Sevgili Okurlar,


Sizlerle kendi deneyimlerimi paylaşmaktan her zaman oldukca keyif almaktayım. Bu yaşam yolculuğunda, karşimiza çıkan her deneyim de kendimizi çok daha iyi tanıma fırsatı buluyoruz. Ben de bugünlerde Regents Universitesinde yapmış olduğum doktora tezimle ilgili çalışmalarımdan bazı noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.


Öncelikle sizlere çalıştığım grup hakkında bilgi vermek istiyorum. Dr. Tamara Russell ile beraber yürüttüğümüz bu çalışmalarda, farkındalık üzerine bir eğitim vermekteyiz. Beraber çalıştığımız gruplar, ‘careers’ yani, ailelerinde veya yakın çevrelerinde bakıma muhtaç kişilere bakanlardan oluşmakta. Bu eğitim hakkında bilgi vermeden önce bu grup ile ilgili deneyimlerimi sizlere aktarmak istiyorum.


Bu grupla çalışmadan önce, grubun içinde bulunduğu psikolojik durum ve bu şekilde bir ortamın herhangi birini nasıl etkileyebileceği hakkında bilgi sahibi idim ancak bu kişilerin ne derece hassas, kırılgan veya depresif özellikleri gösterebileceğini tahmin etmemiştim. Kendilerine bu eğitimi vermeden önce, Dr. Tamara Russell ile kısa söyleşiler yaparak kendilerini tanıma fırsatı bulmuş oldum.


Öncelikle kişilere sadece birey oldukları için değer vermek, kişilerin kendi gerçeklerini anlayabilmek için derinden bir empati kurarak, hepimizin bir olduğu gerçeğini hiç bir zaman unutmadan, denge içinde kişilerle iletişim kurabilmenin kendi önceliğim olduğunu bir kez daha yineledim içimden.


Günlük hayatımızda çevremizdeki herkese ve herşeye değer vererek,  egomuzu asla çıkarmadan, denge ve sakinlik içinde hayatın içinde bir duruş saglayabilmek! Özellikle şefkat duygusunu ve cesaretimizi günlük stratejimiz haline getirebilmek!


Şefkat, cesaret, denge ve notr algı içinde bulunmakla birlikte dünyasal algıyı geride bırakmak gerektiğinin önemini bir kez daha derin bir şekilde anladım.


Dünyasal algı ile neyi anlıyoruz sevgili okurlar? Dünyasal etiketleri, şekilciliği, maddi değerleri ve egonun esiri bir şekilde istekleri ve arzuları… Peki bütün bu saydıklarımız yok olunca geriye hangi değerler kalıyor sevgili okurlar?


Daha öncede bahsettiğim gibi, herkese ‘eşit ve bir’ şekilde yaklaşan ve değer veren bir algı, ruhumuzun güzelliklerini ve saflığını yansıtan bir bakış açısı, şekilciliği geride bırakan ve ruhsal güzelliğe önem veren bir algı, egonun hırsları yerine, niyetini ortaya koyan, konu ile elinden geleni yapan ancak sonrasında niyetini akışa veya evrene bırakmasını bilen bir algı!


Sevgili okurlar, sizler bahsettiğim değerlere yakın mısınız?


En küçük bir davranışımızın dahi, hiç tanımadığımız birini etkileyeceği gerceğini unutmadan, bencilce, ego santrik bir şekilde hareket etmeden, nezaket ve şefkat ile dolu olarak yaşayabilmek! Ne büyük bir mutluluk!


Değerli okurlarım, önümüzdeki haftalarda Dr. Tamara Russell ın eğitimi olan Body in Mind  ‘Zihindeki Vucut’ isimli farkındalık eğitimini aktarmak istiyorum. Sırası ile, bu eğitim 6 hafta sürüyor ve bu haftaların konularını sizlerle paylaşmak istiyorum. 1, hafta: Meditasyon için farklı bir yol, 2. Hafta: Durmak ve Yavaşlamak 3. Niyet 4. Dikkat 5. Kendimizi Anlamak 6. Şefkat.


Bu konuları sizlerle paylaşmak üzere,


Sevgilerimle, ışık dolu bir hafta diliyorum!