Teknoloji sayesinde sağlık alanında çığır açan gelişmeler yaşanıyor. Mobil sağlık ve iletişim teknolojileri ile sağlık sektörünün geleneksel hasta-hastane-doktor, teşhis-tedavi-takip üçgeni değişiyor. Sağlıktaki dönüşümün en önemli ayağını ise “hastalık”la mücadele yöntemleri oluşturuyor. Kanser ve obezite gibi hastalıkların teşhis ve tedavisinde akıllı haplar ve kapsüllerle savaş dönemi başlıyor. Google, Samsung, Apple gibi dev teknoloji devleri özellikle kronik hastalıklarla mücadele için ciddi yatırımlar yapıyor. Bu alanda en fazla yatırım yapan firma ise Google. 2013 yılından beri California'daki laboratuvarlarında çalışmalar yürüten Google'un nanoteknoloji içeren ve giyilebilir bir cihaz ile birlikte çalışarak vücutta bulunan kanserli hücreleri tespit edebilen bir hap üzerinde çalışıyor. Nanoparçacık şeklinde olan bu hap bir başka giyilebilir teknoloji ürünü sensörle birlikte kullanılıyor ve hastalık riski oluştuğu anında haber veriyor. Google araştırmacıları, kanseri önceden tespit edecek nanoparçacıklı bileziğe karşı insan derisinin nasıl tepki vereceğini anlamak üzere yapay deri üzerinde de çalışıyor. 

SAMSUNG VE APPLE DA İŞİN İÇİNDE 

Samsung ise bu alandaki çalışmalarına Sağlık Geliştirme Platformu SAMI ile çalışmalarına hız vermiş durumda. Samsung son olarak “e-Celsius” adını verdiği bir akıllı hap geliştirdi. Hap her 5 saniyede bir kullanıcının vücut sıcaklığını ölçüyor ve bunu akıllı saate gönderiyor. Bilgiler bulata, oradan doktora gidiyor. Apple da benzer şekilde giyilebilir cihazlardaki deneyimini sağlık alanına aktarmaya hazırlanıyor. Şuanda çalışmalarını cihazlar ve uygulamalar üzerinden götürün Apple bu alanda ciddi yatırınmlar yapacağını açıklamıştı. 

KANSERİ BUL VE YOK ET

Bu alanda çalışmalarıyla dikkat çeken Philips tıp dünyasına sunduğu “I-Pil Teknolojisi” ile kanserli hücreleri yok etmeyi amaçlıyor. I-Pil, kolit ve kolon kanserli hastalar üzerinde yapılan deneylerde başarılı oldu. Boyu “11x26 milimetre” ebadında minik bir hap görünümündeki bu kapsül tam anlamıyla küçültülmüş bir bilgisayar donanımında. Kapsülün içinde minyatür kamera, mikrosürücü, ısı sensörü, kablosuz alıcı ve verici, sıvı basınçlı ilaç püskürtme pompası, ilaç rezervuarı, kapsülün üst kısmını açacak bir burgu sistemi ve 24 saat ömürlü pille çalıştırılıyor. Hasta aynen bir hap yutar gibi, I-Pil'i su ile içiyor. Kalın bağırsaklarda dolaşan ve kanserli bölge önünde durdurulan I-Pil hedefe kilitleniyor. Yine uzaktan kumanda ile kapsülün üst kapak burgusu açılıyor ve sıvı basınçlı pompa ilacı hasta hücreler üzerine boşaltıyor. İşini tamamlayan I-Pil kapsülü 12 saat içinde barsak içinde tamamen eriyerek kayboluyor.

Enerjisini vücuttan alıyor 

Firmalar, akıllı kapsüllerde yer alan sensörlerin güç tüketimini azaltma ve boyutlarını küçültme konusunda büyük yatırımlar yapıyorlar. Örneğin; birkaç sene önce ivmeölçerlerin büyüklüğü 2-3 mm iken, bugün yalnızca 1 mm. Bu cihazlar, enerjilerini vücut sıcaklığından ya da hareketinden almaya başladıkları zaman, daha da ufalacaklar. Yapılan son araştırmalar, insanın göz küresindeki sıcaklığı kullanarak, 5 miliwatt'lık bir verici yapılmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Bu da; bir akıllı telefona akıllı kontakt lens yoluyla bağlanmak için yeterli. Google, Novartis ile birlikte bir süredir  göz yaşından glikoz ölçümü yapabilecek bir kontakt lens üzerinde çalışıyor. Proteus Digital Health, kum tanesi büyüklüğünde mide özsuyundan enerji alarak çalışacak olan biyoteknolojik bir mikroçip geliştiriyor. 

Güvenlik en büyük problem 

Mobil sağlık sektörü büyüdükçe, veri güvenliğine ilişkin endişeler de büyüyor. Yeni teknolojilerle birlikte, pek çok kullanıcı kendileriyle ilgili hassas verileri mobil uygulamalara girmekten endişe ediyor. Bulut bilişim ve depolama mobil sağlığın kalbini oluşturuyor ve kullanıcıların güven problemi yaşamasında da etkili oluyor. Özellikle bulut bilişime yönelik saldırıların artması bu endişeleri artırıyor. Mobil sağlık uygulamalarının kişisel verileri kaydederek diğer taraflarla paylaşması da endişeleri artıran diğer bir faktör. Özellikle sağlık gibi hasas verilerin üçüncü kişilerle paylaşılması sektörün önündeki en büyük engel.

1 TRİLYON DOLARLIK FATURA 

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine kanserin dünyaya yıllık maliyeti 1 trilyon dolar. 

Kanserin Türkiye'ye maliyeti ise 3.1 milyar dolar. Türkiye'nin kanser bütçesi, Avrupa'daki 6. büyük bütçeye denk geliyor.

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8.4'ünün, bir başka deyişle 382 milyon insan diyabet hastalığıyla mücadele ediyor. Bu sayının 2035 yılında 592 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Dünya çapında diyabet ve onun komplikasyonları nedeniyle 548 milyon dolar harcama yapılıyor.