MHP Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçın, "Milletimizin yüzde 51,4 oranda oyla anayasa değişikliğine onay vermesiyle sadet hasıl olmuş, MHP ve AK Parti'nin yürüttüğü 'evet' kampanyaları hedefine ulaşmıştır." değerlendirmesini yaptı. 

Yalçın, yazılı açıklamasında, halk oylamasının takdire şayan bir demokratik olgunluk atmosferinde gerçekleştiğini ve milletin bir tarihi sınavdan daha başarıyla çıktığını belirtti.

Halk oylamasının Türkiye'nin geleceği açısından bir dönüm noktası olduğuna ve yeni sistemin temellerinin atıldığına dikkati çeken Yalçın, "Bundan böyle siyaset kurumu yeni bir istikamete yönelecek, yeni hükümet sisteminin taşları birer birer yerine konacak, devlet binası daha güçlü kolonlar üzerine oturtulacaktır." ifadesini kullandı.

Halk oylaması sonuçlarından siyasi kutuplaşma mesajı okumanın "cinnet" olacağını vurgulayan Yalçın, Türk seçmeninin ferasetli bir tutum sergileyerek oylarını dengelediğini bildirdi.

Yalçın, seçmenin, halk oylamasının bir milletvekili genel seçimi veya belediye seçimi olmadığı mesajı ile halk oylamasını ölüm kalım meselesi, Cumhuriyet'in mukadderatının oylaması gibi göstermek isteyenlere ders verdiğini belirtti.

Yalçın, şöyle devam etti:

"Halk oylamasında ortaya çıkan oy oranları, hem anayasa değişikliği mutabakatının mimarlarına hem da buna karşı çıkan çevrelere sıcak, özenli, dengeli ve dikkatli bir demokrasi mesajı mahiyetindedir. MHP, bu çerçevede seçmenin mesajını almıştır. Öteden beri milli birlik ve beraberliğin korunması yolunda sadık kaldığı mutabakata riayeti titizlikle sürdürecektir." 

Halk oylamasının neticesinden her siyasi partinin çıkaracağı dersler bulunduğuna işaret eden Yalçın, sonuçta 'evet'in kazandığını ama bunun, 'hayır' diyenlerin kaybettiği anlamına gelmeyeceğine dikkati çekti. 

Yalçın, oylamanın ortaya çıkardığı aritmetiğin, demokratik haklarını kullanan hiçbir kesimin, demokrasinin ve Cumhuriyet rejiminin aleyhinde işlemeyeceğinin altını çizerek, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin oylanmadığına, onların mutabakatı neticesinde ortaya çıkan bir hukuk manzumesinin tasdik edildiğine vurgu yaptı. 

Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hal böyleyken dün televizyonlara çıkarak referandum sonuçlarını yorumlayanların çoğu, yine malum ön yargılarını ortaya dökerek MHP'ye çullanmaya yeltenmiştir. Bu yorumcular, MHP'nin çabalarını sıfırlamaya çalışırken duygularıyla gerçekleri, halk oylamasının dinamikleriyle genel seçim dinamiklerini birbirine karıştırmışlardır. Çoğu MHP muarızı olan malum yorumcular, sonuçlar açıklanmaya başladığı andan itibaren 'evet' ile elde edilen başarıyı ve milletin demokratik eğilimini gölgelemek için sıraya girmişlerdir. Türkiye'ye hiçbir bir yararı bulunmayan ve MHP'ye de hiçbir zarar vermesi mümkün olmayan, objektiflik, gerçeklik ve bilimsellikten uzak tefsir ve değerlendirmeler, milletimizin tercihine de haksızlık etmek ve onu küçümsemektir.

Bazı köşe yazarı ve gazeteciler, MHP'nin hiç 'evet' oyu vermediğini bile öne sürecek kadar akıldan, sağduyudan, insaf ve izandan uzaklaşmışlardır. Bunların gözlerinde ve gönüllerinde siyasi tavuk karası vardır. Çaresi de ömür boyu günaşırı MHP vitamini almaktır."

- "Don Kişot gibi saldırmaya devam etmektedir"

Yalçın, MHP aleyhinde yorum yapanların bazılarının bunu bir geçim ve şöhret kapısı haline getirdiğini savunarak, "Hatta bazıları polemik için en uygun unsur olarak gördüklerinden, 'politik kıtlık vukuunda daima un gibi besleyici çözümler üreten MHP değirmeni'ne Don Kişot gibi saldırmaya devam etmektedir." ifadesini kullandı.  

Halk oylaması sonuçlarından MHP aleyhine yatırım yaparak kar ve çıkar elde etmeye çalışan siyaset simsarları bulunduğuna işaret eden Yalçın, şunları kaydetti:

"Söz konusu güruh, sanki ortada MHP açısından bir mağlubiyet varmış gibi, referandumun kaybedeni olarak partimizi göstermeye çalışmıştır. MHP'li seçmenin 9 ayrı mitingde meydanları coşkuyla doldurup sandığa güle oynaya giderek beyan ettiği irade, görmezden gelinmiştir.  Milletimizin yüzde 51,4 oranda oyla anayasa değişikliğine onay vermesiyle sadet hasıl olmuş, MHP ve AK Parti'nin yürüttüğü 'evet' kampanyaları hedefine ulaşmıştır.

Bunun neresi başarısızlıktır? Evet, bir başarısızlık söz konusudur ama bu ne MHP'nin ne AK Parti'nindir. 16 Nisan referandumunda başarısız olan ve kaybeden, yanlış hisselere yatırım yapmayı sürdüren siyaset simsarları olmuştur. Kaybettikleri için de dün ekranları umutsuzca kirletmişler, MHP'nin başarısını gölgelemek için amaçsızca çırpınmışlardır. Sayın Bahçeli'nin ve MHP'nin 11 Ekim'den bu yana ortaya koyduğu tutarlı duruşu hazmedemedikleri için çektikleri politika kabızlığı, yüzlerine ve sözlerine yansımıştır. Aslolan MHP'nin 11 Ekim 2016'da başlatmış olduğu sürecin adım adım gerçekleşmesi ve milletten onay alarak yeni bir dönemin başlamış olmasıdır. Bu bir başarıdır ve görülmesi gerekir."