Sandık konulmaması gereken yerde sandık koyuyor, anket yapılmaması gereken yerde anket yapıyor. Ağustos ayından bu yana kıvranıyor. Buna rağmen önemli seçim bölgelerinde bir arpa boyu yol kat edebilmiş değil. 
CHP, Sarıgül’le yatıp Sarıgül’le kalkıyor. Ancak, Karadeniz, Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde sıkıntı içinde kıvranıyor. Ankara’nın ilçesi Polatlı başta olmak üzere henüz pek çok yerde belediye başkanlığı için aday başvurusu bile yok. 
İzmir’in ne olacağı belli değil. Antalya’da ciddi sorunlar var. Muğla ve Mersin gibi illerde çekişme bütün hızıyla devam ediyor. 
CHP tam bir dert küpü! 

***

Yerel seçimin en önemli merkezi İstanbul… 
Mustafa Sarıgül’ün CHP’ye geçmesiyle pek çok çevrede İstanbul tartışmasına “bitti” gözüyle bakılıyor. Sarıgül için “banko aday” değerlendirmesi yapılıyor. Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise, aynı görüşte değil. Önceki akşam birlikte yemek yedik, İstanbul için ilginç değerlendirmeler yaptı. 
Tekin, öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığının kendi hakkı olduğuna inanıyor… 
“İstanbul’u biliyorum” diyor. 
2009’da bazı bölgelerde CHP’nin sıfır olan oy oranını yüzde 30’lara kadar çıkardığını söylüyor. 
“Ekipler üstü” ve “sivil” bir halk çocuğu olarak “kimseye taviz vermeden” mücadele ede ede bulunduğu yere geldiğini ifade ediyor. 
Yıllardır İstanbul için çalışmalar yaptığına, İstanbul için projeler hazırladığına dikkati çekiyor. 
Lafı evirip çevirmeden söylüyor: 
-İstanbul için “aday kim olmalı” derseniz, partinin kurumsal kimliğini kim daha çok temsil ediyorsa, o aday olmalı. Ben örgütüme ve CHP seçmenine güveniyorum. İstanbul’da adaylığı hak eden benim. Eğer birinci öncelik CHP ise, bugün ben aday olmalıyım. 

***

Tekin’in şu sözlerinin altını çizmek lazım: 
-Ama siyasette keşke hak olsa! 
Demek ki, tereddütleri var. O da herkes gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun vereceği kararı bekliyor. 
Ayrıca, Gürsel Tekin, kendisinin Mustafa Sarıgül’den daha donanımlı olduğuna da inanıyor. “Adaylık öncesi Mustafa Sarıgül’le siz televizyonlara birlikte çıkıp İstanbul’un sorunlarını tartışamaz mısınız?” sorusuna verdiği cevap da bunu gösteriyor: 
-Keşke böyle bir imkân olsa. Keşke imkân bulunsa da bütün adaylar ekranda kendisini, projelerini anlatsa, tartışsa. Çok yararı olur. 
Ardından ekliyor: 
-Bazı kişilere çok keramet atfediliyor. Çok kerameti olan çıkar, bağımsız aday olur. 
Tekin, bütün bunları söylüyor, söylemesine de… 
Sonuçta, tekrar başa dönüyor: 
-Henüz İstanbul adaylığı için kesin bir karar verilmedi. Genel Başkan elindeki bütün argümanları kullanarak bir karar verecek. Yani, adaylık ne benim ne de bir başkası için çantada keklik değil. 

***

Tekin’in çok önemli bir tespiti daha var. “Biz CHP olarak aralarında Erzurum, Van ve Bitlis’in de bulunduğu 25 ille irtibatımızı kopartmışız” diyor. 
Tespit doğru. CHP’nin bugün yaşadığı sıkıntıların altında da bu gerçek yatıyor. 
Bakmayın siz bugün CHP’nin bazı yerlerdeki adayların şekillenmesine. Buraların bir kısmı, CHP’nin en fazla yüzde 2-3 oy alacağı yerler. CHP, sadece “boş kalmasın” diye aday çıkarıyor. Seçimi alma umudu görülen yerlerde ise kıyasıya rekabet devam ediyor. 
CHP’de adaylar şekillenirken, isim ve yöntem konusunda yetkili üç isim var. Başta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Gökhan Günaydın. 
CHP, seçimden başarıyla çıkarsa, ne âlâ… 
Ama tersi olur da bir yenilgi yaşanırsa, fatura onların önüne konulacak gibi görünüyor!

(AKŞAM)