Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kamuoyunda 'şike yasası' olarak bilinen, şike cezalarında indirim öngören Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'u TBMM'ye iade etmesinin ardından Ak Parti içerisinde başlayan tartışma büyüyor. Bülent Arınç ve Şamil Tayyar'ın Cumhurbaşkanı'nın vetosunu destekledikleri yönündeki açıklamalarına Ak Parti Milletvekili Mustafa Elitaş'tan yanıt geldi. Elitaş,  Cumhurbaşkanı Gül'ün gerekçesine saygılıyız ama Meclis'in iradesi öne çıkar" diye konuştu.

‘YASA YİNE TBMM’YE GİDECEK’

Elitaş, gazetecilerin yasayla ilgili ne yapılacağına ilişkin sorularını yanıtlarken, Cumhurbaşkanı Gül’ün toplumsal hassasiyetleri dikkate alarak yasayı TBMM’ye geri gönderdiğini belirtti. Geri gönderme gerekçesi inceledikten sonra Meclisin karar vereceğini ifade eden Elitaş, şöyle konuştu: "Bu karar yasayı ya Sayın Cumhurbaşkanı’nın hassasiyetlerini dikkate alarak yeniden değerlendirmek ya da aynen kabul edip Cumhurbaşkanlığı makamına onay için göndermektir. Öyle sanıyorum ki TBMM bu konuda en uygun değerlendirmesini yapıp yasayla ilgili son noktayı ortaya koyacaktır. TBMM’nin yasayı aynen kabul etmesi halinde Cumhurbaşkanı’nın yasayı onaylamak zorunda ama Anayasa Mahkemesine gitme hakkı vardır. Yasanın düzenlenmesinde Anayasaya aykırı bir husus yoktur. Sadece toplumsal hassasiyetlerle yasanın iade edildiğini düşünüyoruz."

Mustafa Elitaş, teklifin TBMM’deki 4 siyasi partinin grup başkanvekillerinin ortak imzasıyla sunulduğunu, Meclis tarafından kabul edilip Cumhurbaşkanlığına gönderildiğini hatırlatarak, "Basının bu yasaya onay veren milletvekillerine farklı anlamlar yükleyerek, tahkir edici şeyler yapmasını uygun görmüyoruz. Sanki şikeyi serbest bırakıyormuş gibi yapılan bir düzenleme şeklinde değerlendirmek yanlış sonuçlara götürür. Konuyla ilgili başka yasalarda da zaten düzenlemeler mevcut" dedi.

“ALTINA İMZA ATTIYSAK”

Elitaş, diğer partilerin tavrıyla ilgili soru üzerine ise şunları şunları söyledi: "Grup başkanvekilimiz altına imza attıysa, AK Parti’nin konuyla ilgili diğer siyasi partilerle birlikte mutabakatı olduğunu düşünürüz. Siyasi parti grupları herhalde attıkları imzanın arkasında dururlar. ’Biz yanlış yaptık, eyvah şurada hata yaptık’ diye düşünmeden teklifin altına imza attılar demek olmaz diye tahmin ediyorum. Altına beraber imza attıysak beraber de devam etmemiz gerekir. Yoksa ’sonradan imzamı çektim’ diye rüzgarın yönüne karşı konuşmak yanlış olur. Şu anda bunu konuşmak erken olur. Gerekçe okunduktan sonra değerlendirilecek. Herkes imzasının arkasında durabilmeli, rüzgara karşı hareket etmemeli. Siyasi parti grup başkanvekilleri bunu imzalarken ayrıntısıyla, yan etkisiyle, geldisiyle, gittisiyle düşündüler. Hiç kimse baskı altında veya inceleme yapmadan imza atmadılar.

‘CUMHURBAŞKANI’NIN DEĞİL HALKIN İRADESİ ORTAYA ÇIKAR’

Herkes bilerek, isteyerek, tartışarak kendi gruplarıyla da tartışarak değerlendirdi. Sayın Cumhurbaşkanı, geri göndermede Anayasanın kendisine verdiği yetkiyi kulandı. Sayın Cumhurbaşkanı o şekilde bir değerlendirme yapmıştır. Bu değerlendirmeyi eleştirebiliriz ama o çerçevede de TBMM’nin iradesi öne çıkar. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, milletin vekillerinindir."

ELİTAŞ'A NAZİRE: BUNA İZİN VERMEYİZ

AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilen şike yasasının bu şekilde tekrar gündeme gelmesi durumunda AK Parti grubunun buna izin vereceğine ihtimal vermediğini söyledi. TBMM’de gazetecilerin sorularını cevaplandıran Tayyar, Cumhurbaşkanı Gül’ün toplumun duygularına tercüman olduğunu söyledi. Tayyar sözlerini söyle sürdürdü: "Adalet duygusunun zedelenmesine izin vermediği için Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyorum. Bu süreçte toplumun hassasiyetleri doğrultusunda hadiselerin tartışılmasına fırsat verdiği için Başbakan da teşekkür ediyorum. Ne Başbakan ne partimizin herhangi bir yöneticisinden bu süreci olumsuz etkileyecek türden reaksiyon gelmedi. Bu şekliyle yeniden gündeme gelirse, özellikle AK Parti grubunun izin vereceğine ihtimal vermiyorum."

"ŞİKE YASASI DEMOKRATİKLEŞME ADIMLARI İÇİNDE DEĞİŞEBİLİR"

Tayyar, şike yasasında değişikliğin, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünde engel gibi gözüken Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve bir takım cezai yaptırımlar öngören kanunlarda yapılacak düzenlemelerle birlikte olabileceğini ifade etti. Tayyar, "Bu düzenlemede sporda çeteleşmenin ve mafyalaşmanın önünü açacak şekilde olmaz. Suç ve ceza arasına bir orantısızlık varsa bunu gidermeye yönelik bu mümkün olabilir. Hiç kimse bir çete suçunu ağır cezalık olmaktan çıkartıp, asliye hukuk, asliye cezaya intikal edecek türden bir düzenlemeyi aklından geçirmesin. Böyle bir şey olursa şahsım ve AKP gönül veren herkes bunun karşısında olacaktır. Son düzenlemenin geçmiş olması bir yanlış yönlendirmeden kaynaklanıyor. Son dönemde kamuoyunda oluşan tepki de sürecin doğru okunması yolunu açmıştır" diye konuştu.

ARINÇ 'CESARET EDEMEZLER' DEMİŞTİ

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı'nın şike cezasının indirilmesini öngören düzenlemeyi veto etmesini “hayırlı oldu” sözleriyle değerlendirmiş, “Hiçbir milletvekili tekrar Meclis’e getirmeye cesaret edemez” demişti.