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, Marmaris Okluk koyundaki resmi yazlıkta ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmiştir.

TÜRKMENİSTAN GEZİSİ SONRASINDA HAYATINI KAYBETTİ

Turgut Özal, 17 Nisan 1993'te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra ölmüştür. Özal'ın cenazesine Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş, televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir. Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmamıştır. "Öldükten sonra beni İstanbul'a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed'in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şeklindeki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan Menderes'in anıtmezarının bulunduğu Topkapı'da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi adına hazırlanan anıtmezara defnedildi.

ZEHİNLENDİĞİ İDDİA EDİLİYOR

Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal,[11] delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal'ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır.