Olur mu, olmaz mı derken önce hibritler girdi trafiğe. Ardından elektrikli otomobilleri görmeye başladık İstanbul caddelerinde. Şu anda teknoloji şirketleri iki önemli konu üzerinde çalışıyor. Biri batarya şarj sürelerini kısaltmak, ikincisi menzilleri uzatmak. Elektrikli arabalar daha sessiz ve daha dengeli. Çünkü dört ayrı tekere yerleştirilen motorlar birbirleri ile uyumlu çalışıyor. Basit bir beyin sensörlerden gelen bilgileri işliyor, sen az dön, sen çok dön diyerek iyi bir yol tutuş sağlayabiliyor. Pil malum ağır bir malzeme, bunu tabana yayarsan ağırlık merkezi aşağı iniyor ve araç yere sağlam basıyor. 

Buraya kadar tamam da insanoğlu dahasını da istiyor. Araba artık beni yormasa, yolunu kendi bulsa, parkını kendi yapsa. Hatta gidip okuldan çocuğu alsa. 

GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYORLAR

Mevcut teknoloji bunların üstesinden gelir gibi görünüyor. Nitekim sessiz sedasız kolları sıvayan Apple ve Google otomobil dünyasını sallamaya hazırlanıyor. Hatta benden duymuş olun. Sürücüsüz (otonom) araçlar için altyapılarını hazırlayıp, testlere başladılar. Ki boş park yerini bulan, eve yaklaştığınızı anlayan, yuvanızın ısıtma soğutma sistemini açan, hazır yemek için fırını kızdıran, hız limitlerini ikaz eden, uçak saatinizi söyleyen arabalar hazır duruyor kenarda. Şaşırdınız mı? Üstelik cebinizde rotanızdaki kazayı size gösterip alternatif yol tarifleri veren telefonunuz varken hem de... Teknoloji devleri projelerini gizli yürütmeye çalışsalar da sızan bilgiler otomotivcileri kara kara düşündürüyor. Apple’ın aldığı son infinite energy solutions (bitmeyen enerji çözümleri) patenti, telefon ve tabletlerdeki savaşı otomotiv sektörüne de taşıyacağını gösteriyor. Bundan en çok rahatsız olanlar şüphesiz yıllardır otomobil sektörüne damga vuran Almanlar. Artık bu iş firma amblem boyutlarını çoktan aştı. Ferdi kap-risleri bir yana bırakan Mercedes, BMW ve Audi ortak çalışıyor. Çünkü Apple ve Google gibi rakipleri var karşılarında. Japonlar da savaş baltalarını çıkarıp bileylemeye başladı. Sadece Totoya yılda 1 milyar dolar ayırıyor konuya. AR-GE’ye büyük kaynaklar aktaran Nissan ise tarih veriyor 2020 yılında sürücüsüz otomobillerimiz çıkacak diyor yollara. Peki ya elektrikli otomobilde başarılı işlere imza atan Tesla? 2017 yılında sürücüsüz otomobilini tanıtacağını duyurdu. Piyasaya ne zaman arz edeceğini açıklamadı daha.

SAMAN ALTINDAN SU TAKTİĞİ 

Apple cephesi her ne kadar kendini saklasa da aldığı patentler geliyor kulaklarımıza. Yine sızan bilgilere göre Tesla’nın mühendislerine 250 ila 500 bin dolar imza bedeli ve uçuk maaşlar teklif ediyor. Nitekim Fiat-Chrysler ve Mercedes-Benz gibi köklü firmaların tecrübeli isimleri saf değiştirmeye başladı. Apple’ın en çok ses getiren transferi Lamborghini ve Audi’nin baş tasarımcısı Julian Honig ve Mercedes-Benz’in AR-GE Bölüm Başkanı Johann Jungwirth. Apple 600 kişilik kadrosunu 3 katına çıkartmak için karar aldı, gereğini de yapıyor. Biliyorsunuz Apple 2007’de ürettiği Iphone ile teknolojide çığır açmıştı. Dünyaca ünlü İsviçreli saat üreticileri, piyasaya çıktığı gün 1 milyon satan iwatch karşısında şaşırmışlardı. Peki Apple, otomobil işine niye giriyor, neyin peşinde, ne umuyor bu pazarda? Anlaşılan 2 trilyon dolarlık otomotiv pastasından büyük bir dilim götürmeye hazırlanıyor. Açıkçası bu çılgın çıkışların sonu nereye varacak ben de merak ediyorum. 


ŞEFFAF ÇALIŞMA POLİTİKASI 

Sürücüsüz arabaları Amerika sokaklarında boy gösteren Google, otomobil dünyasına Apple’dan önce girdi. Harita ve navigasyon çalışmalarında da rakibinin önünde gidiyor. Şu an otonom araç denince akla ilk Google geliyor. Altmışı aşkın aracı ile trafiğe çıkan ve 2 milyon km’den fazla yol katederek ciddi tecrübe kazanan internet devi, kayıtlara geçen 11 kazadan sadece birinde kusurlu bulundu. Hatasını kabul etti, sistemi sil baştan inceliyor. İstatistiklere göre aynı yolu kateden sürücülü bir aracın kaza ihtimali % 4.2 iken, sürücüsüz araç % 3.2’yi aşmıyor. Tabii bu rakam her geçen gün düşecek, sıfıra yaklaşacak. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda stant açmayarak niyetini belli eden internet şirketinin Almanya Başkanı Philipp Justus, “Google otomobil imal etmiyor ve etme niyeti de yok. Google otomotiv endüstrisiyle iş birliği yapacak” diyerek kafalardaki soru işaretlerini bir nebze olsun aydınlattı. Nitekim 35 firmayla anlaşan Google, akıllı telefonlarda kullanılan Android işletim sistemini araçlara entegre edecek. Wall Street Journal gazetesine bakarsanız Google yazılım ve sürücüsüz araç tecrübelerini Ford’la paylaşacak. Ford’un sahip olduğu üretim gücü önlerini açacak. Toyota ile teknolojik iş birliği yaptığı yönünde gelen haberler de konuşuluyor bu arada. Daimler Yönetim Kurulu Başkanı Zetsche’nin ‘teknolojik ortaklığa açığız’ mesajı verirken, BMW yöneticileri Apple’nin patronu Tim Cook ile görüşmeler yapıyor.

Bosh iş değil

2.500 mühendisi ile sürücü destek sistemleri ve otonom sürüş konusunda çalışan Bosch, Almanya ve ABD’den sonra Japonya’da da otonom sürüş testlerine başladı. 2020 yılından itibaren otomatik pilot sisteminin yaygınlaşacağına inanan Alman devi, geliştirdiği sensörler sayesinde sürücüsüz park işini zaten başarmış durumda. Otonom sürüşün, kara yolu trafiğini ‘daha güvenli’ bir hale getireceğine inanan firma, kazaların en az üçte bir oranında azalacağından emin görünüyor.

Obama arkalarında

Amerika Ulaştırma Bakanlığı, Başkan Obama’nın gelecek planları arasında otonom araçların yer aldığını ve gerekli resmî adımların atıldığını açıkladı. 2017 bütçesinden 3.9 milyar dolarlık bir payın ayrılması bekleniyor. 

Yine elektrik çarpmasın

Almanya’nın önde gelen otomobil uzmanı Profesör Ferdinand Dudenhöfer, “Doğrusu büyük bir devrimin eşiğindeyiz, gelişmelere ayak uyduramayanlar gidecek, değişimi yakalayanlar kalacak. Buharlı lokomotif imal edenler, elektrikli lokomotifi anlayamadıkları için batmışlardı, yine aynısı olacak” dedi.