Son CHP Kurultayı mı? Kılıçdaroğlu, iki yılda dört kurultayla "kendi partisini" kurmuş oldu. Bir başka deyişle, Deniz Bey'in steril CHP'sinden, Kemal Bey'in steril CHP'sine geçiş için dört kurultay yetti!

Ne çare ki; örgüte, parti yönetimine hakim olmak seçim kazandırmaya yetmiyor.

Evet, şu anda Kemal Bey "rakipsiz" ama "umut" vermiyor.

Kurultaylardan sözüm ona "güçlenerek" çıkıyor; ama gittikçe daha fazla eriyor.

Bütün kurultay debdebesine rağmen, iki yıl önce estirilen yapay "Gandi Kemal" rüzgarından bile eser yok, şimdi...

"Yeni CHP" söylemi çok çabuk eskidi...

"Kılıçdaroğlu, Yeni Ecevit'tir!" iddiası fos çıktı.

"Değişim, değişim" dedikçe değişmeyen bir parti var karşımızda...

CHP, farklı kitlelere hala daha güven vermiyor.

O yüzden de boyu bir türlü uzamıyor.

Kılıçdaroğlu'nun "rakipsizliği" de ilk seçim yenilgisinden sonra sorgulanacaktır...

Yaşlı Kurtlar, Kemal Bey'den vazgeçtiklerinde...

Yedek kulübesindeki Mustafa Sarıgül'ü sahaya süreceklerdir.

***

BÜYÜK KEŞİF!

"Yeni CHP"nin son kurultaydaki "büyük keşfi" Adnan Keskin'di!

... ... ...

Bir zamanlar, Baykal'ın en yakınındaki isimden bahsediyorum.

Uzunca bir süre "Öfkeli Adam"ı oynadı.

Gün geçti, devran döndü...

Şimdilerde, CHP'nin başrolündeki "Sakin Adam"a "Yardımcı Erkek Oyuncu" yazıldı.

Yani?

Sürekli Batı'ya doğru gittiğinizde dönüp dolaşıp yolunuz tekrar Adnan Keskin'e çıkıyorsa...

Dünyanın yuvarlak olduğuna dair elinizde esaslı bir kanıt var demektir!

***

CHP bahsinde, söz döner dolaşır muhakkak Tony Blair'e gelir...

Blair muhabbeti geçtiğinde ise Adnan Keskin aklıma düşer...

"Ne alaka?" demeyin...

İşçi Partisi'nin İngiltere'de uzun yıllar sonra iktidara geldiği, Tony Blair'in Başbakan olduğu...

1997 seçimini izlemek üzere Ada'ya bir heyet göndermişti, CHP...

Heyette Adnan Keskin de vardı...

Blair'e destek amacıyla İngiltere'de bulunmaktan mutluydular...

Bir salon konuşması öncesinde henüz İşçi Partili'ler bile teşrif etmemişken...

Adnan Bey, herkesten evvel olay yerinde idi ve masaları düzene koyuyordu!

... ... ...

O günlerde İngiltere'deki seçim sonucunu yorumlarken aynen şöyle demiştim:

"Tony Blair, Adnan Keskin'e rağmen ezdi geçti!"

***

Blair, uzun yıllar başbakanlık yaptı.

Ondan sonra iki başbakan daha geldi...

Geçen Mayıs'ta basında "Blair yeniden politikaya dönmek istiyor" diye bir haber çıkınca...

İster istemez...

"Blair'i bilmem ama, aslında Adnan Bey geliyor da, bunu bize alıştıra alıştıra söylemeye mi çalışıyorlar?" diye mırıldandığımı hatırlıyorum!

***

Adnan Keskin, Tony Blair derken bakın nerelere geldik...

Son kurultay vesilesiyle, "Kemal Bey'den bir Tony Blair çıkabileceğine dair" hayale kapılanlara rastlıyoruz.

İki yıl boyunca böyle bir hayalin uzağından bile geçmeyenler, son dönemde Başbakan'a yönelik öfkeleri gözlerini karartınca...

Birdenbire...

Kemal Bey'i "Tony Blair" olarak görmeye başladılar!

(Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır)