İnsanlar ya “aferin” denilerek gönülden ya da “para dağıtılarak” cepten (Hazineden) teşvik edilir.
Sayın Başbakan dün yeni bir teşvik
paketi açıkladı. Pakette yer alan teşviklerin tamamı ya Hazine’ye vergi olarak gelecek paralardan fedakârlığı ya da Hazine’ye başkaları tarafından ödenen paraların dağıtımını hedef alıyor.
Anadolu’da bir deyim vardır: “Ağanın eli tutulmaz” derler. İşte o biçim. Sayın Başbakan bu yeni paketi hazırlarken “cömert” bir yaklaşım içinde olmuş. Teşvik paketinin Hazine’ye getireceği yük hakkında herhalde Hükümet’in ön tahminleri vardır. Ama yük hiç de küçük olmayacağa benzer.
O nedenle bundan sonra Sayın Başbakan gibi bize de “Hayırlı Olsun” demek ve paketin yatırımları ve üretimi artırmasını beklemek düşer.
Bir ön değerleme yararlı olur. Paketin eksiğinden, gediğinden söz edilebilir ama, girişimcilerin “Az verdiler, daha çok vermeliler idi” demek hakkı yoktur.

2 hedefli paket
Teşvik paketinin 2 temel hedefi var:
(1) Ülke genelinde yatırımları, üretimi ve istihdamı artırmak. İhracat odaklı (döviz getiren veya döviz harcamasını azaltan) üretimi teşvik etmek.
(2) Bölgeler ve iller arası ekonomik gelişme farklılıklarının azaltılmasını sağlamak.
Ülke genelinde “ihracat odaklı” yatırımları ve üretimi artırmak demek, dünya kalitesinde, dünya fiyatlarıyla mal üretmek demektir. Sadece dünya kalitesi ve fiyatı ile mal üretmek yetmez. Rekabette öne geçmek için araştırmaya, geliştirmeye, ileri teknolojiye ve yenilikçiliğe dayalı farklı üretim becerisini de göstermek gerekir.
Bizim ürettiğimiz ve ihraç ettiğimiz malların yüzde 72.4’ü ortanın altı ve düşük teknolojili mallar. İhracatımızda ortanın altı ve düşük teknolojili malların payı yüzde 64.4 oranında.

Bizim ekonomik büyüklükte yatırımlara ihtiyacımız var. Ne var ki 2002 yılında İzmit’te yapılan Ford yatırımından bu yana ekonomik büyüklükte yerli ve yabancı sermaye yatırımı yapılamadı.
Ekonomik büyüklük önemli
Araştırma-geliştirme ve ileri teknoloji ancak büyük yatırımlar tarafından desteklenir, geliştirilir. Bizde imalat sanayindeki toplam işyerlerinde 250’den fazla işçi çalıştıran büyük yatırımların payı yüzde 8.5 oranında. Buna karşılık imalat sanayinde toplam katma değerin yüzde 72.4’ünü bu “ekonomik ölçekli” üretim tesisleri gerçekleştiriyor.

Yatırım ve üretim için iç kaynağa ihtiyaç var. Bu ise iç tasarrufların teşvikini gerektirir. Doğru yatırımlar için yatırım öncesi ciddi yapılabilirlik çalışması hazırlanmasına ve proje değerlendirmesine ihtiyaç vardır. Yoksa kıt kaynaklar heba olur, ülkede makine mezarlığı oluşur. Enerji yatırımlarının teşviki kadar, kurulu tesislerde enerji maliyetini aşağıya çekecek teşvikler de önemlidir. Günümüzde bilişim teknolojisi ve sektörü diye bir yeni sektör vardır. Teşvik paketinde bu konularda neler olduğunu herhalde bugün Sayın Bakan Çağlayan açıklayacak, biz de öğreneceğiz.


(Milliyet)