Türkiye’nin en saygın eğitim kurumlarından Darüşşafaka Cemiyeti, yeni eğitim dönemi başında Bodrum TUrgutreis Marina’da bir davet düzenleyerek, çalışmaları hakkında bilgi Verdi. Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Zekeriya Yıldırım, bu sene ilk defa okullarına üçüz öğrenci aldıklarını belirterek, yurt dışında yaşayan vatandaşlardan da eğitim kurumlarına yardımda bulunmaları çağrısını yaptı. Seçkin bir topluluğun katıldığı davete, kendisi de Darüşşafaka mezunu olan Britanya Türk Kadınlar Derneği Başkanı Maviş Fuchs da katıldı.

Kız-erkek oranı yarı yarıya

Yeni döneme ilişkin değerlendirmede bulunan Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Zekeriya Yıldırım, “148 yıldır ‘eğitimde fırsat eşitliği’ misyonuyla çalıştıklarını, bağışlar sayesinde olanağı olmayan babasız çocuklara kolej düzeyinde eğitim vermek üzere her geçen gün daha da gelişerek devam ettiklerini belirterek, “Yeni bir döneme daha merhaba diyoruz. Yaklaşık yüz yıl boyunca sadece erkek çocuklarını kabul eden ve 1971’de kapılarını kız öğrencilere de açan kurumumuzda bugün durum çok daha farklı. 2011-2012 döneminde kayıt aldığımız öğrencilerimizin kız-erkek oranı neredeyse yarı yarıya ve ülkemizin önemli sorunlarından biri olan kız çocuklarımızın okuması konusunda kurumumuzun bu noktaya ulaşmasından büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Son dönemde sınav sistemini bilgi ağırlıklı yapıdan yetenek odaklı sisteme çevirdiklerini de sözlerine ekleyen Yıldırım; “Sınav sistemindeki değişikliğin Anadolu’dan daha çok çocuk kazanmaya olanak tanıdığını” ifade etti.

Sadece bağışlarla yola devam ediyoruz

Çalışmalarını sadece bağışlarla sürdürdüklerini belirten Zekeriya Yıldırım; “Gerek bireysel gerekse kurumsal bağışçılarımız bizim için çok değerli. Biz sadece bağışlarla çalışmalarını sürdüren bir kurumuz. Özellikle kurumlarla imza attığımız büyük projeler bizi çok yüreklendiriyor. Mesela bu senen dördüncü yılına girdiğimiz, Türkiye İş Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz ’81 İlden 81 Öğrenci’ projemiz sayesinde kurumumuzda okuyan 327 öğrencimizin eğitim giderleri İş Bankası tarafından karşılanıyor. Bu çok ciddi bir rakam ve eğitime büyük bir destektir” dedi.

Darüşşafaka’nın 148 yıllık tarihinde bir ilk

Bursa’da Karamehmet İlköğretim Okulu’nda üçüncü sınıfta okurken, Darüşşafaka sınavını kazanan üçüz kardeşler Biray, Tahsin ve Birol Aladağ, Darüşşafaka’nın 148 yıllık tarihinde bir ilki yaşattı. Hayata birlikte başlayan üçüzler, bundan sonra eğitimlerine de Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda devam edecek. Birbirinden farklı hayallere sahip olsalar da üçü de başarı odaklı şekilde yeni eğitim-öğretim yılına başlayan üçüzlerin duyguları ve hayalleri ise şu şekilde;

Biray Aladağ:

Doktor olacağım ve keman çalmayı öğreneceğim

On dördüncülükle Darüşşafaka sınavını kazanan Biray Aladağ, “Okulumuza üçümüzün adına düzenlenmiş birer mektup geldi. İçinde Darüşşafaka’yı tanıtan bir film vardı. Onu izledik ve üçümüz de gördüklerimize hayran kaldık. Çünkü bizim okulumuzda hiç öyle şeyler yoktu” diyerek sınava giriş sürecini özetliyor. Okumayı çok istediğini belirten Biray, “Sınavdan sonra üçümüzün kazanmasını beklemiyorduk. Tahsin’in kazanacağını düşünüyorduk.  14. olduğumu öğrendiğimde çok mutlu oldum” diye duygularını anlatıyor. Gelecekte doktor olmayı isteyen Biray,  “Keman çalmayı çok istiyordum ama bunu şimdiye kadar gerçekleştiremedim. Darüşşafaka’da her çocuk bir enstrüman çalıyormuş, ben de keman öğreneceğim” diyor.

Tahsin Aladağ:

Büyük bir bilim adamı olacağım ve ilk icadımı Darüşşafaka’ya vereceğim

“Bursa’daki özel okulların hepsini toplasanız Darüşşafaka kadar güzel olmaz” diyen Tahsin Aladağ, ilk kez sağlık kontrolü esnasında gördüğü Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na ilişkin izlenimlerini şöyle dile getiriyor: “Daha önce bu kadar büyük bir okul hiç görmedim. Dolaş dolaş bitmiyor. Kaybolacağım sandım. Masal gibi bir okul.Açtığım her kapıdan sanki başka bir dünyaya çıkıyorum. Özellikle fen laboratuvarlarını ve jimnastik salonunu çok sevdim çünkü ben jimnastikle ilgileniyorum. Darüşşafaka’yı bitirdikten sonra iyi bir üniversiteye gidecek, büyük bir bilim adamı olacağım ve ilk icadımı Darüşşafaka’ya vereceğim.”

“Civ” adını verdiği peluş oyuncağını da Darüşşafaka’ya getireceğini söyleyen Tahsin, “Hepimiz orada çok mutlu olacağız” diyor.

Birol Aladağ:

Bilgisayar mühendisi olacağım

Gelecekte bilgisayar mühendisi olmak isteyen Birol Aladağ, “Eğitimime Darüşşafaka’da devam edeceğim için artık bunu gerçekleştireceğime daha çok inanıyorum. Darüşşafaka’nın bilgisayar laboratuvarlarını gördüm. Tam bana göre, oradan hiç çıkmayacağım. Ayrıca her yıl bilgisayar dersi görecekmişiz. En sevdiğim ders olacaktır” diyor.  Birol, eğitimini tamamladıktan sonra ne yapacağı sorusuna ise şu yanıtı veriyor: “Bir karavan satın alacağım ve onunla dünyayı gezeceğim.”

 Mihrişah SAFA