Gazeteler için ‘tarihin taslakları’ derler… Başta Almanya olmak üzere Türkiye’den Avrupa’ya göçün birer tanığıdır aslında gazeteler… Avrupa’da yayınlanan Türkçe gazeteler uzunca bir zaman sonra asıl tarihçiler için müthiş bir kaynak olacak… Şimdi artık Avrupa’da yok olma süreci içindeki bu gazetelerin görünen veya görünmeyen kahramanları vardı… Bunların sayısı da az değil… Tarihe düşülecek notlarda onların da yer alması gerektiğini düşünüyorum… Ölenlere Allah’tan rahmet, yaşayanlara uzun ömürler dilerim… Bunlardan bence ilki efsane gazeteci Vural Kakmacı’dır…

Kakmacı’yı yazmak kolay değil… Yaşamını derlemek bile müthiş araştırma ve zaman gerektiriyor… Özetliyorum… 27 Şubat 1927’de İstanbul’da doğmuş… 2 Haziran 1991’da yine İstanbul’da vefat etmiş… Feriköy Aile Mezarlığı’na defnedilmiş… Merhum İsmail Bedri Paşa ile merhum Fuat Köse Raif Paşa'nın torunu, İstanbul Fırka Müfettişi merhum Avukat Refik İsmail Kakmacı’nın oğlu… Babası Refik İsmail, Atatürk’ün yakın çevresinden… Şişli’deki evlerine Atatürk uğrar kahvelerini içermiş… Vural ismini de Atatürk bizzat koymuş… Dedesi Fuat Köse Raif Paşa, Türkçe için çok yararlı çalışmalar yapmış biri... Dil Kurumu’nda ölünceye kadar yöneticilik yapmış…

Kakmacı Galatasaray Lisesi’ni bitirmiş… Sportmen… Uzun boylu, yakışıklıymış… O dönemlerde yüz metre yüzme şampiyonuymuş… Fransızca, İngilizce ve Almanca’yı akıcı konuşan Kakmacı, gazeteciliğe Tercüman’da başlamış… Kore Savaşı’nı gazeteci olarak takip etmiş… Hatta yakına düşen bir şarapnelden ayağından yaralanıp uzun süre tedavi görmüş… 1961’de Türkiye’nin tek İngilizce Gazetesi ‘Daily News’u kurmuş. Bu gazete hep İlknur Çevik ile ilintilenir… Ama kurucusu Kakmacı’dır. 1952 doğumlu Çevik 1973’lü yıllarda bu gazeteye girer. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde 1172 kayıt numarası ile bu gazeteler Kakmacı adıyla kayıtlıdır.

Kakmacı, 1969’da Almanya’ya gelir… Önce Münih’te daha sonra Frankfurt’ta Tercüman Gazetesi’nin başındadır. Gazeteyi basmak için Frankfurt’ta ilk Türk matbaasını kurar. (Öyküsü bir önceki yazımda). 1975’te Tercüman’dan ayrılır. Bu kez o yıllarda Türkiye’de Haldun Simavi’nin kurduğu Günaydın Gazetesi’ni Almanya’ya getirir. Simavi ve Kakmacı’dan oluşan Simaka isimli şirket kurulur. Frankfurt’ta Kriegk Caddesi’nde bir yer kiralayıp oraya bu kez Günaydın için matbaa kurar… Müthiş girişken ve çevresi çok geniştir. Başta Kennedy Ailesi olmak üzere uluslararası ünlü kişiler ve aileler ile dosttur…

Brüksel’de çalışır bir süre… Köln’de bir Alman Kitap Yayınevi’ni yönetir daha sonra… 1984’de ABD’ye Los Angeles kentine taşınır. Los Angeles Olimpiyatları’nda Türkiye’deki gazeteler için görev yapar. Tekrar Avrupa’ya, bu kez Avusturya’ya döner… Avusturya’nın Villach kentinde geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanıp komaya girer. Beş hafta komada kalır. Artık tam yaşamından umut kesildiği gün odasında birdenbire sanki bir mucize gibi uyanır… Hareketli, hızlı bir yaşam… Ama hep öncü olmuş… Anladığım kadarıyla ikincilik onun için değil…

Yazar Ahmet Muhip Dranas, ünlü Fahriye Abla şiirinde anılarında kalan mahallenin güzel kızı ‘Fahriye Abla’yı anlatmaya çalışır… Şiirde ‘Hatırda kalan şey değişmez zamanla’ der… Ben bizzat tanıyamadım ama Vural Kakmacı için de öyle sanırım… Nur içinde yatsın…
 

DEVAM EDECEK…
 

NOT: Bu özet bilgileri ailesi ve onu tanıyanlardan derledim...
FOTO: Kennedy ile beraber - Aile albümünden kara kalem yaptırdığı bir portresi..