Vatan gazetesinden Ruşen Çakır, bugünkü yazısının son bölümünde CHP ve MHP'nin Köşk seçimleri için ortak belirledikleri adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun dünkü basın toplantısında söylediği bazı sözlere takıldı.


İşte konuyla ilgili o sözler:


"Erdoğan’dan nefret eden CHP’ye meyilli bir seçmenin “Tayyip Bey benim çok eski ve iyi bir dostumdur”, “Seçilirsem istikrarın devamı için AK Parti dahil tüm partilerle elele vereceğim”, “AK Parti’nin aleyhine değilim”, “Bugün bana oy verenler 2015 seçimlerinde pekala AK Parti’ye oy verebilir” diyen bir adaya oy vermesi garanti midir?


Bu sorunun cevabını şahsen bilmiyorum. Galiba bu seçimin kaderini büyük ölçüde, İhsanoğlu’nun kampanyasında CHP’nin fazla geri planda kalmasının ne getirip ne götüreceğinin belirleyecek, öyle anlaşılıyor."

TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEĞİŞİMİN AREFESİNDE

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu "Türkiye büyük bir değişimin arefesinde. Türkiye bir statükoyu bozmak istiyor, yeni umutlara, yeni ufuklara açılmak istiyor. Bu da inşallah tüm milletimin kararını vermesiyle olacaktır" dedi.

Erzurum'da çeşitli ziyaretlerde bulunan Ekmeleddin İhsanoğlu, CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk ile Palandöken ilçesinde Yıldızkent semtindeki bir düğün salonunda verilen iftar yemeğine katıldı.

 İhsanoğlu, burada yaptığı konuşmada, Erzurum'da bulunmaktan, orucunu aynı sofrada vatandaşla açmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, kentte sabahtan bu yana halkla temas halinde olduğunu söyledi.

Halktaki sıcak ilgiyi, arzuları, teveccühleri, samimi alakayı gördüğünü ve çok mutlu olduğunu vurgulayan İhsanoğlu, "Türkiye gerçekten büyük bir değişimin arefesinde. Türkiye bir statükoyu bozmak istiyor. Bir vesayet sistemini sona erdirmek istiyor. Türkiye, yeni umutlara, yeni ufuklara açılmak istiyor. Bu da inşallah 10 Ağustos'taki seçimlerde, tüm milletimin kararını vermesiyle olacaktır. O bakımdan bugün burada gördüğümüz ilgi, sıcak alaka ve sizlerle beraber olmanın verdiği haz gerçekten büyüktür" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı bir partinin adayı olarak ortaya çıkamaz"

İki büyük partinin uzlaşmasıyla 16 Haziran'dan bu yana kendini büyük milletin adayı olarak gördüğünü belirten İhsanoğlu, şunları kaydetti:

"Büyük Türkiye'nin adayı olarak görüyorum. Aynı zamanda AK Parti'li kardeşlerimizin de mühim bir kısmının, gerek kurucularından gerek sade vatandaşlarından hepsinin bize karşı olan ilgisinin farkındayım ve onlarla beraber olmaktan dolayı gurur duyuyorum çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı bir partinin adayı olarak ortaya çıkamaz. İki partinin adayı olarak da çıkamaz, bütün milletin adayı olarak çıkması lazım, 76 milyonu kucaklaması lazım."

Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanının bir özel siyasi gündemle çıkamayacağını anlatan İhsanoğlu, onun bütün siyasileri kucaklayacak, Türkiye Büyük Millet Meclisi ile beraber gerek Meclisin içinde temsil edilen partilerin gerek Meclisin dışında kalan partilerle beraber Türkiye'nin birliği ve beraberliğini temin edecek, bütünlüğünü sağlayacak ve Türkiye'nin yüksek menfaatlerini temin etmek için elinden gelen her türlü gayreti yapacağını vurguladı.

İhsanoğlu, "Yoksa ben şu partinin adayıyım, şu programla ortaya çıkıyorum, bana oy veriniz.' Peki size oy verenlerin temsilcisi olursunuz da oy vermeyenlerin hali ne olacak? Yüzde 50 oyla çıkarsanız, öbür yüzde 50'nin hali ne olacak? Böyle bir şey olur mu, milleti ikiye bölmek olur mu?" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye, ilk defa cumhurbaşkanı seçmiyor. Türkiye'nin ikinci cumhurbaşkanı seçiliyor. Bu da mevcut Anayasa'ya göre yapılacaktır, Anayasa'nın hükümleri bellidir. Anayasa'daki hükümler cumhurbaşkanının nasıl seçileceğini, görev ve yetkilerinin neler olacağını belirtiyor. Siz mevcut Anayasa'ya göre seçileceksiniz ondan sonra yukarı çıktıktan sonra, 'ben bunu beğenmiyorum, yeni Anayasa istiyorum' diyemezseniz, böyle bir hakkınız yok. Başbakanın icra yetkisini alıp, kendiniz bunu birleştiremezsiniz. Hem parti lideri hem başbakan hem cumhurbaşkanı olamazsınız. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. En azından demokratik dünyada böyle bir şey yok ama mesela Kuzey Kore'de falan var. O bakımdan bu önümüzdeki seçimler gerçekten çok önemli seçimlerdir. Türkiye bu seçimlerde en doğru seçimi yapacaktır."