Tek bir mümini bile rencide edebileceği korkusuyla İslâmcılık yazılarını bayramda yazmaMaya karar vermiştim. Ama gece 02.00'de, Zaman gazetesinin bayramın birinci günkü nüshasını internetten gözden geçirip, İslâmcılık'la ilgili milyonlarca müslümanı rencide edecek, kalbini kıracak, boynunu bükecek 3-4 yazı okudum ve ağzımın tadı fena halde kaçtı...

Bayramın birinci gününde, ortada fol yok, yumurta yokken, Müslümanları rencide edecek meşum bir işe Müslümanlar nasıl imza atabilirler havsalam almıyor!

Gayretullah'a dokunacak işler bunlar! Böyle bir günde, masum, suçsuz, kimsesiz Müslümanların dünyasını nasıl karartır, âh'larını nasıl alabiliriz! Fesübhanallah!

***

Mümtazer Türköne, şu bayram gününde, -özür dilerim ama- gerçekten feraset ve basiret yoksunu bir yazı kaleme almış: "Kökü Dışarıda Bir İdeoloji" başlıklı ürpertici bir yazı yazmış. Bilal Sambur'un "İslâm, İslamizmden Ayrılmalı" yazısının da ondan geri kalır yanı yok!

Kökü dışarıda bir fitne projesinin ayak sesleri olmasın bunlar sakın?

Türköne'nin ve Sambur'un "ruhsuz", duyarsız yazılarını okuyunca, bir Müslüman olarak ben utandım...

Evet, nasıl olur da, Müslüman kimlikli yazarlar, "İslâmcılar, en büyük felâkettir" der ve yedi düvelin dört bir taraftan üzerimize çullandıkları bir yokoluş mevsiminde İslâm'ın izzetini, şerefini ve varlığını koruyabilmek için inanılmaz bedeller ödeyen Abdülhamid Han'ların, Akiflerin, Said Halim Paşaların, Mustafa Sabri Efendilerin, İskilipli Atıfların, Elmalılıların, Bediüzzamanların, İhvan-ı Müslimînlerin, Cemaat-İslâmîlerin, rahmetli Seyyid Kutupların, rahmetli Ali Şeriatilerin, İkbal'lerin, Malik bin Nebilerin, Sezai Karakoç'ların içinde yer aldıkları bir hareketi, nasıl kökü dışarıda bir hareket olarak görebilir? Üstelik de şu bayram gününde böyle bir vicdansızlığı, insafsızlığı, basiretsizliği nasıl yapabilir?

İslâmcılığı lanetlemek adına söylenenler, Oliver Roy'ların, Gilles Kepel'lerin, Graham Fuller'ların, bilumum İslâm düşmanı, İslamofobi öncüsü neo-con çetelerin söylemleriyle tamtamına örtüşüyor!

***

Bütün bunları Fethullah Gülen Hocaefendi gördüğünde, yüreği kan ağlamayacak mı sanıyorsunuz?

Hocam size sesleniyorum: Lütfen feryadımı duyun: Bilmeden büyük bir fitnenin tohumları ekiliyor! Müslümanların gazetesinde, bayramın ilk günü hem de!

Bunlar gayretullaha dokunacak işlerdir Hocam! Hiç kimsenin yapamadığı onca güzelim işlere, hizmete halel getirecek bir cinayettir bu yapılanlar!

Benim yüreğim dayanmıyor, şu bayram gününde, milyonlarca masum müslümanın kalbinin kırılmasına, boyunlarının bir kez daha bükülmesine!

Hocam, bu cinayeti ancak siz durdurabilirsiniz! Yüreği, en küçük haksızlığa bile isyan eden sizin gibi bir öncü, bir önaçıcı bu cinayete dur diyebilir!

Müslümanların bayramını zehir edilmiştir! Bu yayınlarla gayretullaha dokunacak bir yanlış yapılmış, Müslümanlara ilk kez siyah bir bayram hediye (!) edilmiş, Müslümanlar arasındaki ilişkilere leke sürülmüştür!

Lütfen durdurun bu basiretsizlik örneğini Hocam!

Yoksa Abdülhamid Han'ın kemikleri sızlayacak mezarında! Akif, dört dönecek! Mustafa Sabri Efendi, Elmalılı, İskilipli Atıf, Bediüzzaman ve daha nice öncü, nice âlim isyan edecek mezarlarından bize!

Müslümanların birbirlerine karşı şefkate, merhamete, kardeşliğe en fazla ihtiyaç duyduğu bir günde, bir zaman diliminde, inanamıyorum bütün bunların olabildiğine!

Bu fitne ateşini siz durdurmazsanız kimse durduramaz Hocam! Kulaklarını çekin, basiretsiz ve ferasetsiz sorumluların!

***

"Birbirinizi sevmedikçe bihakkın iman etmiş olamazsınız!" buyuruyor Fahr-i Kâinât Efendimiz! Bir gayr-i Müslime gösterdiğimiz sempatiyi, Müslümanlardan esirgemek, Efendimizin ne kadar gücüne gider, söylemek bile gerekmiyor!

Şu bayram gününde olacak iş mi bunlar! Hay Allah!

Allah, bizi ıslah etsin! Kalplerimizi birbirimize açsın! Vesselam!

Not: Bayramdan sonra bu meseleler üzerine derinlemesine gitmek, boynumuza borç oldu artık!

(Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır)