CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Kılıçdaroğlu Başkanlığında toplanan MYK'nın aldığı kararlar ve güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmeleri konusunda yazılı açıklama yaptı. Güler açıklamasında, CHP MYK'nın bugünkü toplantısında, siyasi gelişmeleri değerlendirerek bazı atamalar yaptığını ve çalışma düzeninin geliştirilmesine yönelik planları sonuca bağlandığını belirtti. Güler, MYK'da İstanbul İl Başkanlığına Oğuz Kaan Salıcı, Kırşehir İl Başkanlığına Yılmaz Zengin atandı. Ankara İl Başkanı tarafından hazırlanan İl Yönetim Kurulu listesinin de onaylandığını bildirdi. 

Açıklamasında, “Devletin güvenliğinden birinci dereceden sorumlu kişilerin görüşmelerinin, sızdırılıyor, yayınlanıyor olması, devlete olan güveni önemli ölçüde sarsan hatta yok eden bir boyuta varmıştır” ifadelerini kullanan Güler, şunları kaydetti: 

“İnternetten bir kayıt daha yayımlandı. Bir yabancı ülke temsilcisi, Kongragel, PKK temsilcileri, şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin MİT Müsteşarı olan kişi, anlaşılan 2010 yılının başlarında dördüncü kez bir araya gelmişler. Hükümetin bu tür görüşmeler yaptığı kamuoyunda dile getirildiğinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'görüşen varsa ve bunu ispatlamayan şerefsizdir' demişti. Başbakan ve AKP sözcüleri, bu iddiaları soran ve açıklama isteyen bizleri, böyle ahlakla bağdaşmayan ifadelerle suçlamıştı. Şimdi ortaya çıkan gerçek göstermektedir ki; Başbakan seçim meydanlarında böyle ucuz laflar savururken, özel temsilcisi Başbakan adına bu konularda mutabakata varmış.
 
Şimdi soruyoruz; kim dürüst, kim açık, kim ahlaklı siyaset yapıyor? Şimdi Sayın Başbakan'ı bu meydan okumanın gereğini yapmaya, kamuoyundan özür dilemeye çağırıyoruz. Herkes kendine bir kez daha sormalıdır; Dürüst ve samimi olan kimdir? Türkiye'nin bütünlüğü için görüşlerini açıklıkla ve cesaretle ifade eden CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu mu, yoksa halkın önünde atıp tutarken 'koordinatör ülke temsilcileri' hakemliğinde terör örgütüyle gizli görüşmelerde mutabakata varan AKP ve başı Recep Tayyip Erdoğan mı?” 

Terörün Türkiye'nin gündemine 1984 yılında girdiğini ifade eden Güler, “Aradan geçen 27 yıldan 9 yılının, yani üçte birlik zaman diliminin, AKP sorumluluğunda olduğunu” savundu. 

Güler, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Türkiye, bu sorunu kendi içinde çözebilecekken, şimdi koordinatörlerden medet ummaktadır. AKP'nin terör politikası yokluğu, sorunun çözümünü Türkiye'nin dışına taşırmış görünmektedir. Sorunun çözümüne ilişkin olarak anamuhalefet partisine bilgi vermeyen, temel sorunlarda öncelikle ana muhalefet partisi ile mutabakat aramayan, mutabakatı başka yerlerde arayan AKP;nin bu topluma vereceği kabarık bir hesap vardır. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı kamuoyundan özür dilemeye ve Hükümet'in terörle mücadele politikasının ne olduğunu açıkça paylaşmaya davet ediyoruz.”