“ Bilmediklerimi ayağımın altına koysam, başım arşa değerdi.”

  

                  (İmam-ı Azam)

 



Çocukluğumda, her çocuk gibi dünyanın bütün sırlarını bildiğimi düşünürdüm...

 

Ama yolun yarısını geçip okuduklarım çoğalıp, öğrendiklerim artınca,
 anladım ki; bildiklerim bir incir çekirdeğini doldurmayacak kadar azmış...

 

Ne yalan söyliyeyim, her gün cahilliğime bir yenisi eklenir oldu.

 

Mesela daha dün ‘Umre’ ve Kabe’nin ayrı yerler olduğunu düşünürken,
bugün, ünlüler(!?) sayesinde her ikisinin de aynı yer olduğunu öğrendim!

 

Öyle ansiklopedi veya belgeselden falan da değil, biraz magazin takip etmek yeterli.


Son yıllarda elinde pahalı bir çanta ve havaalanında görüntülendiler mi 
çok geçmeden anlıyorsun ki bunlar Umre yolcusu...

 

Kafamın karışması bu yüzden, 
çünkü benim bildiğim bir hac mevsimi var,
hatta o mevsim benim yolculuk zamanlarıma denk gelir.
Sürekli havaalanında onlarla karşılaşırım.
Genelde bu insanlar bembeyaz giyinmiş tonton yaşlılardır. 

 

Ama artık durum değişti...

 

Yakın zamana kadar turistik seyahatlerini Avrupa ve Amerika’da geçirenler, 
birden bire hidayete ermiş gibi topluca Umre yollarına döküldüler.

 

Sanatçılar bir yandan, sosyetikler, iş adamları bir yandan 
Umre’yi sanki kuşatma altına aldılar.

 

Sanki Umre yeni keşfedilen bir yermiş gibi, bütün bu insanların aynı dönemde,
 aynı yere hemde defalarca gitme telaşı ne olabilir ki?

 

Bu 11 yıllık hükümetin ünlü tayfasına en büyük yararı da bu oldu.


Düne kadar dünya starlarının saçından, giyim tarzına,
mayolu video kliplerine kadar taklit eden bu kişiler son yıllarda bir numaralı dindar olup çıktılar.

 

Hele kimileri, bir dönem rol aldığı televizyon dizisinden apar topar ayrılıp,
 ‘Umre’ ye tur düzenleme işine bile başladı.

 

Başbakan her ne kadar sanatçılara ‘herkes kendi işini yapsın, bizim işimize karışmasın’ diyorsada,
bu sanatçıların siyasete ilgisi taktire değer!

 

Ağzından bugüne kadar iki kelimeyi yanyana getirip bir konuda fikrini duymadığım Ajda Pekkan bile,
Egemen Bağış’a sahneden mikrofonla “Allah sizi başımızdan eksik etmesin” diyorsa,
işte bu örnek, sebebini bilemediğim siyaset aşkının en güzel açıklaması...


Şimdi ise en çok merak ettiğim;
bu kadar siyasete balıklama dalmış bu insanların,
bundan sonraki dönemlerde ‘Umre’  ve siyasete olan ilgileri ne şekilde devam edecek...