Güzellik felsefenin, estetik biliminin konusudur… Bugüne kadar filozoflar, estetik bilimcileri güzelin ne olduğu konusunda düşünceler üretmişler, güzelin tanımını yapmaya çalışmışlar. Örneğin, filozof Pisagor, güzele bir ölçü getirmiş, “Ölçülü, uyumlu ve orantılı olan güzeldir” demiş.

Kütüphanemde bir kitap ararken 21 Ağustos 2016 günü 254. ölüm yıldönümü olan İngiliz Lady Montagu’nun “Türkiye / Şark Mektupları” isimli kitabına şöyle bir göz attım. 1717’de İngiltere’nin Osmanlı Büyükelçisi olan eşi Edward Wortley Montagu' yla birlikte İstanbul’a gelip iki yıl kalmış… Bu zaman zarfında dostlarına yazdığı 20 mektupta Osmanlı’daki sosyal hayat ile 18. yüzyıl Türk kadınını anlatmış… Türk kadınının güzelliğini sayfalarca methetmiş…

Lady Montagu, şöyle yazıyor ; “ (…) “Türk kadınlarının en büyük süsü Türk oluşlarıdır. Onlar süslenmek için elmas veya zümrüt takınmıyorlar, belki üzerlerinde taşıdıkları o taşları süslemiş ve kıymetlendirmiş oluyorlar. Çünkü her Türk kadını canlı bir inci ve paha biçilmez bir pırlantadır.” (…)

Bir misafirperverlikte ev sahibesi Fatma Hanım’ı şöyle anlatıyor: 
(...) Daha önce tercümanım bana Fatma'nın güzelliğinden bahsettiği halde o derece hayretler içinde kaldımki, bir müddet güzelliğini seyre daldığım için kendisiyle konuşamadım. O ne güzel yüz ve ne ölçülü vücuttu! Tabiat cildine çok tatlı bir renk vermiş. Gülümseyişi çok çekici. Mavi renginin baygınlığına sahip iri, siyah gözleri vardı. İnsan ne taraftan bakarsa baksın yeni bir güzellikle karşılaşıyor. (…)

İnsanlar hep güzelin peşinden koşmuşlar… Tabiiki herkesin bir güzeli var. Ama bana göre güzellik sadece biçim güzelliği olmayıp hangi açıdan, hangi anlayıştan bakarsanız bakın, güzelliğin tarifi bana göre davranış, ruh ve bedenin ortak bir bileşimidir.

- Leydi Mary Wortley Montagu (26 Mayıs 1689 - 21 Ağustos 1762) 
Şark Mektupları, Timaş Yayınları, İstanbul 1998 ISBN 975-362-408-5