İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye yapılan operasyon, Başsavcı’nın açıklamaları, bakanlıklara bağlı Müsteşarlık ve Genel Müdürlerin İzmir ve kendisine yönelik tavırları hakkında sert açıklamalar yaptı. Büyükşehir Belediyesi’ne polis tarafından 44 kişinin gözaltına alındığı, daha sonra 33’ünün serbest kaldığı operasyona gösterilen tepki CHP örgütlerini ve belediye başkanlarını birbirine kenetledi. Torbalı’da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan 13 milyon liralık kanalizasyon yatırımı temel atma töreni mitinge dönüştü.

‘Seni istiyorum’ diyorlar

Aziz Kocaoğlu, ’İzmir Aziz’dir Aziz kalacak’ sloganlarıyla çıktığı kürsüye, ilçe belediye başkanlarını da davet etti. Özel Kalem Müdürü Levent İşler’in kendisine üst düzey yöneticilerden gelen kapalı bir zarfı verdiği için gözaltına alındığını belirten Aziz Kocaoğlu şunları anlattı: “Herkese, Genel Başkan’a, Müsteşara evrak kapalı zarfla gider. Savcının gönderdiği evrakı mübaşir adliye koridorlarında bağıra bağıra okuyarak mı Başsavcı’ya gönderiyor. Bunun tek bir anlamı var. ’Kapıya dayandım. Son kapıyla, senin kapına geldim. Seni istiyorum’ diyor. Çok acı. Savcı konuşmaz, iddia makamıdır. Dosya hazırlar. Ancak salı sabahı operasyon oldu. Çarşamba günü yazılı açıklama Başsavcı Bey’den geldi. Başsavcı’dan bilmem ne gazetesine röportaj. Perşembe bir açıklama daha. ’Geliyorum, 300 kişiyi daha gözaltına alacağım, şaibe var. Deliller kesin’ diyor. Bu çok tehlikeli bir süreç. Benim ne başsavcı ne de hakimle işim oldu. Adalet sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi, sadece İzmirliler, siyasiler, bürokratlara lazım değil. İsim benzerliğinden evden yaka paça getirilen çiftçiye, albaya da lazım, hepimizi lazım adalet. Ve adalet mülkün temelidir.”

Sürüye dalan kurt gibi

“Bizi teftiş etmek için gönderilen vergi denetmenlerinin stajyer olduğundan bile şüpheliyim. 52 çocuk veya kişi kurt sürüsünün sürüye dalması gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerine daldılar. Diyorlar ki ’Başkan Paris’te sunum yapacaktı. Niye döndü’. Paris’te 4 rakibimiz ve İzmir sunum yaptı. Bu tür organizasyonlar kente verilir. Bu organizasyon lideri o kentin seçtiği belediye başkanıdır. Dünya alem 200 devlet bunu böyle bilir. Geçen sefer de, 2015’te sunumu ben yaptım. Bu sene allem kallem oldu. Ben Paris’te olsam da kürsüye çıkamayacaktım. Programda yoktu. Bakan gelse Bakan ya da Vali konuşacaktı. Ben konuşturulmayacaktım. Dört ülkenin belediye başkanı konuştu. Kentini anlattı. Ben orada olsaydım da konuşturulmayacaktım. Organizasyonun başı kalksın, ’Hayır Aziz Kocaoğlu konuşturulacaktı’ derse nam olsun diye kendimi asacağım.”

Pinpon gibi oynadılar

Zaman zaman sinirlenerek ses tonunu yükselten, zaman zaman duygusallaşan Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı 7.5 yıl boyunca kenti kalkındırmak için çalıştığını belirterek, “7.5 yıldır benimle nasıl pinpon gibi oynandığını biliyorum. Beni kabul etmeyen, gördüğünde suratını ekşiten, ’Nerden geldi bu adam’ diyenler var. Hazine Müsteşarı İsmail Çanakçı’yı seçimden bu yana telefonla arıyorum. Ben İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Üçüncü büyük kentin başkanıyım. Ben neyim, vatan haini miyim? Benim telefonumu açmıyorsun, randevu vermiyorsun? Sen kimsin?” dedi.

VATAN