Özbekistan’da yaşamın hemen-hemen her alanında onun adı vardı -  “Guguş” lakabıyla şarkılar söyleyen şarkıcı, oyuncu, mücevher tasarımcısı, modacı, diplomat, iş kadını, medya patronu, hayır kurumu başkanı, Twitter sayfasıyla yerel basını bile gölgede bırakan aktif sosyal medya kullanıcısı…

Basınla iletişimi sevmeyen kız kardeşi Lola’dan farklı olarak dünya medyasının dikkatinde olmayı seven ve kendini “mezzo soprano, şair ve egzotik güzelliklerin tasarımcısı” olarak tanımlayan Gülnara Kerimova çeşitli festivaller, şovlar, eğlenceler, yardım konserleri düzenliyor, Özbekistan’ı İspanya’da ve BM'nin Cenevre ofisinde Büyükelçi olarak temsil ediyor, Batı ülkelerinde büyük ticari anlaşmalara imza atıyordu… 
1383920618_36a6165bd90dec2870c5df641561a98e.jpg
Artık dokunulmaz değil...

Ancak 2013’ün ortalarından itibaren Gülnara Kerimova için kötü günler başladı, sonbahara gelindiğinde ise “Guguş”un  hiç de dokunulmaz olmadığı ortaya çıktı.

Önce Gülnara Kerimova’nın diplomatik dokunulmazlığı kaldırıldı. Bu olay çok dikkat çekmedi, oysa durum ciddiydi.

Temmuz ayında İsviçre Başsavcılığının Fransız polisi ile birlikte Paris’te Kerimova’ya ait olduğu bildirilen bir rezidansta arama yaptığı haberi yayıldı. Arama, Gülnara Kerimova’nın yardımcısı ve yine ona ait Takilant şirketinin temsilcisi olduğu bildirilen Alişir Ergaşev ve Şohruh Sobirov adlı Özbekistan vatandaşlarına yönelik kara para aklama iddialarıyla ilgiliydi. Cebelitarık’ta kayıtlı olan Takilant şirketinin hesabına Özbekistan’da faaliyet gösteren TeliaSonera şirketinden rüşvet dahil olduğu iddia ediliyordu. İsviçre Başsavcılığı bu nedenle ekim 2012’de Takilant’ın bu ülkedeki Nordea bankasındaki 30 milyon dolarlık hesabını dondurmuştu. Taşkent, bu olayın açığa çıkmasının ardından Gülnara Kerimova’nın diplomatik dokunulmazlığını kaldırmakla yetindi.

Kardeş kavgası...
1383913559_abe11c1f-e183-4a65-83d0-92a41af1d564w640r1scx0cy5cw100.jpg
Gerçi bu, Gülnara için yıkım sayılmazdı. Zira Batı’nın onunla ilgili ne düşündüğü Özbekistan’dakileri çok ilgilendirmiyordu… 

Ancak eylül ayında kız kardeşi Lola Kerimova-Tillyayeva’nın BBC’ye verdiği röportaj aile içerisindeki çatlağı ortaya çıkardı ve Orta Asya’nın en kapalı ülkesinde yaşanan aile içi kavga dünya basınına sızdı. 

BBC’nin sorularını yazılı şekilde yanıtlayan Lola’ya ablasının babasının yerine geçeceğine ilişkin söylentiler soruldu.

Lola, Gülnara’nın Cumhurbaşkanı olma şansını yüksek görmediğini söyledi ve ablasıyla 12 senedir görüşmediğini, aralarında herhangi akrabalık ilişkisi kalmadığını açıkladı.

Bu açıklama, İslam Kerimov’un büyük kızıyla ilgili “dokunulmazlık” ilkesini değiştirdiği şeklinde yorumlandı. Aynı zamanda Kerimov’un küçük kızının adı etrafında çok sayıda yolsuzluk iddiası olan ablasından uzak durma niyeti olarak değerlendirildi.

"Kasa"sı gözaltına alındı
1383913693_f8ac1cfa-95a0-435a-9f82-d570acb0bf56w640r1s.jpg
Lola Kerimova’nın röportajından kısa bir süre sonra – ekim ayının ortalarında Gülnara Kerimova ile ilgili  bir skandal haberi daha yayıldı.

10 Ekim’de Gayri-resmi olarak Fergana vadisindeki finans akımını kontrol ettiği belirtilen işadamı Ekperali Abdullayev rüşvet alma, hırsızlık  ve vergi kaçırma suçlamasıyla gözaltına alındı.

Ekperali Abdullayev, İslam Kerimov’un baldızının oğlu, yani Gülnara Kerimova’nın kuzeni.

Fergana ajansı, Ekperali Abdullayev ve annesi Tamara Sabirova’nın Fergana vadisinin gayri-resmi sahibi olduğunu yazıyor.

İddiaya göre, İslam Kerimov’un baldızı ve yeğeni, bu bölgedeki işletmelerin %70’ni kontrol ediyor.

Ekperali Abdullayev’in 40’a yakın yolsuzluk grubu kurduğu iddia ediliyor, ancak resmi olarak neden suçlandığı açıklanmıyor.

Medya, Ekperali Abdullayev’in kurduğu grupların Gülnara için “haraç” topladığı iddia ediliyor.

Öte yandan, bu dava başlayana kadar Ekperali Abdullayev’in İslam Kerimov’un olası varislerinden biri olduğu bildiriliyordu. Bu nedenle onun hapsi Gülnara Kerimova’nın cumhurbaşkanlığı yolundaki en büyük rakibini ortadan kaldırma çabası olarak da yorumlandı. Ancak Gülnara Kerimova, siyasetçi olmadığını ve cumhurbaşkanı olma gibi bir niyetinin bulunmadığını açıkladı ve Twitter’dan kuzenine destek verdi…

Televizyonları kapatıldı
1383913754_99730731.jpg
Cumhurbaşkanının kızı için en kötü haber ise aynı anda dört televizyon kanalının – Forum TV, TV-Markaz, NTT ve SOFTS’un kapatılması oldu.

Bu kanalların tamamı Gülnara Kerimova’nın kontrolünde bulunuyordu ve yayınlarının büyük kısmını cumhurbaşkanının kızının hayır faaliyetleri kapsıyordu. Televizyon kanallarının ardından Gülnara Kerimova’nın kontrolündeki Terra Group’a dahil olan ve FM dalgasında yayın yapan Terra, Zamin ve A’lo FM radyoları da kapatıldı.  Geri kalan medya kuruluşlarına ise Gülnara Kerimova’nın yaptırdığı geleneksel “ArtWeekStyle.Uz-2013” sanat haftasıyla ilgili yayınlara yer vermeme talimatının gönderildiği iddia edildi.

Gülnara Kerimova söz konusu etkinlikle bir darbe de ünlü sanatçı Lara Fabian’dan aldı. ArtWeekStyle organizasyonu çerçevesinde 27 Ekim’de Taşkent’te konser vermesi planlanan Lara Fabian, Özbekistan’da insan haklarının ihlal edildiğini gerekçe göstererek kararını değiştirdi.

İddialar bununla da sınırlı değildi. Gülnara Kerimova’ya ait televizyon kanallarında incelemeler başlatıldığı, televizyon kanallarının genel müdürlerine kayıt dışı para organizasyonu suçlamasıyla dava açıldığı iddia ediliyor. Gülnara Kerimova’ya yurtdışına çıkma yasağı getirildiği, hatta pasaportuna el konulduğu, korumalarının görevden alındığı da gelen iddialar sırasında. Bir iddia da Gülnara Kerimova’nın koruma müdürünün ülkeden kaçtığıyla ilgili… 

Kerimov, sevimli kızını neden cezalandırıyor?
1383913910_icon150.jpg
Peki bütün bunların nedeni ne? 
Rusya’da yayınlanan Lenta.ru sitesi, yaşananların Gülnara Kerimova’nın “ağzını kapatması” için bir uyarı niteliği taşıdığını yazıyor. Uyarının nedeni ise Gülnara Kerimova’nın İnstagram ve Twitter’da ailesiyle ilgili yazdığı mesajlar.

Cumhurbaşkanının kızı, 16 Ekim’de İnstagram’da aile bireylerinden birisinin kara büyü ile uğraştığını yazdı. Herkes Gülnara’nın kız kardeşini kastettiğini düşünürken cumhurbaşkanının kızına ait olduğu belirtilen Twitter sayfasında bir mesaj daha yayınlandı. Kerimova bu kez annesinin satanist olduğunu ima ediyordu… 
1383914179_adsiz.jpg
Orta Asya’dan haberler yayınlayan Fergana.ru Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Daniil Kislov’a göre, Gülnara Kerimova’nın durumu cezasızlık sonucu şımararak haddini aşan favorinin gözden düşme durumu: “Gülnara dün güçlüydü. Bugün ise babanın görüşünü değiştirmeyi ve onun gücünü kendi tarafına çekmeyi başaran rakipler Gülnara’nın düştüğü durumdan yararlanarak onu mahvetmeye çalışıyor. Dün bu “kurumlar”ın tamamı alçakgönüllülük ve sadakatle Gülnara’ya hizmet ediyordu. Bugün ise onlar Gülnara’nın işlerinin bombalandığını – daha önce onun kendisinin bombaladığı gibi – görünce sevinçle ellerini ovuşturuyorlar. Gülnara Kerimova’nın imparatorluğu babasının getirdiği ve kendisinin de defalarca kullandığı kuralla kurulmuştu ve o kuralla dağılıyor. Bu kuralın adı – güçlünün sınırsız keyfi davranışı…” 

Özbekistan’da faaliyeti yasaklanan Uznews.net sitesine konuşan iktidara yakın bir kaynak yaşananların aile içi kavganın – daha doğrusu, kız kardeşler arasındaki çatışmanın sonucu olduğunu iddia ediyor.

İddiaya göre, Lola ve Gülnara Kerimova’lar uzun süredir birbirlerine karşı komplo savaşı açmış durumdalar. Lola Kerimova’nın ABD’de 58 milyon dolara villa aldığına ilişkin haberi Gülnara Kerimova’nın sızdırdığı, Lola Kerimova ve annesinin ise Gülnara Kerimova’nın Batı’daki gizli anlaşmalarıyla ilgili dosyaları İslam Kerimov’un masasının üzerine koyduğu iddia ediliyor.  
1383914062_gulnarakarimova.jpg
Harper’s dergisinin editörü Scott Horton ise daha ilginç ihtimaller öne sürüyor.

Gülnara Kerimova’nın boşanma davasında da yer alan Horton’a göre, Özbekistan iktidarı cumhurbaşkanının büyük kızının Batı’da çözülmesi zor sorunlarla karşı-karşıya kaldığının farkında ve şimdi offshore bölgelerde kalan paraları kurtarmaya çalışıyor.

Avukatın söylediklerine bakılırsa, Kerimov, paraları kurtarmak için kızını “kurban” vermeyi tercih etmiş: “Kerimova ve ona yakın insanların İsviçre, Fransa ve İsveç’te savcıların dikkatini çektiğini biliyoruz. Bu ülkelerin süreç içerisinde Gülnara’nın ticaret yaptığı İspanya, İtalya ve Almanya’dan da yardım isteyeceğini söyleyebiliriz. Büyük olasılıkla, Avrupa’nın yargı kurumları şüphelinin bu ülkelerdeki tüm mal varlığına el koyacak.  Bu durumda Özbekistan’ın Kerimova’ya ve ona yakın isimlere dava açmaktan başka çaresi kalmıyor. Çünkü Özbekistan dava açmazsa, dondurulmuş paraların tamamı tazminat olarak başka ülkelere gidecek. Aynen Mübarek olayında olduğu gibi. Batı’da Mübarek’in tüm hesapları donduruldu, ardından Mısır Başsavcılığı Mübarek’le etrafına dava açmak zorunda kaldı. Yani dava açma bir nevi kendini koruma eylemi olarak görülebilir. Bence, Özbekistan’da da benzer durum yaşanacak. Taşkent, Gülnara’nın ciddi sorunlarının olduğunu anlıyor ve onun offshore hesaplarında sakladığı paralara yakında hapis konulacağını biliyor. Bu durumda Gülnara’ya karşı dava açarsa, gelecekte dondurulmuş paraları geri talep etmek için gerekçesi olur. Özbekistan’la ilgili bilgiler çok sınırlı, o nedenle de durumu değerlendirmek çok zor. Ancak görünen o ki, babası Gülnara’nın kendisi ve hükümeti için ciddi engel olduğunu anlamış…”

(Gönül Şamilkızı - TRT Türk Artı)