Karakış, Türkiye ve Avrupa’nın birçok yerini yaşanmaz hale getirdi...
   İnsanlar eksi 20’lerde, 30’larda ayakta durmaya çalışıyor...
   Bizde ise, kısa süreli yağmurlardan sonra bahar havası yaşanıyor...
   Allah’ın bizlere verdiği en büyük hediye bu olsa gerek...
   Güzel bir ülke, kıskandıran bir iklim...
   Ama biz bunun kıymetini bilemiyoruz...
   Kısır siyasi çekişmelerle zaman tüketiyor, cennetten bir köşeyi cehenneme çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz...
   Dağları, ormanları, yaşadığımız kent ve sokakları kirletiyor, insanları mutsuzlaştırıyoruz...
   Sorunların temelinde elbette kötü siyaset vardır...
   Yaratılan bu siyasi düzen içerisinde ülkenin kurtulması ve mutsuzluğun, mutluluğa dönüşmesi kolay değildir...
   Öyleyse; artık doğru yolun bulunması gerekiyor..
   Doğru yolu bulabilmek için de Meclis’in çalıştırılması, siyasetin yeniden şekillendirilmesi ve iş yapabilecek hükümetlerin işbaşına gelmesi şarttır...
   Hükümet icraatlarının denetlenebileceği bir siyasete ihtiyaç vardır...
   Ama bunu yapabilmek için de öncelikle mevcut parlamentonun ve hükümetin doğru şekilde çalıştırılması ve gerekli kararların alınması kaçınılmazdır...
   Eğer ortada bazı yanlışlar varsa onların da korkusuzca ortaya konması gerekiyor...
   Kuzey Kıbrıs’ın en güçlü örgütlerinden biri olan Ticaret Odası, uzun süre devam eden durgunluğun ardından, Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşananlarla ilgili olarak hükümetin tavrını eleştiren girişimlerde bulundu...
   Geç kalınmış olsa bile ortaya konan görüşler son derece anlamlıydı...
   Ticaret Odası’nın yanı sıra, diğer kurum ve kuruluşlardan da ciddi uyarılar gelmeye başladı...
   Ve en sonuncusu YDÜ Kurucu Rektörü Suat Günsel’den geldi...
   Dr. Günsel, Cumhurbaşkanı’na mektup yazarak, yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlara dikkat çekti...
   Ülkenin tedirgin ve gergin olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı’nın, sorunların çözümüne el koymasını istedi...
   Kuzey Kıbrıs’ın en güçlü kurumlarından biri olan YDÜ’nün patronu, Cumhurbaşkanı’na mektup yazmaya mecbur bırakılmışsa, içinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini anlayabilirsiniz...
   Kuşkusuz bu mektup ve diğer uyarılar havada kalmamalı...
   Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, siyasi parti başkanları, ülkenin neden bu duruma düştüğü konusunda kafa yormalı ve krizden çıkış yolları aranmalıdır...
   Fedakârlık yapılması gerektiğinde, sorumluluk sahibi olanlar bundan geri durmamalıdır...
   Siyasetin temelinde sadece koltuk veya geçici çıkarlar olmamalıdır...
   Siyaset, halka ve ülkeye hizmet için yapılmalıdır...
   Özellikle Türkiye ile ilişkilere zarar verecek davranışlardan kaçınılmalıdır...
   Ülkemizin bugün yaşanan sıkıntılardan kurtulabilmesi için öncelikle siyasetin temizlenmesi gerekir...
   Bunu başarırsak, gerisi kolaydır!..


(Kıbrıs gazetesinden alınmıştır)