Davutoğlu, 64. Hükümet Programını TBMM Genel Kurulu'nda okudu.

Meclis'in 26. döneminin millete, ülkeye ve demokrasiye hayırlı olmasını dileyen Davutoğlu, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle kadınlara yönelen her türlü şiddetin son bulmasına ilişkin temennilerini ve kararlılığını bir kez daha vurgulamak istediğini belirtti.

Bakanlar Komitesi Başkanlığını yaptığı dönemde kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili Avrupa Konseyi Sözleşmesinin oluşmasına bizzat öncülük etmekten gurur duyduğunu ifade eden Davutoğlu, "Biraz önce bir milletvekili şiddet mağduru engelli kadınların konukevlerine kabul edilmediklerini iddia etti. Bu arada bunu bizzat inceledim. Bu kesinlikle doğru bir bilgi değil. Şiddet mağduru engelli kadınlar konukevlerine, sığınma evlerine kabul edilmektedirler. Birkaç günlük misafirlikten sonra bu kadınlarımız engelli bakım merkezlerine yollanarak orada rehabilitasyonları ve bakımları sağlanıyor" dedi.

Davutoğlu, Öğretmenler Günü'nü de yeniden kutlayarak, "Öğretmen olmaktan gurur duyan birisi olarak meslektaşlarımın gününü kutluyor her an yanlarında olacağımızı vurgulamak istiyorum" diye konuştu. 

-"Milletimiz, Meclis’ten sorunlara çözüm bekliyor" 

Meclis'in, milletin beklentileri doğrultusunda 4 yıl boyunca büyük bir özveriyle çalışacağına inancının tam olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Milletimiz, Meclis'ten sorunları için çözüm bekliyor ve bu Meclis de inşallah bu beklentiyi en iyi şekilde karşılayacaktır" dedi.

Daha önceki dönemlerde demokratik siyaset kurumunu zayıflatmaya yönelik her türlü tahrik ve tertibi büyük bir sağduyuyla aştıklarını, bundan sonra da milli irade önüne çıkarılan her engeli, kararlı ve cesur bir duruşla, milletin desteğiyle aşma noktasında hiçbir tereddüt göstermeyeceklerini ifade eden Davutoğlu, "Yeni Türkiye, Cumhuriyetimizin 100. yılına yürürken insana, zamana ve mekana hakkıyla hitap eden kapsayıcı bir yenilenmenin ve süreklilik içinde yeniden inşa sürecinin eseri olacaktır" ifadesini kullandı. 

"Bu Meclis, Türkiye'nin ve 78 milyonun Meclisi'dir. 6. AK Parti Hükümeti de hiç kuşkusuz partimize oy vermiş olsun veya olmasın tüm vatandaşlarımızın hükümetidir" diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

"Yeni dönemde de Meclisimiz içinde birlikte çalışma, uzlaşma arayışı ve işbirliğine önem vereceğiz. Tüm siyasi partilerle yakın bir diyalog ve işbirliği içinde olacağız. Hükümetimiz, ülkemizin ve siyasetin normalleşmesini hayati bir mesele olarak ele almaktadır. Bu hususta üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimizden milletimiz emin olmalıdır. Aynı şekilde, siyasi partilerimizin insicam içerisinde çalışacağı bir yasama dönemi geçirme arzumuzu da bir kez daha tekrar etmek isterim. 

1 kasım seçimiyle Türkiye'de yeni bir atılım döneminin önü sonuna kadar açılmıştır. Geçmişteki hükümetlerimizden aldığımız güç ve tecrübe ile ülkemizi belirlemiş olduğumuz hedefler doğrultusunda çok daha parlak bir geleceğe taşıyacağız. Son 13 yılda gerçekleştirilen reformlar zemininde, inşa edeceğimiz yeni nesil reformlar ile 2023 hedeflerimize ve ötesine yürüyüşümüz güçlü ve kararlı bir şekilde devam edecektir. AK Parti hükümetleri, Cumhuriyet tarihinde hiçbir partiye nasip olmamış bir kurumsal sürekliliğe, reform hafızasına ve tecrübesine sahiptir. 64. Hükümetimiz, bu engin ve sağlam tecrübeden de istifade ederek Türkiye’nin hedeflerine yürümesinin devamlılığını sağlayacaktır." 

-"Türkiye istikrar ve güven adası olmaya devam edecek" 

Tüm vatandaşların diline, inancına, kültürüne, değerlerine, yaşam tarzına, tüm farklılıklarına saygı göstermeye devam edeceklerini belirten Başbakan Davutoğlu, "Fırsat eşitliğini ve sosyal adaleti en üst düzeyde yaşayan bir ülkede, vatanımızın her karışını, milletimizin bütün kesimlerini kucaklayan bir hükümet olma azmindeyiz. Bir tek insanımız bile kendisini kıyıda köşede kalmış hissetmeyecektir" dedi.

Türkiye'nin 2002’den bu yana, AK Parti hükümetleriyle oluşan istikrar ve liderlikle, hem bölgesindeki kaostan hem de küresel ekonomik krizlerden pozitif ayrışmayı başardığını kaydeden Davutoğlu, "64. Hükümet döneminde, küresel ve bölgesel anlamda en değerli sermayeye dönüşen istikrarımızı koruyacağımızı, zorlu süreçlerde liderlik göstereceğimizi milletimizin bilmesini isterim. Türkiye tarihi bir dönemeçte istikrar ve güven adası olmaya devam edecektir" dedi. 

"64. Hükümet tam anlamıyla bir reform hükümeti olacaktır" ifadesini kullanan Davutoğlu, reformlar sonucunda daha özgür, daha rekabetçi ve insan odaklı bir anlayış içerisinde refahını daha adil paylaşan bir Türkiye'ye kavuşma idealini sürdüreceklerini kaydetti. 

 -"Öncelikli reform alanları" 

"Demokratikleşme ve adalet", "Eğitim", "Kamu yönetimi", "Kamu maliyesi", "Reel ekonomide köklü değişim", "Öncelikli dönüşüm programları" alanında reformları yoğunlaştıracaklarını dile getiren Davutoğlu, "Demokratikleşme ve adaleti insan onurunun yüceltilmesinin bir gereği olarak gördüğümüz gibi, ekonomik ve sosyal gelişmemizde de kritik bir zemin olarak değerlendiriyoruz" diye konuştu. Davutoğlu, şunları söyledi:

"Demokratikleşme perspektifimizin odağında ‘insan onuru’ bulunmaktadır. İnsan onurunu zedeleyen hiçbir uygulama ve politika meşru görülemez ve gösterilemez. İnsan onuru ile taçlandırılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kimliği taşıyan hiç kimse hiçbir makam ve güç sahibi tarafından tahkir edilemez, inancı, rengi, cinsiyeti, dili, ırkı, siyasi düşüncesi, felsefi anlayışı ve hayat tarzı sebebiyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz, herhangi bir şekilde nefret söylemine muhatap kılınamaz.

Özgürlük alanlarını genişletmenin yanı sıra diğer bir temel önceliğimiz, insanımıza yapacağımız yatırımlar olacaktır.

Kamu maliyesinde yapacağımız reformların hedefi, değişen koşullara uygun olacak şekilde daha etkin, hesap verebilir ve şeffaf bir mali yönetim sistemini sağlamak olacaktır.

Bir diğer reform alanımız ise reel sektördür. Bu sektörde köklü değişimler gerçekleştirmek ana hedeflerimiz arasındadır. Üreten, istihdam oluşturan, ihracatını artıran bir ülke olma yolunda reel sektörün yatırım ve işletme aşamalarında çok daha güçlü ve rekabetçi olmasını amaçlıyoruz.

Bütün bu alanları kapsayan, ekonomimizin kılcal damarlarına dokunan, çok daha ayrıntılı bir reform paketi olarak ‘öncelikli dönüşüm programlarımızı’ da kararlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Bu programlarımızla tasarruf oranlarımızı artırmayı, artan tasarrufları daha üretken alanlara yönlendirmeyi ve potansiyel büyümemizi daha üst noktalara yükseltmeyi hedefliyoruz." 

Yeni anayasa ve yargı reformu başta olmak üzere yapılacak çalışmalarda, en geniş uzlaşma arayışı içinde ülkenin uzun zamandır beklediği adımları atacaklarını söyleyen Davutoğlu, "Böylece özgürlük alanlarının daha da genişletileceği, herkesin birlik içinde farklılığını yaşamasının mümkün olacağı, çok daha yenilikçi ve rekabetçi bir toplumsal düzen de yerleşmiş olacak" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir yandan parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar diğer yandan yeni Türkiye vizyonlarının ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla başkanlık sisteminin daha uygun olduğuna inandıklarını söyledi.

Davutoğlu, 64. Hükümet Programı'nı TBMM Genel Kurulu'nda okudu.

Ahmet Davutoğlu, geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanıyacaklarını belirtti.

Başta eğitim, istihdam ve iskan sorunları olmak üzere Roman vatandaşların sorunlarının çözümüne hız vererek, her türlü ayrımcılık zeminini ortadan kaldıracaklarını bildiren Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan gayrimüslim azınlıkları herhangi bir ayrımcılığa maruz bırakmayacak şekilde bütün hukuki ve fiili tedbirleri almaya devam edeceklerini söyledi.

Davutoğlu, temel hak ve özgürlükler alanında uluslararası normların, tüm politikalarına esas teşkil edeceğini belirtti. Davutoğlu, mevzuatta antidemokratik dönemlerden kalan düzenleme ve uygulamaların ayıklanması sürecinin tamamlanacağını, Ekonomik ve Sosyal Konsey ile ilgili yasal düzenlemeyi gerçekleştireceklerini anlattı.

Başbakan Davutoğlu, sivil toplumun geliştirilmesi ve güçlendirilmesine dair çerçeve yasa çıkaracaklarını vurguladı.

-"Ekonomik ve sosyal rehabilitasyona dönük çalışmalar"

Hükümetin, bir yandan terörle kararlı bir şekilde mücadele edeceğini, diğer yandan demokratikleşmeyi ve çözüm iradesini sürdüreceğini kaydeden Davutoğlu, demokratikleşme ile eş zamanlı olarak yatırım, üretim ve istihdam imkanlarının geliştirilmesi başta olmak üzere, terörden etkilenen yörelerin ekonomik ve sosyal rehabilitasyonuna dönük çalışmaları hızlandırarak devam ettireceklerini anlattı.

Davutoğlu, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun ile silahın tamamen gündemden çıktığı bir noktaya ulaşmak için gereken tüm önlemleri alacaklarını ifade etti.

- "Akan kan duruncaya..."

Süreci sabote etmeye, akamete uğratmaya çalışan terör örgütünün, kamu düzenini bozmaya çalışarak silahlı çatışmaya geri döndüğünü belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlarımıza yönelik her türlü baskı, şiddet ve illegaliteye başvuran örgüt, Türkiye’yi terk etmemiş, silah bırakmaya direnç göstermiştir. Terör örgütünün eylem ve sabotajları, süreci sürdürülebilir olmaktan çıkarmıştır. Halkın hakkını, hukukunu koruyabilmek için kamu düzenini tahkim ederek özgürlük-güvenlik dengesini kurmak mutlak gerekliliktir. Daha önce olduğu gibi, 64. Hükümet olarak da hukuk içinde yürüttüğümüz terörle mücadelede vatandaşın mağduriyet yaşamaması, aksine vatandaşların temel haklarını garanti altına alacak bir kamu düzeninin tesis edilmesini amaçlamaktayız. Bu anlayışla reformlardan, hizmetlerden, yatırımlardan asla vazgeçmeyecek, geri adım atmayacağız. Süreçte farklı sebeplerle oluşan güvenlik risklerini gidermek, bölge insanını ceberut ve zalim örgütün baskısından korumak devletimizin öncelikli görevidir. Akan kan duruncaya ve kamu düzeni tesis edilinceye kadar terörle mücadelemize; hukuk ve kardeşlik tam anlamıyla tesis edilinceye kadar da çözüm irademize ve demokratikleşme sürecimize devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde demokratikleşme çabalarımızı sürdürürken, tüm meşru toplumsal kesimleri muhatap alan bir anlayış içinde hareket edecek, hiçbir kesimin tek tipçi bir anlayışı vatandaşlarımıza dayatmasına izin vermeyeceğiz."

- "Yeni anayasa bireysel özgürlüklere dayanmalı"

Başbakan Davutoğlu, iktidara geldikleri günden beri bütün AK Parti hükümetlerinin programlarında çoğulcu ve özgürlükçü yeni bir anayasa vaadi bulunduğuna işaret etti.

 Önümüzdeki dönemde sivil, katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü bir demokratik ve sivil anayasanın yapımına öncülük etmeye kararlı olduklarını vurgulayan Davutoğlu, "Bu dönemin yüce Meclisi'ni, Türkiye'nin ilk sivil anayasasını demokratik şartlarda yapmış olan Meclis olarak taçlandırmak istiyoruz. Diğer siyasi partileri de aynı anlayış içinde katkı vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Davutoğlu, yeni anayasanın, çağdaş demokrasi anlayışını yansıtması, mümkün olan en geniş mutabakatla ve demokratik yöntemlerle hazırlanması, geniş toplumsal kesimlerce sahiplenilmesi gerektiğini bildirdi. Davutoğlu, yeni anayasanın, bireysel özgürlüklere dayanması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamaya yönelik kurumsal güvenceleri içermesi ve siyasi sistemin işleyişindeki belirsizlikleri ortadan kaldırması gerektiğini anlattı. Ahmet Davutoğlu, yeni dönemde yeni anayasayı Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünün kökleşmesi bakımından hayati bir aşama olarak gördüklerini dile getirdi.

Başbakan Davutoğlu, sadece temsilin değil, istikrarın da oluşmasına imkan sağlayan, vesayet odaklarının önünü tamamen kapatan, çağdaş ve etkin bir hükümet sisteminin hayata geçmesini arzu ettiklerini kaydetti.  Davutoğlu, "Bir yandan vesayetçi bir şekilde kurgulanarak demokratik doğasından koparılmış parlamenter sistemin yol açtığı siyasal istikrarsızlıklar, öte yandan yeni Türkiye vizyonumuzun ihtiyaç duyduğu etkin ve dinamik yönetim dolayısıyla başkanlık sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz. Bu konuda hiçbir dayatma tutum içine girmeden, farklı önerilere açık olarak, tam bir özgürlük ortamı içinde, meseleyi kişiselleştirmeden verimli bir tartışmanın gerçekleşmesini arzu ediyoruz" dedi.

- "Yargı erki güven vermeli"

Ahmet Davutoğlu,  yargı sisteminin, hukukun üstünlüğüne dayalı, herkesin güven duyduğu, her türlü güç odağından bağımsız, tarafsız, vatandaş taleplerine hızlı cevap verebilen bir yapıda olması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Yargı erkinin güven veren; öngörülebilirliği sağlayan; ideoloji, siyasal tasavvur veya inanç dikte etmeyen ve bunların etkisinde kalmayan bir çerçeveye kavuşması gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde, 64. Hükümet olarak temel önceliklerimizden biri adalet sistemimizde köklü düzenlemeler yaparak ileri standartlarda bir yapı oluşturmak olacaktır. Yargı sistemimizi, başta AB olmak üzere, uluslararası norm ve standartları esas alarak hazırlayıp, daha önce ilan ettiğimiz yargı reform stratejisi çerçevesinde yeniden yapılandıracağız. Demokratik bir ülke olarak Türkiye, hukuk düzeniyle kendi yurttaşlarının özgürlüklerini korumaya, uluslararası topluma güven vermeye, yerli ve yabancı yatırımcılar için güvenli bir liman olmaya devam edecektir. İkincil düzenlemelerle oluşturulabilecek detayları, yasalardan ayıklayacak ve mevzuat enflasyonuna son vereceğiz. Yeni yargı reform stratejisi belgesini etkin bir biçimde uygulayarak hayata geçireceğiz. 64. Hükümet olarak yargıda etkinlik, hızlılık, hesap verebilirlik, ekonomiklik ve şeffaflığı sağlayacağız. Anayasal değişikliklere bağlı olarak yüksek yargıda içtihat düzeyinde dağınıklığı gidereceğiz. Bu çerçevede, askeri yargı, disiplin mahkemeleri çerçevesinde faaliyet gösterecektir. Temyiz mahkemelerinin, alt derece mahkemeleri üzerindeki hukukilik denetiminin ötesine taşan etkilerini azaltacağız ve temyizi, hukuki denetim ile sınırlandıracağız. HSYK’yı yeniden yapılandırarak Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulunu kuracağız. Bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi'ne getirdiği aşırı iş yükünün, mahkemenin işlevselliğine zarar verme ihtimali karşısında bu uygulamayı gözden geçireceğiz."

- "Sınır kolluğu teşkilatı"

Davutoğlu, 64. Hükümet döneminde de icraatlarında özgürlüklerin güven içinde ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde yaşanmasına yönelik prensiplerini hayata geçirmeye kararlı olduklarını vurguladı.

Etnik, dini veya mezhebi kavramları suistimal eden tüm terör örgütlerine yönelik mücadelelerini kararlılıkla devam ettireceklerini dile getiren Davutoğlu, sınırların korunmasından sorumlu olacak yeni, profesyonel bir sınır kolluğu teşkilatının kurulmasını sağlayacaklarını bildirdi.

- Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Geleneksel vesayetçi aktör ve kurumlarla yürüttüğü mücadele neticesinde ülkemiz, milli iradeye dayalı demokratik bir siyasal sistemi inşa etme hedefine odaklanmışken, yeni bir vesayet odağının saldırılarına maruz kalmıştır. Milli güvenliğimizi ve meşru demokratik sistemimizi tehdit eden bu yeni vesayet odağı Paralel Devlet Yapılanması'dır. Yargı ve güvenlik bürokrasisini, sivil toplumun çeşitli kesimlerini ve iş dünyasını tesiri altına almaya çalışan bu yeni vesayet odağının siyaseti kendi hedefleri doğrultusunda dizayn etme çabaları, bürokrasi içinde şeffaflığı yok eden gayretleri ve vesayetçi anlayışı milli güvenliğimizi tehdit etmektedir. Milli iradeden aldığımız güçle bu ve benzer yapıları tamamen ortadan kaldıracak şekilde kararlı mücadelemize devam edeceğiz. "