ABD'de görevli Dr. Işıl Arıcan, aşılama yapılmadığı takdirde ortaya çıkabilecek tabloya ilişkin DSÖ görüşlerine vurgu yaptı. Ordu'da görevli Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayyayla ile eşinin ikiz bebeklerine 'sağlığa zararlı olduğu' gerekçesiyle aşı yaptırmak istememesi ve mahkemenin bebeklere sağlık tedbiri uygulanması talebini reddetmesi üzerine aşı tartışmaları yeniden alevlendi.

Sağlık Bakanlığı aşılarda iddia edildiği gibi timerosal (civa) bulunmadığı ve aşıların yıllardır güvenle bebeklere uygulandığını açıkladı. Star'dan Özlem Yurtçu Karabulut'un haberine göre, konuya bir itiraz da ABD Stanford Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde Tıbbi Bilişim Direktörü olan Dr. Işıl Arıcan'dan geldi.

Kurduğu www.yalansavar.org adlı sitede 2010'den beri aşılar hakkında geniş çaplı araştırma makaleleri yayınlayan Dr. Arıcan “Konu sansasyonel olduğu için ilgi görmesi normal. Ancak en büyük zararı çocuklar görüyor. Son yıllarda aşı karşıtı bu temelsiz kampanyalar yüzünden Amerika gibi gelişmiş ülkelerde dahi kızamık, boğmaca gibi bazı ciddi ve ölümcül bulaşıcı hastalık salgınları başladı” uyarısında bulundu.

AŞILARLA İLGİLİ İDDİALAR YENİ DEĞİL

Aşıların otizme neden olduğu iddiası ilk kez 1998'de İngiliz hekim Dr. Andrew Wakefield tarafından ortaya atıldı. 2004'te Wakefield'in doktorluk lisansı elinden alındı. Çünkü sadece 12 çocuktan oluşan klinik çalışmasının bilimsel olmadığı ispatlandı. Kendi geliştirdiği bir kabakulak aşısını piyasaya sürebilmek için doğruları saptırdığı ortaya çıktı.

Benzer iddiaları ortaya atan Amerikalı Dr. David Gerier ve oğlu Dr. Mark Gerier'in de yasa dışı bir şekilde otizmli hastalar üzerinde bir ilaç denemesi yaptıkları anlaşıldı. Foyaları ortaya çıkan baba oğulun 2011'de doktorluk lisansları iptal edildi ve ağır cezalara maruz kaldılar.

"AŞI İLE OTİZM ARASINDA ANLAMLI BİR İLİŞKİ KURULAMADI"

Dr. Işıl Arıcan, aşı ve otizm iddialarının ortaya çıkmasından sonra Danimarka'da 500 bin, Kanada'da 28 bin, Finlandiya'da 1.8 milyon çocuğu kapsayan çok geniş kapsamlı bağımsız birçok çalışma yapıldığını ama aşı ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanamadığını vurguladı.

"YILDA 2.7 MİLYON BEBEK ÖLÜR"

Muhtelif aşı karşıtı web sitelerindeki bulaşıcı hastalık oranlarının aşılardan önce düştüğü ve aşıların etkisiz olduğunu iddia eden grafiklerin de 'hileli' olduğunu söyleyen Dr. Işıl Arıcan, “Verilerle istedikleri gibi oynayıp bunu da grafiklerle ortaya koyduklarını iddia ediyorlar. Ayrıca çocuğun bu hastalıkları geçirmesi gerektiği iddiaları var ki basit bir kızamık dedikleri hastalıkta, hastaların yüzde 20'sinin hastanede yatarak tedavi görmesini gerektirecek ciddi tablolar oluşuyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre aşılama yapılmadığı takdirde yılda 2.7 milyon çocuğun kızamıktan ölmesi söz konusu. 'Aşı olmak bireysel bir karardır' görüşüne katılmıyorum. Çünkü bu karar toplumu da etkiliyor. Aşılama, hastalık yayılmasına karşı bir bariyer” uyarısında bulundu.

"SÖMÜRÜYLE LOBİ YAPILIYOR"

“Aşılanma oranları arttıkça otizmli çocuk sayısı da artıyor, demek ki aşılar otizme neden oluyor” argümanına da değinen Dr. Işıl Arıcan, "Bilim insanlarına göre bu artışın bir nedeni, daha önce tanı konamayan hafif otizm vakalarının da artık tanınabiliyor olması. Amerika Pediatri Akademisi (AAP) ve Amerika Halk Sağlığı Enstitüsü 2001'de grip aşısı haricindeki aşılardan civa yani timerosal'ı çıkardılar. Buna rağmen otizm sıklığı azalmadı. MMR aşısı ve timerosal iddiaları fos çıkınca, aşı karşıtı lobi 'toksik etki' kalesine sığındı. Ama ne bu maddelerin ne olduğu, ne de ne şekilde zararlı oldukları konusunda bir veri sunamadılar. Aşı karşıtı lobi, bilimsel kanıtsız duygu sömürüsü dolu fotoğraflarla insanları endişeye sürüklüyor" dedi.