Kılıçdaroğlu, Aysever'in sorduğu soruya "81 ilin tamamına gidemiyorum. Bir program yapılmış, şu anda nerelere gideceğimi ben de bilmiyorum" dedi.

Enver Aysever "mesela Diyarbakır var mı" şeklinde ikinci bir soru yöneltince Kılıçdaroğlu "bildiğim kadarıyla yok" cevabını verdi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin lideri olarak seçimlere 30 gün kalmasına rağmen halen hangi illerde miting yapacağını bilmemesi, "nerelere gideceğimi bilmiyorum" demesi ekran başındakileri şaşırttı.

Kılıçdaroğlu'nun özellikle Diyarbakır gibi önemli bir şehre gidip gitmeyeceği yönündeki soruya "bildiğim kadarıyla yok" şeklinde cevap vermesi tuhaf karşılandı.

CEMAATLE BİR İLGİMİZ BİR İLİŞKİMİZ YOK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cemaatle bir ilgimiz, bir ilişkimiz de yok, bir özel sohbetimiz yok. Bir görüşmemiz yok" dedi.

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la ilgili kasedin hatırlatılarak, "Bugün de bambaşka kasetler var. Kaset siyaseti hakkında ne düşünüyorsunuz, iki olay arasında benzerlik var mı?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "İki olay arasında dağlar kadar fark var" dedi.

Kasetlerin devamının geleceğini ileri süren Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine kasetlerin ve ses kayıtlarının önceden kendilerine gelmediğini söyledi.

"Cemaatle işbirliği halinde misiniz?"

Kılıçdaroğlu, "Siz CHP olarak cemaatle işbirliği halinde misiniz? AK Parti'ye karşı cemaat sizin koalisyon ortağınız mı?" yönündeki bir soruyu yanıtlarken de şunları söyledi:

"Cemaatle bir ilgimiz, bir ilişkimiz de yok, bir özel sohbetimiz yok. Bir görüşmemiz yok. Cemaat gazetelerde yazdığı, bildiğimiz cemaat. O kadar. Onun dışında bizim özel bir bilgimiz, özel bir alanımız da yok.

"Günün birinde Fethullah Gülen'le sizin bir görüşmeniz ses kaydınız çıkar mı?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Benim öyle bir ses kaydım çıkarsa ertesi gün CHP Genel Başkanlığından ayrılırım, bu kadar basit. Böyle bir iddia varsa iddiayı ispat ederler. Konuşsam, konuştum derim, niye inkar edeyim. Böyle bir konuşma yok. Ama bu benim hayat boyu A kişisiyle, B kişisiyle hiç konuşmayacağım anlamına gelmez. Hepimiz insanız, birisinin acı kaybı olduğunda telefon etmez misiniz? Bu kişi ameliyat oldu ben ona gittim geçmiş olsun dedim. Niye söylemeyeyim" diye konuştu.

"İstifa etmesi gerekiyor"

Savcı Zekeriya Öz ile ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Son olayda bir savcının çıkıp da çok açık yalan söyleyemeyeceğini söyledim. Söylüyorsa yargılanmalı, sokaktaki vatandaş yargılanıyor da savcının ne ayrıcalığı var" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Başbakanın ne yapması gerekiyor?" sorusunu yanıtlarken de "İstifa etmesi gerekiyor. İzzeti ikbal ile çekilmesi lazım." ifadelerini kullandı.

AK Parti'nin Türkiye siyasal hayatında önemli bir parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, hiç bir zaman yaşananları parti grubuyla yan yana getirmediğini söyledi.

HSYK Kanunu'nun onaylanmasının hatırlatılarak, "Hala Gül'ün arkasında mısınız?" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Hayır. Seçildi, kendisine saygı gösterdik, saygımızda kusur etmeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanının Anayasa ile belirlenmiş görevleri olduğunu ve bunları yapması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanının hükümetle pazarlık yapamayacağını savundu.

Cumhurbaşkanının bulunduğu makama saygı göstererek, eleştirilerini yönelteceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, MİT yasasının Türkiye'yi kaosa sürükleyeceği şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise "Türkiye kaosa değil, dikta yönetimine doğru gidiyor. Orada Cumhurbaşkanının da sorumluluğu ve katkısı var. Devleti istihbarat devleti yapıyorsunuz, bir ülke akılla mantıkla yönetilir. İstihbaratla yönetilmez" görüşünü dile getirdi.