İngiltere'de Thames Nehri'nin üzerindeki Londra Köprüsü’yle anılan semtin en işlek caddesinde küçük bir büfe, önünde öğle yemeği için bekleyen kalabalık müşteri grubuyla dikkat çekiyor.

 

İngilizlerin en sevdiği Ortadoğu lezzetlerinden falafel dürümlerini sıradaki müşterilerine yetiştiren büfenin Türk işletmecisi Cem Sütçü, eğer öğle yemeği zamanıysa, başını dahi kaşıyacak zamanı olmayan biri. Göç hikayesini dinlemek için önce kuyruğun sonunun gelmesini beklemek gerekiyor.

 

Dört yıl önce yine Türk kökenli bir göçmenden aldığı dönerci büfesini, iki buçuk yıl önce falafelciye çevirdiğini anlatan Sütçü, müşteri kalabalığından memnun. Sadece birkaç saat süren yoğun işle hem akşamların hem de hafta sonunun kendisine ve çalışanlarına kaldığını söyledi.

 

Özellikle bir göçmen için çok rahat sayılabilecek bu çalışma düzenine, 23 yıl sonra kavuşmuş. Geçmişini anlatırken, “Herkesin dinlendiği, tatil yaptığı, uyuduğu zamanlarda çalışarak yıllarım geçti” dedi.

 

Gençliğinde İstanbul’dayken, Çırağan Sarayı’nda sürdürdüğü ağırlama işine veda ederek o aralar amatörce ilgilendiği tiyatronun eğitimi almak için İngiltere’ye geldiğini anlattı.

 

Sütçü, ‘St Martins University of Arts’ adlı meşhur sanat okulunun, denizaşırı öğrencilerden yıllık 9 bin sterlin ücret istediğini, bunu ödeyemeyeceğini anlayınca da mecburen hayallerini bir kenara bırakıp çalışma hayatına atıldığını söyledi.

 

Garsonluk, kebapçılık, restoran işletmeciliği gibi, Türk göçmenlerin çoğunun İngiltere’deki çalışma hayatında geçtiği yollardan geçerek sonunda bu küçük büfeyi önceki sahibine, şimdiki iki aylık cirosu kadar bir parayı ‘hava parası’ olarak vererek devralmış.

 

Niyeti olan girişimcilere tavsiyesi, belediyelere başvurarak daha uygun fiyatlı yerleri araştırmaları.
 

Sütçü, şimdilik nohuttan yapılan, baharatlı, İngilizler arasında çok popüler olan falafel işindeki kazancından epey memnun olduğunu söyledi.
 

Yeni gelecek göçmenlere bu işi tavsiye edip etmeyeceği sorusuna ise, geçmişte yaşadığı iniş çıkışları gözünün önüne getirerek “kolay değil” yanıtını verdi.


 

Cem Sütçü, tüm zorluklarına rağmen İngiltere’de bir göçmen olarak yaşamaktaki ısrarının nedenini ise “burası öngörülebilir bir ülke” sözleriyle açıkladı. (Amerika’nın Sesi)