Görme kaybı, annenin gebeliği sırasında geçirdiği kızamıkçık, suçiçeği, bazı kazalar ve enfeksiyonlar sebebiyle meydana gelirken, doğumdan sonra çoğunlukla görme merkezini etkileyen hastalıklar ve kazalar sonucunda ortaya çıkıyor. 2012 yılında yayınlanan istatistiklere göre dünyada 100 milyon görme engelli yaşıyor. Bu sayıya her yıl 1-2 milyon kişi eklenirken, uzmanlar önlenebilir körlüklerin önüne geçilmesi için düzenli kontrollerin şart olduğunu söylüyorlar.

DİYABET EN BÜYÜK KÖRLÜK SEBEBİ

Diyabetin en sık görüldüğü ülkelerden biri olan Türkiye’de ise özellikle 20-65 yaş grubunda körlüğün en önemli sebebi şeker hastalığı. Görme sinirini yavaş yavaş etkileyen bir hastalık olan diyabete bağlı görme kaybı genellikle son aşamada fark ediliyor. Diyabet olduğunu bilmeyen veya iyi tedavi edilemeyen hastalarda diyabete bağlı görme kaybı ve körlük gelişiyor. Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş veya düşüşlerin, gözün sinir tabakasını zedeleyerek diyabetik retinopati hastalığına sebep olduğunu söyleyen Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tuğrul Altan, diyabet teşhisi konan hastaları hiçbir şikâyetleri olmasa dahi her yıl göz muayenesi olmaları gerektiği konusunda uyarıyor. Prof. Dr. Tuğrul Altan “En iyi tedavi, mümkün olduğu sürece retinopati gelişimini önlemektir. Kan şekeri sürekli kontrol altında tutulursa uzun süreli görme kaybı riski önemli ölçüde azaltılmış olur” diyor.

HAYATA BİR PERDE ARKASINDAN MI BAKIYORSUNUZ?

Ocak ayının ikinci haftası Beyaz Baston Körler Haftası olarak değerlendiriliyor İstanbul Sağlık Müdürlüğü hafta dolayısıyla yaptığı açıklamada düzenli olarak göz doktoruna gidilmesinin, göz hastalıklarının henüz belirtileri vermeden önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasında önemli rol oynadığını belirtiliyor. Ayrıca şu belirtileri yaşayanların mutlaka bir göz hekimine görünmesi tavsiye ediliyor:

∂ Gelip geçici olsa dahi görmede azalma

∂ Göz önünde uçuşan cisimler, ışık çakmaları, ışıkların çevresinde renkli halkalar görmek

∂  Bir perde arkasından bakıyormuş gibi hissetmek 

∂ Gözde ve çevresinde ağrı hissi, kızarıklık, göz kapaklarında şişlik ve sulanma  

∂ Gözlerin birisinin veya ikisinin öne doğru çıkması veya fırlaması, 

∂ Göz kayması, şehlalık, çift görme, diyabet hastalığı ve ailede herhangi bir göz hastalığının olması gibi durumlarda zaman geçirmeden göz hekimine başvurmak gerekiyor.

Yaşla artan hastalıklar

Yaşlılığın ilk belirtileri çoğu zaman gözlerde başlıyor. Özellikle katarakt, glokom ve sarı nokta ileri yaşlarda sık görülüyor. Merkezî görmeyi bozan bir retina hastalığı olan sarı noktanın genellikle 50 yaş sonrasında başladığını söyleyen Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Bavbek “Görme kaybı, ani görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme, görme kalitesinde bozulma, ışık çakması, renk görmede bozukluklar ve göz önünde karartılar meydana gelmesi sarı nokta hastalığının belirtisi olabiliyor. Sigara kullananlarda ve ailesinde bu hastalık olanlarda görülme riski daha fazladır” dedi. 

KATARAKTIN TEK TEDAVİSİ AMELİYAT

Kataraktın da yaşla birlikte arttığını belirten Prof. Dr. Bavbek “Katarakt, göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Başka bir deyişle görüşün, buğulanmış bir camın arkasından bakıyormuşçasına bozulmasıdır. Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur ve oluşmuş bir kataraktın tek tedavisi ameliyattır” diye konuştu.

ZİYNETİ KOCABIYIK