CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şehit cenazesinde önüne kurşun atılmasına ilişkin, "Bir kişi Cumhurbaşkanı'nın önünden, Başbakan'ın önünden, İçişleri Bakanı'nın önünden geçecek, gelecek benim önümden geçerken bana bu kurşunu atacak. Onun feriştahı gelse, inandığım yoldan beni döndüremez." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile Ankara'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı VIP Salonu'nda, Fatih Camisi'ndeki şehit cenazesinde yaşananlara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Vezneciler'de dün meydana gelen terör saldırısında yaralanan vatandaşlar ile polisleri ziyaret etiğini, geçmiş olsun dileklerini ilettiğini, yakınlarıyla görüştüğünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, öğle vakti de Fatih Camisi'ndeki şehit cenazesine katıldığını belirtti.

"Camide siyaset yapılmaz"

Şehitlerin cenaze törenine katılmaması hususunda kendisinin uyarıldığını, "Olaylar çıkar. Sizi taşlayabilirler, yumurta atabilirler" denildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bir şehit varsa, onun cenaze törenine katılmak benim namus borcumdur. Öyle yumurta atılacak, taş atılacak, birisi 'Niye buraya geldiniz' diye bağıracak ve ben ona pabuç bırakacağım. Bırakmam arkadaşlar, bırakmam. Cemaate özellikle buradan saygılarımı ve hürmetlerimi sunmak istiyorum. Cemaat son derece saygılı bir şekilde namazı eda etmiştir. Ama aralarına katılan 5-6 kişi, özellikle provokasyon yapıyor, bağırıyor. Cemaati tahrik etmeye çalışıyor. Camide siyaset yapılmaz arkadaşlar. Caminin avlusunda siyaset yapılmaz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ayıp olan nokta şu; Bir kişi Cumhurbaşkanı'nın önünden, Başbakan'ın önünden, İçişleri Bakanı'nın önünden geçecek, gelecek benim önümden geçerken bana bu kurşunu atacak. Beni ölümle tehdit edecek sözde. Onun feriştahı gelse, inandığım yoldan beni döndüremez. Ben ülkemi seviyorum, insanımı seviyorum. İnsanım için öleceksem, canımız fedadır. Beni üzen nokta, bütün bu olayların, emniyetin gözü önünde, hatta bir anlamda onun koordinasyonunda gerçekleşmiş olmasıdır. 5-6 kişi ama bize şunu söylüyorlar; 'Kendi önleminizi, kendiniz alın.' Göreceksiniz bundan sonra kendi önlemimizi, kendimiz alacağız. Bakalım kim, nasıl müdahale ediyor? Kimseye pabuç bırakmayacağız. Bu ülke sahipsiz bir ülke değildir. Ben daha önce TOBB'de yaptığım konuşmada, özgürlükçü demokrasiyi savunmuş, parlamenter sistemi savunmuş, 'Bunu bizim kanımızı dökmeden değiştiremezsiniz' demiştim. Şimdi bunun provalarını yapmaya çalışıyorlar. Bizim kanımızı dökerek, rejimi değiştireceklerini sanıyorlar. Hiç kimse şunu aklının köşesinden geçirmesin, bir kişi ölürüz, bin kişi geliriz. Hiç kimse bizi yıldıramaz."