Kendilerinin terör konusunda bir yol haritası belirlediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, kan ve terör üzerinden siyaset yapılamayacağını vurguladı. Kafalardaki dar kalıpların yıkılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, Başbakanın özel yetkili mahkemelere yönelik sözlerini de eleştirdi. "MİT Müsteşarı çağrılınca mı uyandın?" dedi.

 

        Parti Meclisi toplantısı öncesi konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin en temel iki sorununun bulunduğunu belirterek bunların işsizlik ve terör olduğunu ifade etti. Şehit cenazeleri yoğunlaştığı zamanlar birinci sırada terörün yoğunlaştığını dile getiren Kılıçdaroğlu, işsizlik sorununun son 10 yılda çözülemediğini kaydetti. AK Parti'nin henüz sağlıklı teşhis koyamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, sıcak paranın kontrolünde olunduğunu ve öngörülenin, hedeflerin tutturulamadığını kaydetti.

 

        Toplumsal dokuyu bozan, herkes için sorun olan işsizliğin çözülmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu konuya ilişkin de çözümü bulunduğunu "İşsizlik nasıl çözülür, üreten Türkiye nasıl olur, nasıl ihracaat üssü haline gelir; bunu anlatmanızı istiyoruz." dedi.

 

        İkinci temel sorunun ise terör olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, 30-35 yıldır çözülemediğini vurguladı. Bunun bir sorumlusu olduğunu, onun da siyaset kurumu olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Çözüm üretmedi. Herkes konuştu ama bir araya gelip konuşmadık. Biz ilk kez kendimize göre sağlıklı, tutarlı bir yol haritası ortaya koymaya çalıştık. Ortak bir komisyon kuralım dedik. Anayasa komisyonunda bir araya geliyoruz, terör konusunda da gelelim; ne eksikliğimiz var. Gelelim, oturup konuşalım. Biz açılım politikası değil, bir yol haritası belirledik. Bir dayatma mantığı içinde de olmadık. Bizim önerilerimizde var ama bizim önerimizi baştan söylesek baştan tepki alabilirdik. Her partinin önerisi var, uzlaşma komisyonuna getirir tartışırız. Demokrasi çatışma, kavga rejimi değil uzlaşma kültürüdür." diye konuştu.

 

'KAFALARIMIZDAKİ DAR KALIPLARI YIKMALIYIZ'

 

Bu sorunu çözmek için birilerinin yol haritasını belirlemesi gerektiğini, bunu da kendilerinin yaptığını anlatan Kılıçdaroğlu, bunu yaptıkları için memnun olduklarını vurguladı. Bazı siyasi partilerin belli isimlere takılıp kaldığını belirten Kılıçdaroğlu, "İsmi siz koyun, biz kabul ederiz, ne istiyorsanız. Artık kafalarımızdaki dar kalıpları yıkmalıyız. İnsan merkezli bakmalıyız sorunlara. Biz sorunlara insan merkezli bakıyoruz." şeklinde konuştu.

 

        Sorunun çözümü için şehit annelerine söz verdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Ankara'da şehit binbaşının babasını ziyarete gittiğini ve kendisine "Niçin bu sorunu çözmüyorsunuz" dendiğini aktardı. Balıkesir ve Çankırı'da da şehit ailelerinden aynı talebi duyduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Şehit ailelerinin ortak bir temennisi var; 'inşallah bu son olur' diyorlar. Bu kadar insani duyguyu görmezlikten gelmek mümkün değil, göreceğiz. İnsanlar yaşamlarını yitirirken, kayıtsız kalamazsınız. Bu sorun bir siyasal partinin çözeceği sorun olmaktan çıkmıştır. Bu ülkenin ortak sorunudur. Şehit olanların kimliğine, partisine bakmıyoruz. Her düşünceden, partiden kardeşlerimiz şehit oluyor. Çözümün adresi CHP demedik mi; götüreceğiz önerileri."

 

        Acıyı paylaşmanın yetmediğini, bunun birgün iki gün olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, kan üzerinden siyaset yapılmayacağının altını çizdi. Terör üzerinden siyaset yapılmaz dediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu kronik sorunda Parlemanto adrestir. Hangi ismi istiyorsanız onu koyalım. Akil adamlar, bir uluslararası sözdür, çalışmadır. Uluslararası sözleşmede yer alıyor. Bu, işte Apo söyledi, onun için yapıyor diyorsanız. Onu kaldırırız. Kanaat önderleri, ak saçlılar, düşünen adamlar komisyon deriz. Amaç isimden değil, sorunu çözmek. Terör değil, can yakıcı mesele deriz. Sorun isimlerde değil bir araya gelmekte, iyi niyetle bir araya gelmekte. Parlamento'da Anayasa gibi bunun için bir araya gelmeliyiz. Sorunun sadece yurt içi değil yurt dışı bağlantıları var. Bunların da konuşulması lazım. Ortak aklı egemen kılmak istiyoruz. Belki benden daha iyi çözüm üretecekler. İyi niyetle yola çıkarsak bu sorunu çözeriz." dedi.

 

'ÇAĞRIMIZ TÜM PARTİLERE'

 

Bu ülkede olayları daha sağlıklı tahlil eden bir yapıyı kurmak zorunda olduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: Bizim hedefimiz bu. Bu alanlar, günlük, sıcak siyasetin alanları değildir. Çünkü burada insan hayatı söz konusu. Kan üzerinden siyaset yapılır mı, terör üzerinden yapılır mı? Sorunu çözmek istiyoruz. Hala bütün siyasi partilere çağrımızı yapıyoruz. MHP'ye BDP'ye yapıyoruz. Parlemanto dışı partilere de yapıyoruz. Bir toplumu çaresizliğe mahkum etmek, siyaset kurumu çaresiz toplum olabilir mi? Siyaset kurumu çözüm üretecek. Şehit annesi niye çözüm üretmiyorsunuz diyorsa muhatabı siyaset kurumudur. Oy istiyoruz gereğini yapalım diye. Oy verdiğine göre gerekeni yapacağız."

 

'DİYANET İŞLERİ BAŞKANINA SICAK SİYASET YAKIŞMAZ'

 

Diyanet İşleri Başkanının kürtaj konusundaki açıklamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, başkanın günlük siyasi tartışmaların içine giricek kişi olmadığını vurguladı. Günlük siyasete girdiği andan itibaren bir din adamının dini siyasallaştırmış olacağına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Bizim siyaset kültürümüze ihanet etmiş olur. Din her zaman saygın alandır. Allah ile kul arasındaki bir alan. Kimse müdahale edemez. Herkes Anayasadaki yerini çok iyi bilecek. Diyanet İşleri Başkanlığını kuran CHP'dir. Halkın aydınlatılması için kurduk. O yüzden uyarma görevini hissediyor ve duyuyorum. Sıcak siyasetten uzak dursun. Eğitim ve kürtaj konusunda açıklama yaptı. Anayasadaki metni çok iyi okuması lazım sayın başkanın. Sıcak siyat yakışmaz Diyanet İşleri Başkanına." diye konuştu.

 

'MİT MÜSTEŞARI İFADEYE ÇAĞRILINCA MI UYANDIN?'

 

Başbakanın özel yetkili mahkemeler konusundaki açıklamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, bu mahkemeleri en sert eleştiren partinin kendileri olduğunu hatırlattı. Bu mahkemelerin adalet dağıtmadığını, siyaset emrine girdiğini söylediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Şimdi Başbakan beni aştı diyor bu mahkemeler. Biz sayın Başbakan sana defalarca söyledik. Bu mahkemeler adalet dağıtmıyor. Ne kadar adam tutuklarsam o kadar saygınlığım olur diyen mahkemeler. Orada giyilen cübbeler adalet dağıtmıyor. Genelkurmay Başkanı terörist diye tutuklandı ama gıkın çıkmadı. MİT Müsteşarı çağrıldığında uyandın, yeni mi uyandın? Binlerce insan yatıyor, ne olduğunu bilmeden yatıyor. Geçte olsa uyansa bir kazanımdır. Özel yetkili mahkeme demokrasilerde olmaz. Özel yetkili mahkemeleri tümüyle lavetmelidir. Darbe hukuku hala geçerli olduğu bir Türkiye'deyiz. Darbe hukukundan bu ülke arınmadıkça demokrasi ve özgürlük gelmez." şeklinde konuştu.

CİHAN