Boston'da John Kerry ve Mitt Romney'in muhteşem evinin önünden geçerek Charles River'ın kıyısına indiğim dostumla sohbet giderek daha da derinleşti! Öyle bir an geldi ki Ankara'nın her yaptığının onun odasına geldiğini düşündüm! Öyle şeyler söylüyordu ki "Bunları Türkiye'de kaç kişi biliyor?" sorusunu sorduruyordu!
Kafam karışıyordu açıkçası!
Bilginin bu kadar hızlı dolaştığı dünyada ÇOK BİLENLERE yakın olmak bir gazeteci için büyük şanstı! Bazen de söylenenlere inanmakta zorlanıyordum!
Eğer son cümleme inanmıyorsanız buyurun sohbete tanık olun!
Bakalım haksız olduğumu düşünecek misiniz?
Kim bilir belki de ben abartıyorum! Bilemiyorum!
En iyisi siz karar verin!
İşte yürüyüşümüz devam ediyor! 

Kiev ve ardından Kırım!
Neler oluyor? Obama ve Putin'in arası mı açıldı?
Sana açık yüreklilikle söylemek istiyorum ki Kırım olayını dünyada doğru dürüst anlayan yok! 

Anlatın lütfen!
Obama ve Putin arasında gergin bir süreç var. Hakikaten son dönemde yaşanan en gergin durum. Zor günleri beraberinde getirecek. Kabul! Ama oradaki kavganın tarafları ABD ile Rusya değil! 

Kim? Almanya mı?
Kısmen! Kırım'ın tek sahibi İngiltere'dir! Kiev'in olduğu gibi!
ABD, Almanya'yı destekler gibi yapıp İngilizler'i oradan kovmanın hesabını yaptı! Almanlar, Londra'nın yerini almak istedi!
Putin buna izin vermedi! Obama da çok fazla kart masaya sürmedi!
Obama, Putin ve Erdoğan ittifakı devam ediyor! İnanmıyorsan Moskova ve Kiev'den gelen paralara bak! Türkiye'ye para akıyor! Gelenler de çok büyük isimler üstelik! Bu nedenle Türkiye hiç sesini çıkarmıyor! AB de öyle!
Çünkü kavganın aslında kiminle kim arasında olduğu biliniyor! Ama dünya medyası bunu ıskalıyor! Olay bu! Atlama bunları! 

Kırım'da ABD'nin özel timleri var ama? Ellerinde silahlar! Bu neyin nesi?
ABD'nin özel timleri, Kırım'da da var elbette. Ancak 60 ülkede daha var. Fakat bu özel timler, birçok farklı gruba bağlı. Beyaz Saray'a yakın olanlar da var, karşısında yer alanlar da... 

Türkiye'de oldu mu hiç?
Tam da oraya geliyordum! 

Nasıl yani?
Türkiye'dekini kimse bilmiyor çünkü! 

Meraklandım iyice!
Merakını gidereyim hemen... 

Bir zahmet!
Barış sürecinin hiç başlamaması için Türkiye'ye sızan ve operasyon yapmak isterken imha edilen 17 kişilik bir Amerikan timi vardı. 

Türkiye'de 17 Amerikalı imha edildi yani? Nasıl olur?
Şaka mı bu?
Bal gibi olur! 

Anlatın lütfen!
Oslo süreci, 2011'de barış olacağının ilk hamlesiydi. O görüşmeleri sızdırarak, sürece darbe vurdular. Sızdıranlar belli! İngiltere ve kullandığı yapı! Artık barış süreci mutlaka başlayacaktı. Bunu PKK'ya destek veren 11 ülke de biliyordu.
Ankara da işin farkındaydı! 

Eeee, devam edin! 
İşte Neo-Con ABD'nin en özel timlerinden biri de 7 Ağustos 2012'de Çukurca'ya giriş yaptı.
Ancak Türk ordusu, en özel timlerini bu bölgeye göndermişti. Günlerce, dışarıyla irtibatı kesilen bu bölge tarihi bir savaş yaşadı. Tek kayıp vermeden, PKK ve ABD özel timi imha edildi. Altını bir kez daha çiziyorum, tek kayıp vermeden. 

Neden? Barış süreci bitecek miydi o zaman?
O gün oraya gelenlerin amacı PKK tarihinde olmadığı kadar derin ve acımasızdı! 

Açar mısınız?
O gün büyük bir katliam hedefleniyordu, en az 200 şehit için bölgeye sızma olmuştu.
Hedefledikleri yerlerin en ince ayrıntılarına kadar planlar yapılmıştı! Ancak MİT'in özel istihbaratı, bu operasyonu biliyordu. Türk ordusunun özel timleri de gerekeni yaptı.
Operasyonu yöneten kişi o bölgeye bizzat giden Necdet Özel'di. Sizde en son operasyon yöneten büyük komutan Atatürk'tü. Ne kadar büyük ülke olmak istediğinizi bu detay anlatıyor. Ayrıca Fidan'ın hedef olmasına yol açan olayların başında bu gelir! Bilesin! O istihbarat, barış sürecini ortadan kaldırmak isteyenlere büyük ders oldu! 

Genelkurmay ve MİT'in ortak refleksi yani?
Tabii ki! Siz de düne kadar bu olmuyordu! Şimdi bunu gerçekleştirdiğiniz için operasyonlar tutmuyor! Sonra ne oldu peki?
Sonrasını anlatırım ama burada araya girmem lazım! 

Tamamdır! Buyurun!
Erdoğan'ın tüm çalışması 2014'te Başkan olmaktı. Ardından da MİT Başkanı Hakan Fidan'ı Başbakan olarak atamaktı.
Kafasındakinin bu olduğunu duydum! Doğruluğuna inanıyorum! Ama şimdi işler biraz değişti gibi... Hakan Fidan'ın MİT'in başında olması artık büyük önem taşıyor! 

Cemaat Türkiye'nin asıl konularından biri! Son aylarda çok tartışıldı, konuşuldu! Ne olacak bu iş? Siz bunu çok iyi bilirsiniz?
Fethullah Gülen'e yeni görevleri tebliğ edildi. Öncelikli olarak onun mağdur olduğu algısı oluşturulacak.
Haklılığını ortaya çıkaracak olaylar gerçekleştirilecek! Üzerinde kurulacak büyük baskılar sonucu Erdoğan'ın hata yapması isteniyor.
Şimdi Gülen'in Türkiye'deki medyası ve tümüyle Erdoğan karşıtı olan medyalar, yine birlikte manşet atacak. 

Bu bilmediğimiz bir şey değil ki!
Tamam, ben de bunu söylüyorum! 

Tamam kızmayın! 
Öncelikle ABD'de her medya kuruluşu, destekleyeceği kişileri açıklar ve öyle yayınlar yapar.
Şimdi Fox yani Murdoch'a "Demokratlar lehine" bir haber yaptıramazsınız. Onun medyaya giriş amacı Demokratlar'a karşı olmak. Fakat hani siz Erdoğan'ı "medya üzerinde baskı kuruyor!" diye eleştiriyorsunuz ya; Obama, Murdoch üzerinde öyle baskılar kurdu ki muhalif gücünü yüzde 60 azalttı. Daha önce altını çizdiğim gibi dünyada medya üzerine baskı kuran iki lider vardır. Biri Obama, diğeri Kuzey Kore lideri... Obama'yı en çok eleştirdiğim konu bu, ancak ben de ABD Başkanı olsam onun yolundan ilerlerim. 

Erdoğan'a gelelim! Saldırılarla uğraşacak mı yine?
Fethullah Gülen ve diğer Erdoğan karşıtları, yoğun bir kampanya başlatacak. Erdoğan, onlara karşı yapması gereken hamleleri yaptığında da dünya basınını karşısında bulacak.
Erdoğan zafere gidecek ancak ekibinin onun kadar başarıyı istemesi şart. Yoksa, "Büyük Güç Türkiye" hayalinizi ertelemek zorunda kalırsınız! Herkes Erdoğan kadar davaya inanmalı! Tabii yük de sadece ona bırakılmamalı!

NOT: Pensilvanya'ya hala giden var mı? Varsa kimler gidiyor? Yeni plan ne? Bunlar da yarın! İnanın beklemeye değer!

(Takvim Gazetesi'nden)