81 il genelinde 85 bin cami bulunduğunu kaydeden Görmez, “Mütedeyyin insanımız bulabildiği arsalara plan proje yapmadan 'camikondular' yaparak ibadetlerini yapmış yıllarca. İllerde, içinde Diyanet İşleri Başkanlığı, Mimarlar Odası ve mahalli idarelerin de olduğu üst kurullar oluşturarak ortak projeler geliştirilmeli. Kentsel dönüşüm projelerinde camiler de unutulmamalıdır.” dedi.

        Prof. Dr. Mehmet Görmez, İslamofobi başta olmak üzere gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İslâm dininin belli bir coğrafyanın, kültürün ve kavmin dini olmadığını kaydeden Görmez, “Bizim Rabbimiz bütün âlemlerin Rabbi’dir. Peygamberimiz (sav), bütün âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberdir. Böyle olduğu içindir ki İslâm dini, bütün farklı kültürleri ve farklı düşünceleri birlikte yaşatma gücüne sahiptir. Nitekim tarihte de dünyanın muhtelif yerlerinde medeniyetler kurarken bunun üstesinden geldi. Farklı dinleri, farklı kültürleri bir ahlak ve hukuk çerçevesinde birlikte yaşatma gücüne hep sahip oldu. İslâm’ın kendisi bu güce sahip olmakla birlikte modern zamanlarda Müslümanlar bu durumun üstesinden gelemedi. Böyle olduğu içindir ki bir kaygı başladı.” şeklinde konuştu.

Almanya gezisinde Protestan ve Katolik kilisesi yetkilileri ile görüşmeler yaptığını ve kendilerine sünnet yasağını nasıl bulduklarını sorduğunu vurgulayan Görmez, “Ayrıca ben bu geziyi bir güvenlik işbirliği çerçevesinde bir takım afişlerin hazırlanarak tebessüm eden genç Müslüman çehrelerin resimlerinin basılması suretiyle 'Kayıp Aranıyor' başlığı altında çok garip, rahatsız edici yöntemlerle afişlerin asıldığı bir dönemde gerçekleştirdim. Almanya’da çok güçlü iki kilise olan Katolik ve Protestan kilisesinin öncüleri ile bu konuları görüştüğümde her ikisi de adeta aynı cümlelerle her iki hadiseden de utanç duyduklarını, bana çok açıkça ifade ettiler ve ben de bundan çok büyük bir mutluluk duydum.” açıklamasında bulundu.

“ALEVİLİK KONUSUNDA DAHA YAPICI VE DAHA ÖZENLİ BİR DİL KULLANMALIYIZ”

Başta Diyanet mensupları olmak üzere Türkiye’de yaşayan herkesin Alevilik konusunda daha yapıcı, daha onarıcı ve daha özenli bir dil kullanması gerektiğini hatırlatan Görmez, şöyle devam etti: “Ben şahsen Diyanet İşleri Başkanı olarak, bir ilim talebesi, bu kültürü ve medeniyeti bilen bir insan olarak bu tartışmayı çok uygun bulmuyorum. Aleviliği İslâm’ın dışında farklı bir kimliğe ve dine dönüştürme çabalarının uluslararası bir mühendislik çalışması olduğunu düşünüyorum. Bugün Avrupa’da, Balkanlar'da hazırlanan rapor ve bilgilere artık sahibiz. Onun için artık bu, bir iddia olmaktan çıkmıştır. Bunun yanında sadece İslâm’dan değil, Aleviliği Alevilikten koparma çabaları da var. Benim Almanya seyahatinde ziyaret ettiğim canlar, bundan şikâyetçi olduklarını söylediler. İslâm’ın içinde kendisine yol bulan bir yöntemin, İslâm’ın içinde olup olmadığını tartışmayı uygun bulmuyorum. Bizim hassas olduğumuz nokta öncelikle Sünni vatandaşlarımız nezdinde Alevi vatandaşlarımızın yolu ile ilgili yalan yanlış bilgiler varsa bunu düzeltmektir. Ülkemizde Alevi ve Sünni diye bir ayrışma yoktur. Türkiye’de Sünnilik, Aleviliğin zıddı değildir. Aleviliğin zıddı Emevilik’tir, o da tarihte kalmıştır. Ben bunları sadece kaynaştırma çabası içinde söylemiyorum; bütün bunları görerek, bilerek söylüyorum.”

        "KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNDE CAMİLER UNUTULMAMALI
    
Ülke genelinde 85 bin cami bulunduğunu ve bu camilerin 50 bini köylerde yer aldığını anlatan Görmez, “Halkımızın yüzde 75’i şehirlerde yaşamakta. Kentlere göç esnasında camilerin inşası ile ilgili yerel yönetimlerin belli bir politikası olmamış geçmişte. Bu yüzden gelecek kuşakların ihtiyaçlarına cevap vermeyen camiler yapılmış. Mütedeyyin insanımız bulabildiği arsalara plan proje yapmadan 'camikondular' yaparak ibadetlerini yapmış yıllarca. Bugün onları kınamak hakkına ve haddine sahip değiliz. Ancak günümüzde camilerin daha işlevsel, daha hayatın içinde olması gerekiyor." diye konuştu.

        Geçen hafta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile 1. Ulusal Cami Mimarisi Sempozyumu düzenlediklerini vurgulayan Görmez, “Önemli sonuçlar ortaya çıktı. Bu sonuçları bir politikaya dönüştürmek lâzım. İllerde, içinde Diyanet İşleri Başkanlığı, Mimarlar Odası ve mahalli idarelerin de olduğu üst kurullar oluşturarak ortak projeler geliştirilmeli. Kentsel dönüşüm projelerinde camiler de unutulmamalıdır.” dedi.

CİHAN