Genetik bozuklukların gebeliğin erken dönemdeki düşüklerde yüzde 90 oranında rol oynadığını anlatan Bahçeci Sağlık Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, genel gebelik kayıplarında ise bu oranın yüzde 20 olduğunu söyleyerek “Günümüzde bilinen 600’ün üzerinde hastalık 5 bin genetik mutasyon var." dedi.

Genetik  bozuklukların gebeliğin erken dönemdeki düşüklerde yüzde 90 oranında rol oynadığını anlatan Bahçeci Sağlık Grubu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, genel gebelik kayıplarında ise bu oranın yüzde 20 olduğunu söyleyerek “Günümüzde bilinen 600’ün üzerinde hastalık 5 bin genetik mutasyon var. Genetik araştırmalar ilerledikçe bu mutasyonların 14 bine ilerlemesi bekleniyor. Bütün bu bozukluklar çiftlerin çocuk sahibi olma ihtimalini azaltıyor” dedi.

 Prof. Dr. Bahçeci,  günümüzde geliştirilen bir takım testlerle genetik risklerin ve embriyonun transfer edileceği doğru zamanın belirlenebildiğini belirterek, bu testlerin gebelik oranlarını artırdığını söyledi. 

Hamileliğin oluşumu için hem anne hem de embriyonun sağlıklı olması gerektiğini söyleyen Stanford Üniversitesi Kadın Doğum ve Jinekoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Carlos Simon, ERA (Endometrial Receptivity Assay) testi  ile genetik risklerin ve embriyonun yerleştirileceği doğru zamanın tesbit edilebildiğini anlattı. Genetik alanında çalışmaları olan ve ERA testini geliştiren Prof. Dr. Simon, tüp bebek tedavisine çiftin genetik risklerini belirleyerek başlandığını söyleyerek “ERA testinde tedavi görecek hastanın rahim içi zarından alınan doku genetik olarak analiz edilir. Alınan parça ileri moleküler ve genetik tanı yöntemleriyle analiz edilir.  Bu analiz sırasında embriyonun tutunmasında önemli görevler oynayan 200’ün üzerinde genin aktivitesi ölçülür. Yaklaşık 2 hafta içerisinde de ölçüm sonuçları değerlendirilerek örnek alınan hastanın rahim dokusunun embriyoyu kabul edebilme potansiyeli belirlenir. Sonuçta dokunun embriyonun tutunmasına elverişli olup olmadığı tespit edilir. Embriyo transfer günü bu sonuçlara göre düzenlenir” dedi. 

Ziyneti Kocabıyık