Bu ara spor dünyası şike olaylarıyla kaynıyor, ne diyorsunuz? Var mı, yok mu?

Bu işten ceza almış, almamış şu anda yargı aşamasında olanların çoğu benim yakın arkadaşlarım. Onlar için üzülüyorum. Ben onların suçsuz olduğuna inanıyorum. 

"OYNAMADIĞIM MAÇTA NASIL ŞİKE YAPAYIM?" 

- Yıllardır şike üzerine Meclis'in yaptığı araştırmalar var, yani siz şimdi şike yoktur mu diyorsunuz?

Valla ben hiç inanmıyorum. Futbol hayatım boyunca herhangi bir maçta ne şike yapmışlığım ne de bu işle ilgili teşvik primi almışlığım var. 

- Sizin için de şaibeli görüşler var, 'Neden hala Sinan Engin'le içeri alınmadı. Beşiktaş- Çaykur Rizespor maçının hesabını versin' diyorlar...

Futbol hayatımda hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yok. Ben sizin söylediğiniz maçta da oynamadım zaten.  Bir kuyuya bir kişi taş atıyor elli kişi de bunu çıkarmaya çalışıyor. Büyük takımda oynayanlar maç satamazlar. Galatasaray'da ya da Fenerbahçe'de oynuyorsun, nasıl maç satacaksın? Tribünde otuz, kırk bin kişinin önünde ne yapacaksınız? 

- Seyircisiz maç cezasına yorumunuz nedir?

Çok saçma. Federasyon bu ara kendi kendine hayali kararlar üretmeye başladı. Kadınların çocuklarla cezalı maça girmesi saçma. Kadınlar ve çocuklar bir kere futbolcunun konsantrasyonunu bozar. 

- Neden?

Otuz bin tane ciyaklayan kadın tribünde olursa futbolcunun konsantrasyonu bozulur herhalde. 

- Koca adamların naraları bozmuyor da kadınlarınki mi bozuyor!

Bu alışılmış bir sistem. Böyle olunca iş futbol müsabakasından çıkar piknik maçına döner.  Tabii ki kadınlar maça gitsin ama ben federasyonun aldığı kararın çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. 

KÜFREDEN KADINI  KİM SEVER Kİ? 

- Kadınların maçta küfretmesine ne diyorsunuz?

Adrenalin, heyecan var, erkekler nasıl küfrediyorsa kadınların da ağzından çıkabilir. 

- Siz de küfreder misiniz?

Seyircinin tepkisini ben de gösteriyorum. Bir anda' Allah belanı versin o gol kaçırılır mı' diyorsun. 

- Size çok küfredildi mi?

Çooook. Duymazsınız maç sırasında. Bazen dört sıfırlık mağlubiyetler olursa o zaman olaydan kopup, her şeyi duyabilirsin

- Küfreden kadın sever misiniz?

Kadının ağzına küfür yakışmaz. 

- Gazetecilere kızıp onlara 'Beyinsizler, kapımda yatan i.... Şimdi adam oldular' gibi laflar ediyorsunuz... Çok mu kızıyorsunuz?

Şimdi ben spor yazarıyım, maç analizi yapıyorum. Bir de spor yazarı eleştirmenleri var. Spor yazarı eleştirilir mi? Sen de spor yazarısın, ben de. Sen kendi yazdığına bak! Sana ne benden. Hala benim üzerimden rant yapmaya çalışıyorlar. Bu çok enteresan. Eski olaylarımı gündeme getirip beni karalamaya çalışıyorlar. Futbolu bırakalı beş sene olmuş, futbolla bir alakam yok ki. Hala on seneki önceki olayları, hala Rize maçını yazıyorlar. Bu olayla ilgili bana net bir belge getirebiliyorlar mı? 'Sergen'in telefon konuşmasını dinledik, elimizde belgeler var. Sergen maç satmış' diyebilirler mi? Şehir efsaneleriyle insanları karalıyorlar gazetelerde. Bu arkadaşların hepsi kale arkasında fotoğraf çekerlerdi, şimdi spor yazarı oldular. 

AK Parti'den aday olmayı isterim...  

- Hakan Şükür gibi siz de milletvekili olmayı düşünür müsünüz?

Düşünürüm tabii. Hakan'ın milletvekili olması güzel bir iş. Ülkenin böyle birine ihtiyacı var. Hakan çok düzgün bir adam çünkü. Kişiliği de çok sağlam. Ama milletvekilliğinde kalmayıp işin spor kısmına geçmeli. Spor bakanı ya da federasyonun başına geçerek mutlaka futbol boyutuna geçmesi lazım. Hakan siyaset yapacak bir kişiliğe sahip değil. Orada da sporun içinde olan insanlara ihtiyaç  var. Şu anda Türk futbolu hiç iyi bir yerde değil. Hem futbol açısından hem de konum açısından liglerin durumu ortada.  

- Gönlünüzde yatan parti hangisi?

Tabii AK Parti'den aday olmayı isterim. AK Parti'den aday olmak çok mantıklı. Başbakan'ın duruşunu, liderlik vasfını, geri vitesinin olmamasını çok beğeniyorum. Başbakan'ın yaptığı işler çok hoşuma gidiyor. Tam bizim tarzımız. Hoşuma gidiyor tavırları. 

Sibel Ateş Yengin / Akşam