AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bugün yeni bir başlangıç için 'Bismillah' diyoruz. Yarının güçlü Türkiye'sini kurma yolunda bugün bu salonda ilk adımı atıyoruz, Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Bundan 16 yıl önce 14 Ağustos 2001'de köklü bir çınarın taze, yeni bir filizi olarak bu yolculuğa başladık. Yenilik ruhunu 16 yıl önceki gibi taptaze muhafaza ediyoruz. Reform heyecanımızdan, değişim heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmedik." dedi.

Başbakan Yıldırım, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı'nda konuşma yapmak üzere kürsüye Ümit Yılmaz'ın seslendirdiği "Evet ile güçlü Türkiye" şarkısının bir kısmını seslendiren 8 yaşındaki Azra Ecemsu Gümüş ile çıktı.

"Size sözümüz var çocuklar, bu ülkenin, bu toprağın çocuklarına ahdimiz var. Gözünüzdeki ışığın azalmasına asla izin vermeyeceğiz, yüreğinizdeki umudun sönmesine rıza göstermeyeceğiz. Sizler, yarınların kahramanları çocuklarımızsınız. Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde. Karanlığın ormanında iman güneşidir gözümüz sevgili çocuklar. Siz hayatsınız, siz umutsunuz, sizler beklediğimiz baharın müjdecisisiniz. Bu baharın müjdesini, muştusunu siz taşıyorsunuz sevgili çocuklar. Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu ey çocuklar." diyen Yıldırım, Necip Fazıl Küsekürek'in, "Çocuk" şiirinden, "Annesi gül koklasa ağzı gül kokacak çocuk. Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk." ve Nazım Hikmet'in, "Dünyayı verelim çocuklara" isimli şiirinden "Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne. Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar. Oynasınlar türküler söyleyerek, yıldızların arasında. Dünyayı çocuklara verelim, kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi. Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar." dizelerini okudu. 

Kürsüye beraber çıktığı Ecemsu'ya, "Hani o güzel şarkıda diyorsun ya, çocuklar için, yarınlar için diyorsun ya, aydınlık gelecek için diyorsun ya, Allah'ın izniyle şu muhteşem kadro, yarınları inşa edecek inanmış teşkilat, sana aydınlık Türkiye'yi emanet edecek." diye seslenen Başbakan Binali Yıldırım, dünyanın bütün çocuklarını selamladı.  

Tanıtım toplantısının yapıldığı salonu dolduran teşkilat mensupları, misafirler ve salon dışında ve televizyonlardan kendilerini takip eden vatandaşları selamlayan Yıldırım,  şöyle konuştu:

"Gençler ki o gençler, AK Parti'nin gençleri, sizi unutur muyum. Heyecanınız daim olsun. Kocaeli, coşkunuz hiç eksilmesin, İzmir, yolunuz her daim açık olsun. Hepinizi Aydın'dan, Menderes'ten, Van'dan, Şanlıurfa'dan, Kocaeli'den, Kütahya'dan, Balıkesir'den, Erzincan'dan, Sivas'tan, Ağrı'dan, Kayseri'den, Gaziantep'ten, Diyarbakır'dan, Şırnak'tan, Niğde'den... Yurdun her bir köşesinden akın akın gelen değerli yol arkadaşlarımız hepinizi en güzel kalbi duygularımla selamlıyorum." 

"Üzerimde bir selam var, üzerimde bir emanet var." diyen Yıldırım, "İnanıyorum ki şu anda ekranları başında milyonlar da bu selamı cevapsız bırakmayacak. Ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür sesi, göründüğü gibi olan, gücünü milletten alan, adam gibi adam, kurucu genel başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Size selamlarını getirdim değerli yol arkadaşlarım. Buradan öyle bir 'evet' deyin ki, milyonlar sesinizi duysun." ifadelerini kullandı.

"Liderimizin, kurucu genel başkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan'ın emanetine sahip çıkıyor muyuz?" diye soran Yıldırım, salondakilerin "Evet" cevabı üzerine, "Allah sizden razı olsun, işte bu. Rabbim bu muhabbetinizi azaltmasın, arttırsın. Rabbim şu güzel kardeşliği, şu kutlu yol arkadaşlığını daim etsin. Rabbim ülkemizden, milletimizden, tüm insanlıktan rahmetini eksik etmesin. Bize bu güzel ülkeyi, istiklalimizi emanet eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, mekanları cennet olsun." dedi.

- "Eksikliğini hissediyoruz"

Özellikle yad etmek istediği bazı isimlerin bulunduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Terörle mücadele sırasında ülkenin birliği için, dirliği için, istiklali için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, 15 Temmuz alçak darbe girişiminde, bayrak için, vatan için, ülke için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, Bab'da, Fırat Kalkanı'nda hayatını kaybeden değerli kahraman silahlı kuvvetlerimizin mensuplarına ve bütün gazilerimize buradan minnet, şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 

Bugün bu muazzam toplantımızı gerçekleştiriyoruz ama bir eksikliği hissediyoruz. Bizim, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne bütün etkinliklerimizi gerçekleştiren ve bugünlere birlikte geldiğimiz şehit Erol Olçok kardeşimizi ve oğlu Abdullah Tayyip'i de burada özellikle anmak istiyorum, mekanları cennet olsun. Ömer Halisdemir'den Halil Kantarcı'ya, Mustafa Canbaz'dan Fethi Sekin'e bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum, mekanları cennet olsun."

- "Muhasebe yapmaktan asla geri durmadık"

"Bugün yeniden kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz." diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün yeni bir başlangıç için 'Bismillah' diyoruz. Yarının güçlü Türkiye'sini kurma yolunda bugün bu salonda ilk adımı atıyoruz, Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Bundan 16 yıl önce 14 Ağustos 2001'de köklü bir çınarın taze, yeni bir filizi olarak bu yolculuğa başladık. Yenilik ruhunu 16 yıl önceki gibi taptaze muhafaza ediyoruz. Reform heyecanımızdan, değişim heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmedik. Devrimci kimliğimizi hiç yitirmedik. Her gece başımızı yastığa koyarken, 'Bugün Allah için ne yaptık, bugün millet için ne yaptık?' diye muhasebe yapmaktan asla geri durmadık. Her sabah şafaktan önce kalkarken, 'Bugün yeni bir gün, bugün yeni şeyler yapmak, yeni şeyler söylemek lazım.' dedik, işe başladık. Bizim ülkümüz ve ilkemiz bellidir, bir günü diğerine eşit olan, bizim anlayışımıza göre ziyandadır değerli kardeşlerim. Bu ülke, bu millet ne çektiyse rehavetten çekmiştir, yılgınlıktan çekmiştir, eskimişlikten çekmiştir. Onun için daima 'yenilik' dedik, daima kendimizi yeniledik, geliştirdik, heyecanımızı yeniledik, coşkumuzu yeniledik, hedeflerimizi yeniledik. Asla 'bitti' demedik, asla 'yeter artık' demedik. Ne dedik? Bu aziz millet her şeyin en iyisini, en güzelini, en iyisini hak ediyor. Onun için de her daim yeniliğin peşinden koştuk, daima peşinde olduk."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bugün yeni bir başlangıç için 'Bismillah' diyoruz. Yarının güçlü Türkiye'sini kurma yolunda bugün bu salonda ilk adımı atıyoruz, Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Bundan 16 yıl önce 14 Ağustos 2001'de köklü bir çınarın taze, yeni bir filizi olarak bu yolculuğa başladık. Yenilik ruhunu 16 yıl önceki gibi taptaze muhafaza ediyoruz. Reform heyecanımızdan, değişim heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmedik." dedi.

Başbakan Yıldırım, Ankara Arena Spor Salonu'nda düzenlenen, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması Kampanya Tanıtım Toplantısı'nda konuşma yapmak üzere kürsüye Ümit Yılmaz'ın seslendirdiği "Evet ile güçlü Türkiye" şarkısının bir kısmını seslendiren 8 yaşındaki Azra Ecemsu Gümüş ile çıktı.

"Size sözümüz var çocuklar, bu ülkenin, bu toprağın çocuklarına ahdimiz var. Gözünüzdeki ışığın azalmasına asla izin vermeyeceğiz, yüreğinizdeki umudun sönmesine rıza göstermeyeceğiz. Sizler, yarınların kahramanları çocuklarımızsınız. Siz ölümsüz çiçeği taşırsınız göğsünüzde. Karanlığın ormanında iman güneşidir gözümüz sevgili çocuklar. Siz hayatsınız, siz umutsunuz, sizler beklediğimiz baharın müjdecisisiniz. Bu baharın müjdesini, muştusunu siz taşıyorsunuz sevgili çocuklar. Sizin bahçenizde büyüyecek imanın güneş yüzlü çocuğu ey çocuklar." diyen Yıldırım, Necip Fazıl Küsekürek'in, "Çocuk" şiirinden, "Annesi gül koklasa ağzı gül kokacak çocuk. Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk." ve Nazım Hikmet'in, "Dünyayı verelim çocuklara" isimli şiirinden "Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne. Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar. Oynasınlar türküler söyleyerek, yıldızların arasında. Dünyayı çocuklara verelim, kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi. Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar." dizelerini okudu. 

Kürsüye beraber çıktığı Ecemsu'ya, "Hani o güzel şarkıda diyorsun ya, çocuklar için, yarınlar için diyorsun ya, aydınlık gelecek için diyorsun ya, Allah'ın izniyle şu muhteşem kadro, yarınları inşa edecek inanmış teşkilat, sana aydınlık Türkiye'yi emanet edecek." diye seslenen Başbakan Binali Yıldırım, dünyanın bütün çocuklarını selamladı.  

Tanıtım toplantısının yapıldığı salonu dolduran teşkilat mensupları, misafirler ve salon dışında ve televizyonlardan kendilerini takip eden vatandaşları selamlayan Yıldırım,  şöyle konuştu:

"Gençler ki o gençler, AK Parti'nin gençleri, sizi unutur muyum. Heyecanınız daim olsun. Kocaeli, coşkunuz hiç eksilmesin, İzmir, yolunuz her daim açık olsun. Hepinizi Aydın'dan, Menderes'ten, Van'dan, Şanlıurfa'dan, Kocaeli'den, Kütahya'dan, Balıkesir'den, Erzincan'dan, Sivas'tan, Ağrı'dan, Kayseri'den, Gaziantep'ten, Diyarbakır'dan, Şırnak'tan, Niğde'den... Yurdun her bir köşesinden akın akın gelen değerli yol arkadaşlarımız hepinizi en güzel kalbi duygularımla selamlıyorum." 

"Üzerimde bir selam var, üzerimde bir emanet var." diyen Yıldırım, "İnanıyorum ki şu anda ekranları başında milyonlar da bu selamı cevapsız bırakmayacak. Ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür sesi, göründüğü gibi olan, gücünü milletten alan, adam gibi adam, kurucu genel başkanımız Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Size selamlarını getirdim değerli yol arkadaşlarım. Buradan öyle bir 'evet' deyin ki, milyonlar sesinizi duysun." ifadelerini kullandı.

"Liderimizin, kurucu genel başkanımızın, Recep Tayyip Erdoğan'ın emanetine sahip çıkıyor muyuz?" diye soran Yıldırım, salondakilerin "Evet" cevabı üzerine, "Allah sizden razı olsun, işte bu. Rabbim bu muhabbetinizi azaltmasın, arttırsın. Rabbim şu güzel kardeşliği, şu kutlu yol arkadaşlığını daim etsin. Rabbim ülkemizden, milletimizden, tüm insanlıktan rahmetini eksik etmesin. Bize bu güzel ülkeyi, istiklalimizi emanet eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz, mekanları cennet olsun." dedi.

- "Eksikliğini hissediyoruz"

Özellikle yad etmek istediği bazı isimlerin bulunduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Terörle mücadele sırasında ülkenin birliği için, dirliği için, istiklali için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, 15 Temmuz alçak darbe girişiminde, bayrak için, vatan için, ülke için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, Bab'da, Fırat Kalkanı'nda hayatını kaybeden değerli kahraman silahlı kuvvetlerimizin mensuplarına ve bütün gazilerimize buradan minnet, şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 

Bugün bu muazzam toplantımızı gerçekleştiriyoruz ama bir eksikliği hissediyoruz. Bizim, AK Parti'nin kuruluşundan bugüne bütün etkinliklerimizi gerçekleştiren ve bugünlere birlikte geldiğimiz şehit Erol Olçok kardeşimizi ve oğlu Abdullah Tayyip'i de burada özellikle anmak istiyorum, mekanları cennet olsun. Ömer Halisdemir'den Halil Kantarcı'ya, Mustafa Canbaz'dan Fethi Sekin'e bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum, mekanları cennet olsun."

- "Muhasebe yapmaktan asla geri durmadık"

"Bugün yeniden kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz." diyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Bugün yeni bir başlangıç için 'Bismillah' diyoruz. Yarının güçlü Türkiye'sini kurma yolunda bugün bu salonda ilk adımı atıyoruz, Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Bundan 16 yıl önce 14 Ağustos 2001'de köklü bir çınarın taze, yeni bir filizi olarak bu yolculuğa başladık. Yenilik ruhunu 16 yıl önceki gibi taptaze muhafaza ediyoruz. Reform heyecanımızdan, değişim heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmedik. Devrimci kimliğimizi hiç yitirmedik. Her gece başımızı yastığa koyarken, 'Bugün Allah için ne yaptık, bugün millet için ne yaptık?' diye muhasebe yapmaktan asla geri durmadık. Her sabah şafaktan önce kalkarken, 'Bugün yeni bir gün, bugün yeni şeyler yapmak, yeni şeyler söylemek lazım.' dedik, işe başladık. Bizim ülkümüz ve ilkemiz bellidir, bir günü diğerine eşit olan, bizim anlayışımıza göre ziyandadır değerli kardeşlerim. Bu ülke, bu millet ne çektiyse rehavetten çekmiştir, yılgınlıktan çekmiştir, eskimişlikten çekmiştir. Onun için daima 'yenilik' dedik, daima kendimizi yeniledik, geliştirdik, heyecanımızı yeniledik, coşkumuzu yeniledik, hedeflerimizi yeniledik. Asla 'bitti' demedik, asla 'yeter artık' demedik. Ne dedik? Bu aziz millet her şeyin en iyisini, en güzelini, en iyisini hak ediyor. Onun için de her daim yeniliğin peşinden koştuk, daima peşinde olduk."