Türkiye’de 7 Haziran 2015 Millletvekili seçimleri geride kaldı.

Şimdi hükümet kurma zamanıdır. Reformlara hız verme zamanıdır.

Gerek Türkiye’den gerekse de Avrupa’dan bakınca en akıllı en uygun hükümet modelinin Ak Parti ile CHP koalisyonu olduğu görülmektedir.

Bu görüş aslında AP’da, ‘Çözüm Süreci’ başladığı günden bu yana vardır.

Avrupalı demokrat partiler, Türkiye’deki ‘Çözüm Süreci’nin başarıya ulaşması için iki büyük partinin birlikte çalışmasını hep önerdiler. Aynı  demokratlar, 12 Eylül 2010 Anayasa Refarandumunda da ‘Evet’ oyu verilmesi çağrısı yapmışlardı.

AP’nin Türkiye’ye Bakışı

Bu arada geçtiğimiz günlerde AP (Avrupa Parlamentosun)’da,  2014 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’ görüşülüp kabul edildi.

Bu Raporu, Hollanda İşçi Partisi AP Milletvekili Kati Piri hazırladı.

Kati Piri, Raporunu ilk önce 8 Mayıs 2015 tarihinde Lahey’de yapılan güzel bir toplantıda partililerin bilgilerine sundu.

O toplantıya ben de partili olarak katıldım. Ne yazık ki toplantıda benden başka Türk arkadaş yoktu. Gönül istiyorki STK ve siyasi partielerde aktif olan arkadaşlarımız bu tür toplantılarıda hazır bulunup görüşlerini dile getirsinler.

Kati Piri, bu toplantıda Türkiye üzerine iki önemli konuda övgüyle söz etti. Bu konular; Türkiye’nin 2 milyon Suriyeli’ye ev sahipliği yapması ve “Çözüm Süreci” idi.

Bu sürecin karşılıklı diyalog ve müzekerelerle bir sonuca ulaşmasını desteklediklerini belirtti. Bunun için de yüzde onluk barajın kaldırılmasını ve HDP’nin barajı geçmesini dile getirdi.

Seçim sonucu bu istek de yerine geldi. Çünkü HDP, barajı geçip TBMM’de grup kurdu.

İlerleme Raporu 11 sayfa. Türkiye’ye yönelik 35 ayrı konuda tavsiyeler var. Ben bunların bazılarını özetle siz okuyucularımızla paylaşmak istedim.

‘Ayrımcılığın, ırkçılığın nefret söylemlerinin her türlüsünün yasaklanması. Yeni özgürlükçü bir anayasanın yapılması. Kutuplaşmadan uzak durulması. Basın özgürlüğünün garanti altına alınması. Yargı bağımsızlığının korunması’  gibi çok sayıda özgürlükçü talepleri Raporunda dile getiriliyor.

Türkiye’nin yeri AB’dir

Toplantıda ben de söz alıp şu görüşleri dile getirdim.

“Türkiye’nin yeri AB’dir. Nasıl ki Soğuk Savaş yıllarında Türkiye komünizme karşı bir müttefik olarak görülüp 1952 yılında NATO üyesi yapıldı. Şimdi de Orta Doğu’da şiddet yanlısı dinci gruplara karşı Batı için en güvenli ortak yine Türkiye’dir. Çünkü Türkiye din ile demokrasiyi ve lakiliği bir arada götüren tek islam ülkesidir. Diyanet, dinin barışçıl, hoş görülü, sevgiye dayalı gerçek yüzünü temsil etmektedir ve bu duruşu ile de her zaman şiddetin karşısında olmuştur.”

Kati Piri, bu görüşlerimi destekledi.  Kendisiyle  toplantı sonunda yakından konuşup tanıştık. Kati Piri’nin Macar (Hongaar) kökenli olması beni sevindirdi. Kendisine Macarların Hun Türkleri olduğunu dolayısıyle onun da  kökeninin Türk olabileceğini söyledim. O da soyadından dolayı ‘Piri Reis’ dedi. ‘Tamam’, dedim.

Kati Piri’nin benim üzerimde bıraktığı izlenim çok olumlu idi. Çünkü daha önceki siyasetçilerin içinde Türkiye hakkında çok negatif görüşlere sahip olanları vardı.  Ama Kati Piri öyle değil. Türkiye’ye ve konulara hep olumlu ve yapıcı bakıyor. Türkiye’nin AB’ye alınması gerektiğini savunuyor.